Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde “2017 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı” görüşmeleri sürüyor.

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, Mahkemeler ve Kamu Hizmeti Komisyonu bütçe taslağının ardından saat Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı için öngörülen 236 milyon 856 bin 400 TL’lik bütçeyi, bir milyon artışla oyçokluğuyla onayladı.

TATAR

UBP Milletvekili, Komite Başkanı Ersin Tatar, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde su ve kuraklık gibi çok önemli konuların bulunduğunu söyledi.

Türkiye’den ülkeye gelen suyu önemli bir dönüm noktası olarak niteleyen Tatar, suya ulaşma sürecinde birtakım sıkıntılar yaşanmasıyla birlikte günün sonunda çeşmelerden akmaya başladığını vurguladı.

Hayvancılar, doğrudan gelir desteği ve dövizdeki tırmanışa bakıldığında bakanlığın hayvancı, çiftçi ve üreticilere ödemek durumunda olduğu borç da bulunduğunu ifade eden Tatar, kuraklık için 34 milyon ödendiğini diğerlerinin de ödeneceğini belirtti.

Tatar, AB uyum yasaları çerçevesinde gündemde veteriner yasasının bulunduğunu söyledi.

Et kaçakçılığı konusuna da değinen Tatar, üzüntü vereci ve kınanması gerekli konuyu ‘hainlik ve lanetlik’ olarak niteledi.

Tatar, kaçakçılık konusunda güzel önlemler alındığını da kaydetti.

BAKIRCI

UBP Milletvekili Hamit Bakırcı da, kuraklık ve kuraklık ödemeleri konularına değindi.

Bakırcı, su projesi konusunda ise Türkiye’den ülkeye suyun geldiğini ancak içilebilecek kalitede olmadığını ileri sürerek, vatandaşın suya şüphe ile yaklaştığını savundu.

Bakırcı, kaçakçılığın yapıldığı yerler yanında kasap ve restoranların da denetlenmesi gerektiğini söyledi.

Bakırcı, büyükbaşa verilen teşviklere değinerek bu desteğin küçükbaşa da verilmesi, hellim politikasına önem verilmesi, balıkçılık konusunda ise denetimin sadece balıkçılar üzerine yapılmasını eleştirdi.

Taşocakları konusunda hazırlanan projelere de değinen Bakırcı, yapılmakta olan denetimlerin doğru şekilde yapılıp yapılmadığı sordu.

HAMZAOĞULLARI

CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları ise, Karpaz bölgesinde hayvan üreticilerinin yaşadığı sıkıntılarına değinerek, çözülmesini talep etti.

Hamzaoğulları, et fiyatları konusuna yaşanan fiyat düşüşünün güneyden yapılan et kaçakçılığı sonucu yaşandığını savundu.

Hamzaoğulları, süte verilen teşvik konusunda da teşviklerin hak eden üreticiye değil “zenginliğine zenginlik katanlara” verildiğini ileri sürdü.

Hamzaoğulları, ülkede küçükbaş ve büyükbaş hayvanların sayımı yapılması gereğini ifade ederek, mevcut tarım politikasının sürdürülemez olduğunu kaydetti.

ANGOLEMLİ

TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli de, üreticilerin zamanında ödenmediğini ve borç içinde bulunduğunu savunarak, ekim dönemi gelmesine rağmen çiftçilerin parasını alamamasını eleştirdi.

Süt imalatçılarının ülkede tekelleştiğini kaydeden Angolemli, durum böyle iken ülkede sütün serbest bırakılıp bırakılmamasının önem taşımadığını savundu.

Renkli mazota geçilmemesini eleştiren Angolemli, Türkiye’de mazotun yarısının devlet tarafından karşılanırken ülkede tarıma gereken önemin verilmediğini söyledi.

Bakanlığın gıda güvenliği ve denetim konusuna dikkatli etmesi gerektiğine de vurgu yapan Angolemli, üreticinin korunması için yurtdışından gelen kalemlere fon konulması ve TÜK’ün de özerk yapıya kavuşturularak üreticiye teslim edilmesi gerektiğini kaydetti.

Angolemli, balıkçılık konusunda hükümetin daha çok gayret göstermesi gerektiğini söyledi.

ŞAHALİ

CTP Milletvekili Erkut Şahali de, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın zor bir bakanlık olduğunu ifade ederek, bünyesine orman ve doğal kaynaklar gibi birimlerin dahil edilmesinin bir şeyi değiştirmediğini söyledi.

Bakanlık bütçesinin her halükarda sıkıntılı bir bütçe olacağını söyleyen Şahali, tarım master planının tamamlanmamasını eleştirdi, 2017 yılının da ıskalanabileceğini kaydetti.

Hayvancılık ve Veteriner Dairesi’nin yürüttüğü çalışmaların önem taşıdığını ve kamuoyu tarafından görünür olması gerektiğini ifade eden Şahali, bakanlığın düzenlediği çalıştay sonuçlarının da açıklanmasını istedi.

Şahali, ülkede çiftçi kayıt sistemi ile entegre kayıt sistemi bulunmamasının kimin ne yaptığının görülmesi açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekti.

Bakanlığın yapısal dönüşüm programı oluşturması gerektiğini ifade eden Şahali, Türkiye’den gelen suyun Karpaz bölgesine ulaşmayacağının da vatandaşlara net olarak ifade edilmesi gerektiğini kaydetti. ÖZGÜR

Komite Başkan Vekili CTP Milletvekili Birikim Özgür de, su, kuraklık, kuraklık ödemeleri ve TÜK’ün yeniden yapılandırılması gibi konuların uzun süreden beri birbiri ile iç içe geçen ve Maliye Bakanlığı ile ilintili konular olduğunu söyledi.

