Eylemde yapılan açıklama şöyle: 

Öncelikle ve özellikle belirtmek isteriz ki, burada gerçekleştirdiğimiz eylemimiz KKTC Merkez Bankası aleyhine değildir; olamaz da. KKTC Merkez Bankası hepimizin gözbebeği gibi korunması gereken en baştaki kurumumuzdur. Tüzel bir kişiliği protesto etmek gibi bir niyetimiz yoktur. Bizler, kurumları yanlış yöneten, yasaları keyfi şekilde uygulayan başta Sayın Rifat Günay olmak üzere tüm yetkilileri protesto ediyoruz. Yasalar kimseye dilediği şahıslara veya zümrelere ayrıcalık tanıma yetkisi vermemiştir!

Tespitlerimiz daha önceye dayansa da, polise resmi şikayet yapılan ve kanıtların da sunulduğu 21 Ocak 2020 tarihinden beri süregelen bir hukuk mücadelesinin yasal takibini yapmak için geldik. KKTC Merkez Bankası’ndan saklanan bilgilerle bir yerel bankanın tüm finansal sistemimizi ve bankalara olan güveni temelden sarsacak şekilde tehlikeye atmasından sonra cezasız kalmış olmasını protesto ediyoruz. Sorumluların cezalandırılmaları için HİÇBİR ŞEY yapılmamasını protesto ediyoruz. Çok vaatler duyduk, çok bekledik. Hatta, sanki cezalardan parayla kurtulmak mümkünmüş gibi sayın başkandan “Banka sahibi para koyacak, bekleyin bakalım” laflarını da işittik. Yasaları hiçe sayan bu tutumdan sonra kendilerine hitaben onlarca yazı yazarak yasaları hatırlattık, kanıtlarıyla iddia edip suçların ağır cezalık olduğunu yasaları göstererek anlattık. Gerçeği yansıtmayan bilançolar yayınlamak, kayıtsız teminat mektupları düzenlemek, gayrıyasal muhasebe işlemleri yapmak, hileli belge düzenlemek ve daha nice ağır suçların işlendiği KKTC Merkez Bankası’nın bilgisindeyken, yasalarda 7 yıla kadar hapis öngörülen bankacılık sektörünün en ağır suçları ortada dururken, sorunun “banka sahipleri para koyunca halledilecek” söylemine dönüşmesi bu topluma yapılabilecek en ağır hakarettir. Yasalardan örnek isterse KKTC Merkez Bankası Başkanı Sayın Rifat Günay kendi yönettiği kurumun bağlı olduğu yasanın 55. Maddesine bakabilir. Benzer şekilde Bankacılık Yasası’nın 73(9) veya 73(13), 73(14) veya Ceza Yasası’nın 312, 333, 335, 341. Maddeleri veya Şirketler Yasası’na da bakarsa daha nice örnekler bulabilecektir. Biz baktık. Bütün bu suçların hapislik öngördüğünü gördük. Daha da okumak isterse daha önce yaşanmış örneklerde bazı banka yöneticileri hakkındaki 3/2004 numaralı Yargıtay kararını da okuyabilir. Sistemin başında oturup da bu yasaları bilmediğini düşünmek istemiyoruz. Uygulamadığı için buradayız ama...

Sorunumuz, bu kadar suçtan sonra gereken adımların atılmayıp bu suçları işledikleri belgelerle gösterilen ve hatta mahkeme kayıtlarına da giren bu “malum” bankanın yetkililerinin KKTC Merkez Bankası Başkanı’nın yasaları uygulamaması neticesinde hala daha bu bankanın başında kalmalarıdır. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi suçlar cezasız kaldığından “malum” bankanın yetkilileri ülkemizde adeta bir “bankacılık tiyatrosu” oynayabilmektedirler. Finansal sistemimizi tehlikeye attıklarını KKTC Merkez Bankası başkanı ve yetkililerinin gözlerinin önüne serdiğimiz halde görememesi kabul edilebilir değildir. Kendileri basite indirgeyip “bankayı yüzdüreceğiz” masalları anlatsalar da uzun yıllar boyunca Bankacılık yasasını, KKTC Merkez Bankası yasasını ve diğer pek çok yasayı ihlal edenlerle el ele verip bankayı nasıl yüzdüreceklerini de hepimize anlatmaları şart olmuştur. Bu durum hukuk devleti olmanın temellerini kökünden sarsmaktadır. Adaletin kantarını bozan bu gibi uygulamalar sonucu açlıktan marketten ekmek çalanı hapse atar, bankadan 200 milyon hortumlayanları da ödüllendiririz. Başka ülkelerde bu gibi yasa ihlalleri tutuklu yargılanmaktayken, bu ihlalleri yapanları yargılamak bir yana, hala daha bankanın yönetiminde tutan zihniyeti esefle kınıyoruz.

KKTC Merkez Bankası’nın değerli yönetim kurulu üyelerini de göreve davet ederiz. Başkanın yasaları uygulamaktan imtina eder pozisyonunu onaylamaları  kendilerinin de bu koltukları boş yere işgal ettikleri anlamını taşıyacaktır.

Rifat Günay’dan ve diğer yöneticilerden sizin aracılığınızla bu anlattıklarımız hakkında cevap beklemekteyiz. “Ticari sır” diye nitelendirip cevap vermekten kaçınması durumunda hiçbir hilenin ticari sır olamayacağını da kendilerine hatırlatırız. Yasaların gerektiği şekilde davranıp ilgililer hakkında gerekli yasal işlemleri yapmak ve banka yönetimini ehil ve dürüst yetkililere devretmek zorundadır. Bunlar yapılmadığı sürece biz farklı zaman, mekan ve şekillerde demokratik ve anayasal hak arayışlarımızı sürdüreceğiz.

Burada iddia ettiğimiz TÜM hususları her türlü mecrada ispatlamaya hazırız. Bu mecralara mahkemeler de dahildir. Tercih ederiz ki, Sayın Rifat Günay ve/veya KKTC Merkez Bankası’nın diğer yetkilileri bizlerle bu konuda kamuoyu huzurunda tartışmak isterler. Sizlerin huzurunda kendilerini halka açık herhangi bir platformda iddialarımızı ispat edeceğimiz bir tartışmaya davet ederiz. İddialarımızın herhangi biri noktasında farklı düşünmesi durumunda elindeki bilgi ve belgeleri YASALAR ÇERÇEVESİNDE ortaya koymaya davet ederiz. Bunların hiçbirini çeşitli mazeretler gösterip yapmayacağını hep birlikte göreceğiz. Biz zaten, kendilerinin tasarrufunda olan ve görmezden geldikleri belgelerle tüm bu söylediklerimizi kendilerine kanıtlamış durumdayız. Bankacılık sistemindeki gizliliğin arkasına saklanıp kimsenin bu belgeleri toplayabileceğini hayal etmemişlerdi. Bizler hep birlikte çalışıp bunu başardık.

Başta siyasi yetkililerimiz olmak üzere, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti yetkililerini de bu konuda önlem almaya davet ederiz. Onların da tespit ettiğimiz gayrıyasallığa göz yumacaklarını düşünmüyoruz.

KKTC Bankalar Birliği’nin de ülkemizdeki güçlü finans yapısına yakışmayan bu çürük elmanın geriye kalan muteber bankalarımızı kullanmasına müsade etmeyeceğine inanmak istiyoruz.

Tüm kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

Yasalarımıza ve hukuk devletimize sahip çıkmaktan başka bir düşüncemiz yoktur!

Editör: TE Bilisim