Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun Diplomasi Özel Danışmanı ve Sözcüsü Osman Ertuğ, AİHM’in Türkiye aleyhine verdiği 90 milyon Euro’luk tazminatın müzakere sürecini etkileyeceğini söyledi.
Kıbrıs TV’de Aslı Elder’in hazırlayıp sunduğu Ülke Gündemi programına konuk olan Ertuğ gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Gerek hukuki gerekse de siyasi içeriği açısından esef verici bir karar olduğunu ifade eden Osman Ertuğ, “13 yıldan sonra nasıl böyle bir karar alınır bunu anlamakta güçlük çekiyoruz” dedi.
Kararın ayrıca, nitelik olarak siyasi ve hukuki zeminden yoksun olduğunu söyleyen Ertuğ “Sadece çelişkiler içeren bir karar da değil. Hukuki içerik bakımından da bir zemine dayanmıyor” diye konuştu.

ÖZLÜ MÜZAKERELER

Ertuğ, özlü müzakerelerin sorulması üzerine “5 maddeden oluşan yol haritamızı açıkladık. Şu anda ikinci ayağındayız. Birincisi; tarama süreciydi” dedi.
Osman Ertuğ şöyle konuştu:
“6 Mayıs’ta özüne yönelik görüşmeler başladı. Bir sonraki de planlanmış durumda. Taraflar bu çerçeve içerisinde öneriler, karşı öneriler getirme noktasındadırlar. Henüz köprü kurucu öneriler noktasında değiliz. Bu arada Sayın Genel Sekreter’in de katılacağı ve onun gözetiminde yapılacak üçlü bir görüşme önerimiz var. Ondan sonra yer alacak çoklu taraflı toplantı ve en son da büyük pazarlığın yapılacağı bir toplantıyı ön görüyoruz. Bu son toplantıda uzlaşıya varılırsa referandum tarihi de saptanacak.”

“ÇAPRAZ ZİYARETLER KONUSUNDA UZLAŞIYA VARILDI”


Müzakerecilerin yeniden çapraz ziyaretler yapması noktasında uzlaşıya varıldığını anlatan Ertuğ, “Federal devletin yetkileri, mülkiyet, kamu yönetimi ve kamu hizmeti komisyonu, yapılacak dış antlaşmalar … Bunlar da özellikle bizim gündeme getirdiğimiz ve Rum tarafının da karşı öneri getireceği konulardır” dedi.
Osman Ertuğ mülkiyet konusunun da AİHM’in son aldığı kararın gölgesinde gerçekleşeceğini de vurgulayarak, Rumların önerilerinin pek de uzlaşıcı öneriler olmadığını belirtti.
Rum tarafının mülkiyet konusundaki yaklaşımına da değinen Ertuğ, “Rum yönetimi, eski mülk sahibinin ilk tercih hakkına sahip olduğunu düşünüyorlar. Biz iki kesimlilik ve iki toplumlu federasyonu belirtiyoruz. Bunu biz demiyoruz. Bu BM parametresi ve aynı zamanda ortak açıklamanın içinde yer alan bir unsur” dedi.
“Onların, iade ağırlıklı bir yaklaşımı var” diye konuşan Sözcü Osman Ertuğ, bunun, herhangi bir düzenleme olmadan yapılması halinde iki kesimliliğin ortadan kalkacağını kaydetti.
Ortak açıklama metninde, “üzerinde uzlaşıya varılmamış ana konular görüşülecek” ibaresi olduğunu hatırlatan Ertuğ, hem BM Genel Sekreteri’nin hem de uluslararası aktörlerin bu görüşe sahip olduğunu söyledi.
Kıbrıs Türk tarafının bu yaklaşıma sahip olduğunu anlatan Ertuğ, “Karşı tarafın da bu noktaya gelmesi lazım ki gerçek bir ilerleme olsun. Önümüzde yaz dönemi var. Herkes bir tatil havasına geçer. Bunun için, gerçek bir ilerlemeyi ortaya koyarsak gerek ivmeyi gerekse de halkın ümitlerini canlı tutacaktır” diye konuştu.


BİDEN’İN ZİYARETİ

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın ziyaretinin de sorulması üzerine Ertuğ, bu ziyaretin önemli bir çerçeveye oturtulması gerektiğini söyledi.
“Çünkü uluslararası ilgi açısından Kıbrıs meselesini daha görünür hale getirir. Görünürlülük de daha fazla ilgi ve ivme demektir. İvme yükseldikçe, bizim istediğimiz; bu sorunun süratle sonuçlandırma istikametine yardımcı olur diye düşünüyoruz” diyen Sözcü, ABD’nin süper güç olarak dünyadaki bütün sorunlara ilgi gösterdiği gibi Kıbrıs sorununa da bu ilgiyi gösterdiğini söyledi.
Bu durumun bir parçası olarak Biden’in Kıbrıs’ı ziyaret edeceğini kaydeden Ertuğ, “Hiçbir somut getirisi olmasa bile bu ziyareti yararlı görüyoruz” dedi.
Maraş konusuna da değinen Osman Ertuğ, Kıbrıs Türk tarafının tutumunun belli olduğunu söyledi.
 
Editör: TE Bilisim