Kendisinin hükümetin TÜK ile yapacağı yol haritasını da bilmediğini ifade eden Özgür, öngörülen hedeflerin yakalanıp yakalanmayacağını paylaşılmasını istedi.

Reform destek ödeneği konusunda bakanlığın Türkiye’den kaynak bulunduğu yönünde açıklamaları bulunduğunu anımsatan Özgür, kamuoyunun bu konuyu merak ettiğini söyledi.

Su konunda da henüz işin başında olunduğu ve hükümetin su konusunda ne yapacağını bilemediğini savunan Özgür, kamuoyunun hükümetten akılcı adımlar atmasını beklediğini ifade etti.

ÇAVUŞOĞLU

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu eleştirilere teşekkür ederek, yapılan eleştirilerin sorunların tespitlerinin ortaya konması açısından önem taşıdığını vurguladı.

Marifetin Türkiye’den para almak değil, hayatının tüm aşamalarında kendi kendine yeterlilik olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “Devlet kurmuşsanız bedel de ödeyeceksin. Yaptığımız uygulamalar halkın refahını yukarı çekme ve yola devam etmek içindir” dedi.

Su konusunda ülkede bir hayalin gerçekleştiğini ifade eden Çavuşoğlu, hedef konulduğu gibi yap işlet devret şeklinde hayata geçmesi gerektiğini söyledi.

Tarım konusunda yaşanan sıkıntı ve eylemlere destek veren siyasileri eleştiren Çavuşoğlu, Türkiye’den gelen suyun yüzde 77 oranında vatandaşlara ulaştığını, DSİ tarafından daha 250 km’lik bağlantı yapılacağını söyledi.

Yüksek noktalarda bulunan köylerle ilgili proje düşünülmediğini dile getiren Çavuşoğlu, ancak kendilerinin ayrım yapmayarak projeyi yürüttüklerini kaydetti.

Mimar ve Mühendis Odaları’nın maliyetlerin belirlenmesinde ve Türkiye’de yapılan pazarlıklarda katkıları bulunduğunu ifade eden Çavuşoğlu, diğer katkı koymak isteyenlerle de birlikte çalışmaya hazır olduklarını söyledi.

Şu an bazı belediyelerin su bağlama konusunda sıkıntıları bulunduğunu ve bunun için boru istediğini ifade eden Çavuşoğlu, Kıbrıs Türkü’ne su yanında iyi yönetim açısından da katkı yapacak suyun ilk günden beri sübvansiye edilmesine karşı çıktığını ifade etti.

Çavuşoğlu, Türkiye’den gelip dağıtımına başlanan suya sadece partikül arıtması yapıldığını da ifade etti.

Tarım suyunun 2. ve 3. sınıf topraklarda bitki yetişen alanlara ulaşması gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, tarım sulama suyunun gerekli yerlere erken bir zamanda ulaşmasını istediklerini, bu kapsamda barajın yakınlarındaki dağın 7 km delineceğini kaydetti.

Çavuşoğlu, kuraklık konusunda bu yıl 50 milyon TL’lik bir zaruret ortaya çıktığını, bunun 25 milyonunun ödendiğini, 2’inci taksitin aralık ayında verilebileceğini söyledi.

Çavuşoğlu, yağmursuz, kuraklığa dayanıklı ekim modeli olan susam, tütün gibi üretim modellerinin uzun süre önce yapıldığını ve başlatılan çalışmada susam yanında devlet üretme çiftliğinde nohut üretimine bu yıl başlanacağını da kaydetti.

Ülke genelinde 60 bin küçük ve büyükbaş hayvanda brucella taraması yapıldığını ve yüzde 1’lik kısmında hastalığın tespit edildiğini belirten Çavuşoğlu, bu miktarın üstesinden gelinebileceğini söyledi.

Bu yıl kaliteye göre ödeme yaptıklarını ve hayvan başı ortalama verimlilik konusunda bazı ağılların oldukça verimli hale geldiğini belirten Çavuşoğlu, ilk kez hayvan sayımı yapıldığını, taramadan sonra net bilgi verebilecekleri kaydetti.

Taramayla hastalıklardan arınmış doğru istatistiki bilgilere kavuşma yanında Avrupa’ya mal satabileceklerini de belirten Çavuşoğlu, süt kurumunu kapatma gibi bir niyetleri bulunmadığını da söyledi.

Çavuşoğlu, Toprak Ürünleri Kurumu konusunda da, kurumu çağdaş bir konuma ulaştıracaklarını belirterek, 10 milyonluk borç konusunu bakanlar kuruluna götürdüklerini ve borcu doğrulayan Maliye Bakanlığı yetkililerinin bunu devletin borcu olarak teyit ederek üstleneceğini söylediklerini aktardı.

Verdikleri ilan ve kooperatifler kanalıyla üreticiye ne kadar tohumluk arpa istediklerini sorduklarını da belirten Çavuşoğlu, talebin 4 bin 874 ton olduğunu, piyasaya şu ana kadar 4 bin 500 ton sağladıklarını söyledi.

Çavuşoğlu, 2014 yılından kalan arpa borcunun da ödendiğini ekledi.
Editör: TE Bilisim