TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “KKTC, BM önündeki en önemli ve uzun ihtilafıdır. Barış, istikrar için çaba sarf etti ama Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin anlaşmaz tutumu nedeniyle bu ihtilaf maalesef çözülemedi. Samimi olarak çözümü istemesine, 2004'teki referandumda çözümden yana tavır koymasına rağmen bugün KKTC, haksız tecrite tabidir” dedi.

Çiçek, Umman Şura Meclisi Başkanı Şeyh Halid bin Hilal bin Nasır bin Saif el-Maveli ile TBMM'de önce başbaşa görüştü, daha sonra heyetler arası görüşmeye geçildi.

Heyeti Türkiye'de görmekten ve Meclis'te ağırlamaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Çiçek, ziyaretin iki ülke açısından iyi geçmesini temenni etti.

Görüşmede, Dost ve kardeş ülke olarak işbirliği yapacakları bazı uluslararası faaliyetlerin bulunduğunu ifade eden Çiçek, bu konuda Umman'dan destek beklediklerini kaydetti. Umman'a bundan önce verdiği desteklerden dolayı teşekkür eden Çiçek, şunları kaydetti:
''13. İslam Zirvesi'ne Türkiye evsahipliği yapmak istiyor. Sözlü desteğiniz var, bu konudaki desteğiniz bizim çok önemliydi. Türkiye, 2015-2016 BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliği'ne adaydır, desteğiniz önemlidir. Biz de sizi her halükarda destekleriz. EXPO 2020 için de desteğiniz bizim için önem arz ediyor. Hiçbir İslam ülkesinde bugüne kadar Olimpiyatlar düzenlenmedi, Türkiye 2020'deki düzenlemeye adaydır. İslam ülkeleri bunu hak ediyor. Bu konuda desteğinizi bekliyoruz. UNESCO Dünya Miras Komitesi'ne adaylığımız var. Desteğiniz yine önem taşıyor.

KKTC'ye verdiğiniz destek için de çok teşekkür ediyoruz. Muskat'ta temsilcilik açılmasına imkan verdiniz. KKTC, BM önündeki en önemli ve uzun ihtilafıdır. Barış, istikrar için çaba sarf etti ama Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin anlaşmaz tutumu nedeniyle bu ihtilaf maalesef çözülemedi. Samimi olarak çözümü istemesine, 2004'teki referandumda çözümden yana tavır koymasına rağmen bugün KKTC, haksız tecrite tabidir. Orası adeta dış dünyaya kapalı bir konumdadır. Sizin gibi dostlarımızın buraya parlamentolar arası ziyaretler yapılması, Güney'e ziyaret yapıldığında Kuzey'e de yapılması, başka ülkeler yapıyor. Eğitim başta olmak üzere bir çok alanda oralarla da bir şekilde ilişki kuran ülkeler var. Sizlerden de bu yönde destek bekliyoruz. Eğitim önemli. Bu imkanları geliştirmemiz lazım. Sizlerden destek bekliyoruz.''

Çiçek, Türkiye ile Umman'ın güçlü tarihi ve kültürel bağlara sahip, iki önemli ülke olduğuna işaret etti. Çiçek, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlü olmasının, Türkiye ve Umman'ın yanı sıra bölge ülkelerinin de yararına olacağını söyledi.

İki ülke arasındaki ilişkileri her alanda geliştirmeleri gerektiğini ifade eden Çiçek, heyetin ziyaretinin bu anlamda çok önemli olduğunu belirtti.

Çiçek, Türkiye ile Umman arasında siyasi sorun bulunmamasının son derece önemli olduğunu vurgulayarak, ''İlişkilerimizi dostluk ve kardeşlik temeli üzerinde sürdürüyoruz. Bu nedenle iki ülke arasındaki karşılıklı ziyaretlerin son derece önemli olduğuna inanıyorum. İlişkilerimizi, parlamentolar arasında da geliştirmemiz, yoğunlaştırmamız lazım. Diyalog ve dostluk ilişkilerini artırmamız gerekiyor. Parlamentomuzda dostluk grupları içinde en önemlilerinden biri Türkiye-Umman Dostluk Grubu'dur. Dostluk grubu arasındaki ilişkileri inşallah biraz daha yoğunlaştırırız'' diye konuştu.

İki ülke ilişkilerin geliştirilmesi açısından bazı düzenlemelerin yapılmasının önemine işaret eden Çiçek, bunun için parlamentolara önemli görevler düştüğünü kaydetti.

Çiçek, Umman ile Türkiye arasında yoğun ekonomik ve ticari ilişkilerin bulunduğunu ancak bunu daha ileri noktaya götürecek imkanlarının olduğunu belirtti. Çiçek, serbest ticaret anlaşmasının onaylanmasının, ilişkileri daha da hızlandıracağını dile getirerek, yatırımların teşviki ve korunması ile çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmalarının onaylanmasının, ilişkilere önemli bir ivme kazandırdığını anlattı.

