CTP’nin açıklamasına göre, görüşmeye Genel Sekreter Erdoğan Sorakın ve MYK üyeleri katılırken, ziyarette “ülkedeki çalışma yaşamı, UBP-DP azınlık hükümetinin sendikal yaşama başlattığı saldırı ve Kıbrıs müzakerelerinde gelinen son aşama” ele alındı.

SORAKIN: “ÇALIŞMA YAŞAMI KORKUNÇ BİR DÖNEMDEN GEÇİYOR”

Ziyarette konuşan CTP Genel Sekreteri Sorakın, çalışma yaşamının korkunç bir dönemden geçtiğini kaydetti. Hükümetin sendikal yaşama çeşitli yönlerden saldırmaya başladığını savunan Sorakın, sendikalı oldukları gerekçesiyle 32 çalışanın CAS’tan atıldığını söyledi.

Sorakın, “Sendikacıları cezalandırmak adına akla mantığa aykırı gerekçelerle sendika profesyonelliklerinin kaldırılmak istenmesi kabul edilebilir bir durum değildir” dedi.

Hükümetin çıkardığı kararnamelerin ya mahkemelerden döndüğünü ya da hükümet tarafından geri çekildiğini kaydeden Sorakın, mesai saatlerinde yaşanan sorunlara da değindi.

Hükümetin temel tüketim maddeleri yanı sıra mal ve hizmetlere büyük oranda zam yaptığını ifade eden Sorakın,  TL’nin değer kaybıyla birlikte alım gücünün son derece gerilediğini, asgari ücret alanların geçinemediğini, borçların katmerlendiğini belirtti.

Sorakın, Kıbrıs müzakerelerine değinirken de, “Çok iyi bir noktaya gelmiş olmasına rağmen birtakım gelişmelerle  krize dönüştü. Yaşanan kriz sadece müzakere ile aşılabilir” dedi.

BIÇAKLI: “BİZİ TÜM HALKIN SORUNLARI İLGİLENDİRİYOR”

Türk-Sen Genel Başkanı Arslan Bıçaklı da, sendika olarak sadece üyelerinin sorunlarıyla değil, tüm ülkenin sorunlarıyla ilgilendiklerini söyledi. Hükümetin “Sendikacılar politika yapmasın” tezinin kabul edilemez olduğunu kaydeden Bıçaklı, “Bu ülkede politika bir tek sermaye temsilcileri tarafından mı yapılacak?” diye sordu.

Özel sektörde emeği sömürülen, günde 12 saat çalışmaya mahkum olan ve haftasonu tatili bile yapamayan işçilerin beton mikserlerinde hayatını kaybettiğini söyleyen Bıçaklı, asgari ücrete son yapılan 162 TL’lik zammın da komik olduğunu belirtti.

Bıçaklı, “Özelleştirme, yetkisi olmayan siyasilerin toplumun malını satması demektir. Ülkede siyasiler oy isterken, ‘biz şurayı veya burayı satacağız’ diyerek halktan yetki almıyor. Bilerek ve isteyerek kurumlar batırılıyor, sonra da battı diyorlar. Tüm bunlar beceriksiz siyasiler yüzünden yaşanıyor” diye ekledi.

Editör: TE Bilisim