Hayatımızın olmazsa olmazı doğal kaynaklarımızın her geçen gün biraz daha azaldığını, hoyratça, bilinçsizce tüketildiğini ve dünyamızın, yavaş yavaş çölleştiğini gözlemlemekteyiz. Hiç kuşkusuz ki bu tükenişin en büyük müsebbibi insanın ta kendisidir.

İnsanın ve canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için havaya, suya ve gıdaya ihtiyacı vardır. Her nerede olursak olalım havanın, suyun, toprağın, çevrenin kirlenmemesi ve kirletilmemesi için doğal kaynaklarımızı bilinçli kullanmayı, doğayla uyumlu yaşamayı öğrenmeli ve öğretmeliyiz. Dolayısıyla, çevreye karşı duyarlı olmak ve korumak her hangi bir kurum veya kuruluşun değil tüm insanlığın ortak ödevi olmalıdır.

Anayasamızda ifadesini bulan “sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı” çevre politikalarımızın esasını oluşturmaktadır. Bu esas doğrultusunda, çevre eğitiminin “yaşam boyu” eğitim olduğu inancı ile başta çocuklar olmak üzere, toplumun tüm kesimlerine farkındalığı davranışa dönüştürmek amacıyla çeşitli eğitimler düzenlenmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak çalışmalar başlatılacaktır. Ayrıca beş ayrı bölgede seçilen beş pilot ilkokulda çevre bilinçlendirme konulu sunumlarımız, Çevre Koruma Dairesi personeli tarafından yapılarak tamamlanmıştır. Tüm canlı varlıkların iletişim içinde olduğu çevreyi koruyup bizden sonra gelecek kuşaklara sürdürülebilir bir çevre anlayışı ile aktarılması birinci görevimizdir.

Çevrenin günü olarak isimlendirdiğimiz, “5 Haziran Dünya Çevre Günü”; 5 Haziran 1972 yılında Stockholm’de toplanan “Birleşmiş Milletler Çevre ve İnsan Konferansı”nın yıldönümü olan tarihtir. Bu çerçevede, ülkemizde de toplumumuzun çevre konusundaki duyarlılığını ve farkındalığını artırarak davranışa dönüştürmek amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı olarak çocuklarımıza yaşanabilir bir çevre bırakmak ilke ve hedefleriyle kısa sürede çalışmalar yapılmıştır. Buna göre; 18/2012 sayılı Çevre Yasası’nın, uygulanmasında yaşanan sorunların giderilmesi amacı ile, söz konusu yasada düzenlemeler yaparak, diğer ilgili yasaların ve bağlı tüzüklerin uyumlaştırılması sağlanacaktır. Yasalar ve tüzükler uygulama alanı buldukça ülkemizde çevre yönetimi ile esas adımları atmış bulunacağız.

Ülke genelinde hava kalitesi konusunda, ölçüm istasyonları her gün rutin olarak kontrol edilmekte ve alınan veriler merkezi bilgisayarda değerlendirilmektedir. Dikmen çöp alanındaki bio-gaz yakma ünitesinin denetimi düzenli olarak yapılmaktadır. Hava Kalitesinin Değerlendirilmesi ve Yönetimi Tüzüğü Bakanlar Kurulu tarafından onaylanarak Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Diğer tüzükler ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.

Tüm bunların yanı sıra, ülkemizde yaşanan atık sorunları ile ilgili hem halktan gelen şikayetler değerlendirilerek denetlenmekte, hem de rutin denetimlerimiz devam etmektedir. Gerektiği durumlarda cezai işlem yaptırırmımı uygulanmaktadır. Atık konusunda en önemli yasal dayanaklarımızdan olan Atık Listesi Tüzüğü tamamlanarak Bakanlığa gönderilmiştir. Ayrıca, Güngör düzenli depolama tesisi Çevre Koruma Dairesi personelimiz tarafından düzenli olarak denetlenmektedir.Buarada amacımız köklü çözüm üretmek ve doğu adına adımlar atmaktır.

