Kıbrıs Türk Sağlık Örgütleri, Türkiye’de son dönemde yaşanan olayları kınadı ve sağlıkçılara destek belirtti.

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Kıbrıs Türk Tabipleri Odası, Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği, Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası ve Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası bugün Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği merkez binasında toplanarak, ortak hazırladıkları bildiriyi okudu.

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Özlem Gürkut’un okuduğu ortak bildiri öncesinde, Birlik Başkanı Özdemir Berova, sonrasında da Tıp-İş Başkanı Erol Şeherlioğlu ve Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası Başkanı Hüseyin Bıçak birer konuşma yaptı.

BEROVA

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Özdemir Berova, Türkiye’de Gezi Parkı eylemiyle başlayan ve arkasından tüm ülkeye yayılan olaylara, insan ve yaşam hakkını en temel hak olarak kabul eden hekimlerin kayıtsız kalmasının mümkün olmadığını belirtti.

Berova, yaşanan süreçte, hekimlerin maruz kaldığı davranışları Kıbrıslı Türk hekimler olarak ortak bir bildiriyle kınamayı uygun bulduklarını kaydetti.

“BU KAYGI VERİCİ ŞİDDETİ VE AŞIRI GÜCÜ BİRKEZ DAHA KINIYORUZ”

Kıbrıs Türk Sağlık Örgütleri’nin ortak açıklamasını Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Özlem Gürkut okudu.

Açıklamada, İstanbul Taksim’den başlayarak tüm Türkiye’ye yayılan, toplumun demokratik hak arama ve özgürlük mücadelesine karşı uygulanan “orantısız güç, şiddet ve baskıların” Kıbrıs Türk sağlık örgütleri tarafından dikkatli bir şekilde izlendiği belirtildi.

“Göstericilere karşı başvurulan bu kaygı verici şiddeti ve aşırı gücü birkez daha kınıyoruz” denilen açıklamada, böylesine zorlu bir dönemde uluslararası hekim camiası gibi Kıbrıs Türk hekimleri olarak Türkiye halkı ve meslektaşlarıyla tam bir dayanışma içinde oldukları vurgulandı.

Türkiye Sağlık Bakanlığı'nın olaylar sırasında yaralanan ve sağlık sorunları yaşayan kişilere görevleri gereği yardım eden meslektaşlarına yönelik, ‘’Yaralılara acil tıbbi müdahale ile tıbbi müdahale yapılabilecek ortamları ve gönüllüleri organize etme’’ suçlaması ile soruşturma başlattığını ve hatta hekimlerin “kelepçelenerek tutuklandığını dehşetle gördükleri” belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının din, dil, ırk, sosyal statü ve siyasi görüş ayrımı gözetmeksizin herkese sağlık hizmeti vermek zorunda olduklarını görmezden gelerek meslek etiğimizle bağdaşmayan suçlamalarla karşı karşıya bırakılan meslektaşlarımız için; Hipokrat andımızı sizlere bir kez daha hatırlatır ve tüm içeriklerini her türlü zor ve imkansız şartlarda dahi katıksız bir şekilde uygulamaya devam edeceğimizi ifade ederiz.”

Hipokrat andına yer verilen açıklamada, iktidarın hekimlerin meslekten men edilme kararını Türk Tabipleri Birliği’nin yetkisinden alarak Sağlık Bakanlığı uhdesine vermesi de “etik değerlerle bağdaşmayan ve meslek icrasını siyasi iradeye bağlayan kabul edilemez bir durum” olarakcdeğerlendirildi.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi;

“Bu vesileyle, Kıbrıs Türk Hekimleri olarak Türk Tabipleri Birliği’nin, insan ve hasta haklarını savunmak ve meslek onurumuz için verdiği mücadeleye, dünyanın gözü önünde yaşanan bu vahim olaylar sırasında ölen, yaralanan, sağlığı bozulan insanlara sokaklarda, parklarda, evlerde, dükkanlarda, otel lobilerinde ve her türlü kötü şartlar altında müdahale eden, sağlık hizmeti vermeye çalışan tüm meslektaşlarımızın bu onurlu davranışlarına desteğimizi bir kez daha yineler, her şartta yanlarında yer alacağımızı bildiririz”

ŞEHERLİOĞLU

Tıp-İş Başkanı Erol Şeherlioğlu ise ortak açıklamanın ardından yaptığı konuşmada, özellikle son 10 yıl içerisinde kapitalist sistemin krizde olduğu ve çözüm arandığının herkes tarafından bilindiğini ve bu krizin faturasını halka, emeğiyle yaşayan insanlara ödetmeye çalışan politikaların tüm dünyada var olduğunu ve çoğu zaman başkaldırıyla sonuçlandığını söyledi.

Dünyanın her yerinde demokratik direniş hakkını yasal çerçevede kullanan kişiler olduğunu, liberal devletlerin yasalara bakmaksızın, şiddetle bu muhalefeti bastırmaya çalıştığını öne süren Şeherlioğlu, “Geçtiğimiz yıllarda bu bizim ülkemizde de olmuştu Göç yasası dediğimiz yasanın çıktığı dönemlerde Kıbrıs Türk halkı da polis şiddetinin tırmandığı bir süreç yaşamıştı” dedi.

Şeherlioğlu, devlet terörünün değişik oranlarla her ülkede uygulandığını gördüklerini, demokrasi konusunda özürlü olan ülkelerdeki polis şiddetiyle, demokrasinin geliştiği ülkelerdeki polis şiddetinin nicelik farkı gösterdiğini belirtti.

BIÇAK

Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası Başkanı Hüseyin Bıçak ise, Türkiye’de halkın, özgürlük, barış ve demokrasi adına başlatmış olduğu ve yasalar çerçevesinde sürdürdüğü hareketi yürekten desteklediklerini belirtti.
Editör: TE Bilisim