''HUZURLU BİR COĞRAFYA DEĞİL''

Türkiye'nin, belirli alanlarda oldukça mesafe kat ettiğini belirten Çiçek, bunların başında müteahhitlik hizmetlerinin geldiğini vurguladı.

Dünyada Çin'den sonra en fazla başarı elde eden müteahhitlik firmaların Türkiye'den olduğuna dikkati çeken Çiçek, bunun, ilişki içinde olacakları bir alan olarak göründüğünü söyledi.

Çiçek, Türkiye'nin, ihracata dayalı ekonomik büyümeyi sürdürdüğünü, küçük ve orta boy işletmelerin önemli ağırlık oluşturduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Türkiye, bu alanda tecrübe kazandı. Bunları sizlerle paylaşabiliriz. Birlikte paylaştığımız coğrafya, maalesef çok huzurlu bir coğrafya değil. Siz de biz de arzu etmiyoruz ama maalesef sıkıntılar var. Bir kısım sıkıntıların, acıların yaşandığı coğrafya. Bu da ülkelerin savunma alanında daha güçlü olmasını gerektiriyor. Onun için sizlerle işbirliği yapabileceğimiz alanlardan biri savunma sanayi konularıdır. Türkiye bu konuda epey tecrübe kazandı.

Türkiye'ye geçen yıl içinde 32 milyon turist geldi. Turizm alanı sizlerle işbirliği yapabileceğimiz önemli bir faaliyet alanı. Türkiye'nin bu konuda elde ettiği tecrübeler var, sizlerle paylaşmaya hazırız. Bursa, bu yıl için Arap ve İslam ülkeleri açısından turizm şehri olarak değerlendirilmektedir. O yönde de sizlerin desteğini ve ilgisini bekliyoruz. Geldiğimiz noktayı önemsiyoruz ama daha büyük potansiyelimiz var.''

''TÜRKİYE'NİN İNSANİ KONULARDAKİ DURUŞU''

Umman Şura Meclisi Başkanı Şeyh Halid bin Hilal bin Nasır bin Saif el-Maveli de Türkiye'yi ziyaret etmekten büyük memnuniyet ve şeref duyduğunu belirtti.

Maveli, Çiçek'in sözlerinden çok samimi duygular hissettiğini, kendilerinin de aynı şekilde büyük bir sevgi beslediğini anlattı.

Turizm alanında da Türkiye'nin sahip olduğu sayısız zenginlikler, tabiat varlıkları ve tarihi eserlerin bulunduğunu, coğrafyasının, konumunun çok güzel olduğunu vurgulayan Maveli, ayrıca güzel insanları ve misafirperverliğiyle daha çok kişiyi çektiğini söyledi. Maveli, Türkiye'ye gelen Ummanlı turist sayısının giderek arttığını dile getirerek, ''Şüphesiz bu turistlerin Türkiye'ye gelişinde sizlerin tanıtım çalışmaları ve geldikten sonra sunduğunuz hizmetlerin büyük rolü var'' dedi.

Maveli, yürüttükleri kalkınma programında küçük ve orta boy işletmelere büyük önem verdiklerini dile getirerek, bu konuyla ilgili kurum temsilcilerinin Türkiye'yi ziyaret ederek, Türkiye'nin tecrübesinden yararlanabileceğini gösterdiğini kaydetti.

Türkiye Cumhuriyeti ve Hükümeti'nin duruşunu çok iyi gördüklerini ifade eden Maveli, ''Dünyada herkes bunu görüyor. Yakından takip eden, Filistin meselesinde ne kadar büyük destek sağladığını görür. Biz, Türkiye'nin, bu ve benzeri insani konulardaki duruşunu takdirle yad ediyoruz ve teşekkür ediyoruz. Gazze'ye yapılan saldırılara karşı gösterdiğiniz tavır, tutum, bütün İslam alemi, hatta özgür dünyanın takdirini kazandı; o onurlu duruş. Bunu kalpten söylüyorum. Son zamanlarda insani trajediler karşısında gösterilen siyasi tutumlardan dolayı onur, gurur duyuyoruz ve teşekkür ediyoruz'' diye konuştu.

Maveli, müteahhitlik sektöründe Türk şirketlerini Umman'da görmekten mutluluk duyduklarını, bu şirketlerin milyar dolarlık projelere imza attığını, Muskat Havaalanı'nın Türk firması tarafından yapıldığını, turizm projelerden biri olan Mavi Şehir Projesi'nin ilk etabının, Türk firmasına verildiğini anlattı. Maveli, Türkiye'nin, inşaat alanında yaşadıkları büyük kalkınma hamlelerinde yeri olduğunu, bir çok projeyi Türk firmalarına verdiklerini, onlara güvendiklerini söyledi.

İslam aleminin, bugün çok şiddetli şekilde fikir, vizyon birliğine ihtiyacı bulunduğunu dile getirerek, ''Biz bunları gerçekleştirebilmeliyiz ki dünyada bizim dışımızdaki insanlara söyleyebilecek sözümüz, yükselen sesimiz olsun ve bu ses de hakkın sesi olsun'' dedi.

Editör: TE Bilisim