Günlerdir yapılan eleştiriler ve çağrılara kulak tıkayan Bakan Bakırcı’nın bir haber sitesine konuşarak iddiaları doğruladığını ve eşi hariç ziyaretin masraflarının söz konusu firma tarafından karşılandığını itiraf ettiğini kaydeden Özyiğit, “Sn. Bakırcı’nın bundan sonra yapması gereken özür dileyerek istifa etmesidir” dedi.

Konunun yalnızca Bakan Bakırıcı’nın kişisel meselesi değil, aynı zamanda bir hükümet sorunu olduğunu da belirten Özyiğit, konuyla ilgili Başbakan Özkan Yorgancıoğlu ile Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’ın da kamuoyuna açıklama yapma zorunluluklarını olduğunu vurguladı.

Bakanın, 2 müdürü ile bir iş adamının finansal desteği ile ‘araştırma yapılacak’ gerekçesiyle yurtdışına gitmesinin savunulacak hiçbir yanı olmadığını kaydeden Özyiğit, bunun en basit tanımı ile etik dışı ve ahlaki değerlerden yoksun olduğunu kaydetti ve bu tür ilişkilerin olduğu yerde, akıllara her türlü soru işaretinin gelmesinin doğal olduğunu kaydetti.

Bakan ve bürokratlarının yurtdışı ziyaretinin masraflarının, ilişki içinde olduğu bir firma tarafından karşılanması skandal iken, Bakan Bakırcı’nın bunu normal karşılayarak, ‘vicdanım rahat’ demesinin daha büyük bir skandal olduğunu belirten Özyiğit, “Sn. Bakan vicdanım rahat diyerek, Sn. Yorgancıoğlu ile Sn. Denktaş da susarak bu konuyu geçiştiremez” ifadelerini kullandı.

Özyiğit, Kalecik’te bir alana ihalesiz olarak Su Arıtma Tesisi kurulduğu ve atıl durumda bırakıldığı yönündeki iddiaların da açıklığa kavuşturulması zorunluluğu olduğunu ifade etti.

“Bakırcı çevre bakanı olmayı beceremedi”
TDP Genel Başkanı Özyiğit, Bakırcı’nın bugüne kadar yaptığı ve yapmadığı icraatlarla da sınıfta kaldığını ve hiçbir zaman çevreden sorumlu bakan olmayı beceremediğini vurguladı.

Bakan Bakırcı’nın göreve geldiği ilk günlerde ‘ülkeye 5-6 taşocağının yeterli olduğu” gerçeğini belirtmesine karşılık, bu güne kadar hiçbir girişim yapmadığını belirten Özyiğit, Bakırcı’nın tam tersine “Neredeyse bütün ülkeler ihtiyaçlarını kendi kaynaklarından karşılıyor. Burada önemli olan doğru yöntemleri kullanmak ve çevreye en az zarar verecek metotları uygulamaktır" söylemi ile hem kendi söylediğini inkar ettiğini hem de taş ocakları sayısını azaltmaktan vazgeçtiğini ortaya koyduğunu anımsattı.

Bakırcı, yine bakanlığının ilk aylarında "ülkede taş ocaklarından çevre sorunlarına kadar birçok sorunun geçmişteki siyasi iradenin eksikliğinden kaynaklandığını" söylediğini anımsatan Özyiğit, Bakırcı’nın da kararları ile eleştirdiği siyasi iradesizliği devam ettirdiğini kaydetti.
 
Editör: TE Bilisim