Taşocakları’nın rehabilitasyonu için attığımız adımların, ülkemiz adına atılmış çok büyük adımlar olduğuna inanmaktayız. Her konuda olduğu gibi bu konuda da devlet kurum kuruluşarı ve sivil toplum örgütleri ile birlikte çalışmaya devam ediyoruz. Son olarak,taşocaklarının rehabilitasyonu çerçevesinde çalışma grupları oluşturularak, devlet kurumları ile sivil toplum örgütlerinin ortak noktada hareket etmesini sağlayacağımıza olan inancımız sonsuzdur.

Yine yaz aylarını yaşamaya başladığımız bu günlerde, hepimizin ortak sorunu olan gürültü kirliliğinin önlenmesi amacı her bölgede denetimlerimiz devam etmektedir. Oluşturulan gece ekipleri ile şikayetlere anında ve yerinde müdahale edebilme imkanımız doğmuştur. Amacımız, Yasa ve Tüzük’te öngörülen şartların yerine getirilerek uygulanmasını sağlamaktır, ne vatandaşı, ne de işletme sahibini mağdur etme niyetimiz yoktur.

Çevresel Etki Değerlendirme çalışmalarımız devam etmekte, komisyonumuz rapor sayısına göre düzenli olarak toplanmakta ve ÇED sonrası denetimlerimiz de devam etmektedir.

Sadece ülkemizin değil tüm Akdeniz’in en büyük çevre sorunlarından olan CMC ile ilgili çalışmalarımızıda sürdürümekteyiz. Bölgede yaşanan çevre sorunun ciddiyetini ve bölge halkının sıkıntılarını farkındayız, bu nedenle bölge için en yerine kararı almak adına ilgili tüm kurumlarla işbirliği halinde çalışmalarımıza başlamış bulunuyoruz.
Ülkemizde kurak geçen kış mevsimleri, su kaynaklarımızı da etkilemete böylece yeraltı kaynaklarımız da etkilenmektedir. Bu nedenle, Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı kuruluduğu günden itibaren su kaynaklarımızın idamesi konusunda su politikası oluşturarak, uygulumaya koymaya başlamıştır. Anavatanımız Türkiye’den getirilmesi planlanan ve “Asrın Projesi” olarak isimlendirilen, proje; bu konuda attığımız en büyük adımdır. Yeni bir “Su Yasası”nın taslağının hazırlanması ve bu konu da çalışmalara hız verilmesi de bu konuda attığımız diğer bir adımdır.

Türkiye’den gelecek olan 75 milyon m3 suyun idamesi için, Bakanlığımız öncülüğünde çeşitli üniversitelerin değerli bilim insanlarının, sivil toplum temsilcilerinin ve devlet kurumlarının temsilcilerinin yer aldığı sekiz ayrı grup oluşturularak, bu grupların konu ile ilgili çalışmalarının eseri olan Su Çalıştayı Bakanlığımız bünyesinde düzenlenmiştir. Çok verimli geçtiğine inandığımız söz konusu çalıştayın sonuç bildirgesi en yakın zamanda halkımız ile paylaşılarak, alınan kararlar uygulamaya konulacaktır.

Bu çalışmaların başarıya ulaşması için bütün vatandaşlarımızın toplumsal desteğine ihtiyaç duymaktayız. Çevre; bir eğitim meselesidir ancak bu sadece bir bakanlığın veya tek başına bir kurumun başarabileceği bir iş değildir. Bütün kişi ve kurumların içinde yer almasını gerektiren bir seferberliktir.

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı olarak tüm bu konulardaki hassasiyetim gelecek kuşaklara devretmek zorunda olduğumuz çevremize duyduğum saygıdan geçmektedir. Çünkü “ÇEVRE BİZİMDİR HEPİMİZİNDİR”. Daha temiz bir çevrede yaşamak dileğiyle hepinize saygılar sunarım.

Dr.Hamit Bakırcı
ÇEVRE VE DOĞAL KAYNAKLAR BAKANI

 
Editör: TE Bilisim