Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü İbrahim Benter, BRT’de Ortopedik Özürlüler Derneği Başkanı Günay Kibrit’in konuğu oldu.
Vakıflar İdaresi Genel Müdürü İbrahim Benter, vakıfların en önemli amaçlarından birinin gençleri iyilik yapmaya alıştırmak olduğunu dile getirdi. Benter, iyilik duygusunun insana kazanım sağladığının altını çizdi.
Etrafında iyi insanlar olduğu için önemli projelere imza attıklarını dile getiren Benter, “Ömer Suay, Oya Kutsal, Bahire Doğru, Nurçin İncirli daha nice iyiliksever kişilerle çalışarak bu noktaya geldik. Yaptığımız iş bir takım işidir. Sadece bana kalsaydı, hiçbir şey yapamazdım” diyerek takım arkadaşlarına teşekkür etti.
İyilik Gönüllüleri Projesi’nin çıkış fikriyle ilgili de konuşan Benter, “karşılık beklemeden iyilik yap” düşüncesiyle yola çıktıklarını söyledi. Benter, gençlere iyiliği aşılamaya çalıştıklarını ifade etti.
Kıbrıs adasında 2 bin 200 vakfın kurulduğunu kaydeden Benter, “Atalarımız, iyilik düşüncesini çok iyi anlayıp uygulamış. Bencillik yapmamış. Bir nenemiz, ‘3 dükkanım var. İkisini çocuklarıma bırakıp, birini vakfedeceğim’ demiş. O dükkanın geliriyle hala bugün çocuklara burs verip, okutuyoruz” dedi.
İyilik Gönüllülerinin gerçekleştirdiği birtakım projelere katılan gençlerin tekrar tekrar gelmek istediğini dile getiren Benter, “Çünkü iyilik yapmak içimizde var” diyerek, iyiliği, pratik yaparak ortaya çıkarmak gerektiğini, İyilik Gönüllülerinin bunu misyon edindiğini vurguladı. Benter, empati özelliğini kazanıp geliştirmek gerektiğini belirtti.
Engelli istihdamı hakkında da konuşan Benter, vakıflarda çalışan engelleri bireylerin azimle çalıştığını örnek göstererek, “Tecrübelerimize dayanarak, tüm kurumlara şunu söyleyebilirim. Engelli gençleri bünyenize aldığınızda onlara iyilik olsun da maaş verelim gibi bir düşünceniz olmasın. Bu gençler sizin beklentinizin üzerinde peformans gösterecek” dedi ve şunları söyledi:
“Vakıflara her gün sabah 06.30 civarında giderim. Örneğin Ömer, 07.00’de gelir, diğer personelimiz 08.00 gibi hatta bazen daha geç gelir. Bu gençlerin yaptıkları işlerde inanılmaz bir azim görüyorum. Asıl engelliler vakıflarda veya devlet dairelerinde tüm gün oturup işini yapmayan, bilgisayarda oyun oynayan ve görevini yapmayanlardır.”
