Ali Kişmir, basın sektöründeki çalışan durumuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, “Özellikle Toplu İş Sözleşmesi bulunmayan yerlerde kontrol elden kaçmış durumdadır. Resmen işçi kıyımı yaşanmaktadır” dedi.

Kişmir, bugün itibarıyla, Sendikanın toplu iş sözleşmesi yaptığı 7 işyerinden 3’ünün çalışanlarına tam maaş ödemesi yapabildiğini; 1 iş yerinin emekçilerle anlaşarak, Sendikaya da bilgi vererek çalıştırmadığı işçilerin maaşlarından kesintiye gideceğini, haftalık ödeme sistemine geçeceğini ve yaptığı kesintileri süreç normalleşince geri ödeyeceğini; 3 iş yerinin ise Sendikayla görüşmeden aldıkları yanlış kararlarla emekçilerin geleceğini belirsizliğe soktuğunu kaydetti.

Ali Kişmir, “Ayrıca bu iş yerlerinde ne yazık ki Toplu İş Sözleşmesi, İş Yasası ve Basın İş Yasası hiçe sayılarak bazı emekçilere maaş ödemesi yapılmamış, hatta üstüne işten durdurmalar yaşanmıştır. Toplu İş Sözleşmesi bulunmayan yerlerde ise durum çok daha vahim bir hal almıştır. Birçok basın emekçisi maaşlarını alamamış durumdadır. Evlerine tek kuruş götürememiş konumdadırlar. Ayrıca işten çıkarılanlar olduğu gibi çalıştıkları yerden hiçbir şekilde gelecekleri hakkında bilgi sahibi olamayan üyelerimiz de mevcuttur. Şu anda basın sektöründe işçi kıyımı daha krizin ilk ayında yüzde 30 civarlarındadır. Maaş ödeme sıkıntısı ise yüzde 70 civarlarındadır. Böyle devam ederse,  gelecek ay işçi kıyımının yüzde 50’yi aşması ve maaş ödeme ile kesintisinin yüzde yüze dayanması kaçınılmazdır” dedi. 

Kişmir, basın emekçilerini sokağa atmanın “vefasızlık ve vicdansızlık” olduğunu kaydetti.

Basın sektörünün içerisinde bulunduğu durumu hem defalarca dile getirdiklerini hem de ilgili mercilere aktardıklarını kaydeden Kişmir, “Hükümetin bu konuyu şimdi gündemine alması çok geç kalınmış bir adımdır ve ne yazık ki bazı basın kuruluşları ile basın emekçileri için bu adım artık bir şey ifade etmeyecektir. Özellikle Toplu İş Sözleşmesi bulunmayan yerlerde kontrol elden kaçmış durumdadır. Resmen işçi kıyımı yaşanmaktadır” dedi. 

Editör: TE Bilisim