Soğuk Savaş sonrası ezberini bozma olgunluğunu gösteremeyen Kıbrıslı Türk solunu esir almış politik paradigmalara ve siyasi statükolara inat yeni şeyler söyleme cesaretini ortaya koyan CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman’ın seçimlere dair en büyük rakibi değişime direnen eski sol’dan bir başkası değil.

Tufan Erhürman’ın Türkiye karşıtlığı üzerinden kurgulanmayan yeni bir sol duruşa ve politik dil’e inanması hem tepki çekti hem de sempati topladı.

İlginçtir, tartışılması ve hatta siyaset sosyolojisi tarafından araştırılması gerekli bir nitelikte Kıbrıs Türk solu ve özellikle partisi CTP içerisindeki belli kesimlerce Tufan Erhürman’a karşı biraz şüpheli biraz da mesafeli şekilde sergilenen duruş.

Tufan Erhürman’ın yeni politik dil’i ve Türkiye ile ilişkilere dair ortaya koyduğu rasyonel ve gerçekçi duruş ise en çok partisi CTP içerisinde tepki topladı.

Ve böylesi bir tepki kritik Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi Tufan Erhürman’ın en önemli dezavantajı konumundayken kararsız oylar yanında sağ görüşlü oylardan da cesur ve objektif Türkiye yorumları ile oy alacak olması ise en büyük avantajı.

Tam bir paradoksal ve siyaseten kaotik bir durum aslında Tufan Erhürman’ın karşı karşıya kaldığı zemin.

Kritik Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise şimdiden belli olan tek şey ise Tufan Erhürman’ın kaderini partisi içerisindeki kesimler ile birlikte belirleyecek diğer bir olgu ise kararsız veya diğer bir ifade ile partisiz yüzen oylar.

2015 seçimlerinde Mustafa Akıncı ve Kudret Özersay arasında büyük ölçüde dağılan kararsız veya diğer bir ifade ile partisiz yüzen oyların 2020 seçimlerinde ise özellikle Tufan Erhürman ve Serdar Denktaş arasında bölüşüleceği de iddialı bir yorum olmayacaktır.

Ve kritik Cumhurbaşkanlığı seçimine sayılı günler kala Kıbrıs Türk toplumunun merak ile beklediği şeylerden biri de Tufan Erhürman’ın partisi CTP ve eski sol’dan ne kadar destek göreceği.

Böylesi bir eğilimin ve/veya mesafeli duruşun varlığı ise her ne kadar kabul edilmese de CTP içerisinde etkisini sürdürmekte.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın kritik Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alacağı oy oranı aslında Kıbrıs Türk solu’nun değişime ve Türkiye ile ilişkiler özel örneğinde yeni bir politik dil ile birlikte yeni bir duruşa onay verip vermeyeceğinin de kanıtı olacak olması açısından ayrıca bir öneme sahip.

Daha doğru bir Devlet yönetimi vurgusu ve gailesi ile yürütmenin başında olma hedefini parti geleneğinin baskısının gerisinde tutarak aday olan Tufan Erhürman’ın ise Başbakanlık yaptığı ve 15 ay süren KKTC tarihinin en geniş tabanlı Hükümetini olan CTP-HP-DP-TDP Hükümetinin ise en geniş hayal kırıklığı yaratan Hükümet olarak toplumsal hafızada yerini koruması CTP adayı Tufan Erhürman’ın önündeki diğer bir engel.

Her ne kadar UBP-HP Hükümetinin ortaya koyduğu başarısız Devlet yönetimi ile Tufan Erhürman Hükümetinin önüne geçmiş olması ise CTP adayının karasız oylardan destek görme şansını artırmakta.

Ancak 460 günlük uyumsuz bir Hükümetin başbakanı olarak yürütmeye ve Hükümetlere dair eleştiri dozunu artıramaması yanında Kıbrıslı Rumların uzlaşmaz tutumundan dolayı çözüm kartını da yeteri kadar kullanamaması ise Tufan Erhürman’ın elini zayıflatan diğer noktalar.

 Eski sol’un paradigmaları ve statükosu ile yeni bir sol’un gerekliliği arasında “gel-git” sendromu ile seçimlere giden Tufan Erhürman’ın kaderini hem partisi CTP hem de kararsız oyların belirleyeceği ortadayken dünün Başbakanı ve yarının Cumhurbaşkanı adayının alacağı oy oranı Kıbrıs Türk sol geleneğinin ve politikalarının değişimine yönelik bir referandum niteliğinde.

Kritik Cumurbaşkanlığı seçimleri Kıbrıs Türk solu içindeki tartışmalar özel örneğinde bir referandum niteliğinde iken CTP adayı Tufan Erhürman için ise bir kader seçimi.

Editör: TE Bilisim