Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Çocuk onkolojisi uzmanı Doç. Kudret Çağlar’ın, istifa ettiği açıklandı. Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Bülent Dizdarlı, çocuk onkolojisi uzmanı Doç. Kudret Çağlar’ın, kullanacağı izinler sonrası geçerli olmak üzere istifasını verdiğini kaydetti. Dizdarlı, Çağlar’a, bundan sonraki yaşamında şans ve başarı diledi.
Ada TV’de Oğuz Köse ve Kemal Oktar’ın Ada Gündemi programına katılarak konuyla ilgili ilginç açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Kudret Çağlar, bir hekimin öncelikli görevinin hastayı korumak ve bilgi vermek olduğunu söyledi. Çağlar, “Ben Mağusa’ya sürgün olduğum için değil bu mücadeleyi anlatamadığım için istifa ettim” dedi.

Doç. Dr. Kudret Çağlar’ın açıklamalarından öne çıkan detaylar şöyle:
“Bir hekimin öncelikli görevi korumaktır. Hastaya bilgi vermektir. Biz bilgi vermeyi hekim olarak birinci görev olarak ifade ediyoruz. İşimi aksatmadan, yolun kenarında bu işleri götürmeye, kendimizden özveri vermeye devam ettik. Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu’ndaki çocukların hiçbirini özel muayenehanemize çağırmadık. Hiçbir şekilde kanserli hastaların özel bir yerde ücrete tabii tutulmaması gerektiğini söyledik. Kanserli çocukların tedavileri zordur. Ekip ister, özveri ister, mücadele ister dedik. Çok iyi hekimlerimiz, hemşirelerimiz var ancak sistem insanın üzerine yıkıldığı için hata yapmaya yakındır. Eleman eksikliği dolayısıyla kaç tane arkadaş sürekli olarak çalışmak zorunda kalıyor. Sürekli çalışan personelin yaptığı bir hatanın sorumlusu yine personel tutulur. Sistemi kimse sorumlu tutmaz.

“DEVLET HASTANESİNİN HALKIN OLDUĞUNU UNUTUYOR MUYUZ?”

Sağlıkçı arkadaşım bu sistemin içinde ezilirken, devlet hastanesinin aslında halkın, milletin olduğunu, unutuyor muyuz? Ne yazık ki gelinen noktada bizim için sistem sorunu artık insanları yorgunlukla hataya doğru sürüklüyor. Bu olay nöbetlerden başlamıştır. Dalında uzmanlaşmış arkadaşlarımızın isyanlarıyla pediatriye taşınmıştır ve kanserle mücadelenin içine girmiştir.

“MAĞUSA’YA SÜRGÜN OLDUĞUM İÇİN İSTİFA ETMEDİM”

Ben Mağusa’ya sürgün olduğum için değil bu mücadeleyi anlatamadığım için istifa ettim. Peki ben bu mücadeleyi anlatamıyorsam, mücadelesi anlaşılmamış bir hastalıkla mücadele ederken hata yaparsam kim beni kucaklayacak? Yapacağımız en önemli iş kanser ile mücadele edebilecek sistemi ülkeye getirmektir. Birçok sessiz olan arkadaşıma ses oldum. Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi bir cevher ama bu kadar sisteme feda edilebilecek bir noktada olması da beni üzüyor.

“BU MUDUR SENDİKACILIK”

“Bir tane müstahdem eksikliği olur, Öğretmenler Sendikası kalkar ayağa müstahdemi savunur. Eleman eksikliğim vardır dersiniz, pediatri servisinde 5, dahiliye servisinde 7 tane uzman eksikliği vardır. Ama benim Tıp-İş sendikam şuan müsteşar atar veya Bakanlık Müdürü oluşturur. Bu mudur sendikacılık? Tabipler Birliği Başkanı beni aradı ve siz neden istifa ettiniz diye sordu. Ya da Suphi Hüdaoğlu neden istifa etti? Kıbrıs Türk hekiminin onurunu, Kıbrıs Türk sağlık çalışanlarının onurunu korumanın zamanıdır. Sistemin düzelmemesi halinde adamız zarar görecektir. Hastamız zarar görecektir. Oradaki hastalar sahipsiz değildir. Orada bir arkadaşımız var ona güveniyorum ancak yeterli değildir. Umarım bu sistem bir an önce düzelecektir. Onkoloji Servisi olmayan bir yere insan yürütülüyor bu doğru bir şey değil. Bu son derece yanlış bir yaklaşımdır.” 

(STAR KIBRIS)

Editör: TE Bilisim