eksikliği yaşanabilecek okulları, AÖA ile ilgili hassasiyetlerini, çalışma barışı bozulan okullar
ile ilgili çözümlerini ve eğitimin geleceğine yönelik alternatif önerilerini sabırla Eğitim
Bakanlığı yetkilileri ile paylaşmıştır.
KTÖS, sorunların çözümünü sadece Eğitim Bakanlığı’ndan beklemek yerine, sorunları ve
çözüm önerilerini yerel yönetimler, okul aile birlikleri ve sivil toplum örgütleri ile de
paylaşmıştır. Bu anlamda 815 Haziran arasında Gönyeli İlkokulu, Gönyeli Fazıl Plümer
Anaokulu, 23 Nisan İlkokulu, Alasya İlkokulu ve Eğitim Bakanlığı önünde sorunların tümüne
yönelik öğrenci velileri ile birlikte uyarı açıklamaları yapılmış, 6 belediye ile sorunlar
paylaşılmış, Girne’de yeni okul talebi ile sivil toplumla buluşulmuş ve Yeni Boğaziçi’nde alt
yapı eksikliğine okul velileri ile birlikte yeniden dikkat çekilmiştir.
Okulların açılmasına üç hafta kala Eğitim Bakanlığı yetkililerinin sorunların çözümüne
yönelik projeler üretmekte yetersiz kaldığını gözlemlemekteyiz. Bu anlamda 20162017
eğitim – öğretim yılının sancılı başlayacağını toplumla paylaşmak toplumsal
sorumluluğumuzdur.
Bu anlamda; Eğitimin tüm sorunları, çözüm önerileri ve eğitimin gelişimi için alternatif projeler
bakanlığa sunulmuş, Sn.Bakan’ın “ben eğitimden anlamam ama yönetebilirim”
mesajından öteye geçilememiştir. Girne bölgesi ve Mağusa bölgesi vahşi bir betonlaşma ile birlikte kent planlamasından
yoksun bir şekilde gelişmektedir. Bu çarpık gelişme bölgedeki nüfusu artırmakta,
okullarımız fiziksel kapasite açısından yetersiz kalmaktadır. UBP DP azınlık
hükümetinin önlem almak, yeni okul inşa etmek bir yana, 21. yüzyılda konteyner
sınıflar kullanılmasını önermektedir. Dipkarpaz İlkokulu’nun 18 öğretmeninden 17 tanesi okuldan ayrılmak için Bakanlığa
başvurmuştur. Bu öğretmenlerin 10 tanesi köyde ikamet etmekte, dört tanesi de son üç
yıldır uzaktan gelmelerine rağmen köyden ayrılmayarak görevlerine kesintisiz devam
etmektedirler. Okulun öğretmenlerinin kalıcı olması eğitim açısından köye olumlu
yansımıştır. Tüm bu olumlu yanları görmezden gelen, okulun eğitime öğretmensiz
başlayacağını ve köyün yetiştirdiği öğretmenlerin köyün gelişimine katkısının
olumsuz yansıyacağını idrak edemeyen Eğitim Bakanlığı soruna çözüm bulamamıştır.
Çalışma barışı bozulan diğer okullar ile ilgili de Eğitim Bakanlığı çözümden ve
algıdan uzaktır. Eğitimin değerlendirilmediği, rehberlik edilmediği ve denetlenmediği bir noktadayız.
Eğitim Bakanlığı MEDDYK Yasası, denetmen eksikliği ve var olan sorunlara çözüm
üretmemiştir. 116 okulun bağlı olduğu İlköğretim Dairesi müdürsüz bırakılmıştır. Okulların
sorunlarını ve beklentilerini kim çözecek belirsizdir. Öğretmen nakil tüzüğünün yasallaşması bilerek geciktirilmiştir. Yeni tüzük nakiller ile
birlikte geçici nakilleri de KHK’nın etkin denetimine devretmekteydi. Bakanlık, bu
denetime tabi olmamak, özetle hesap vermemek için tüzüğü oyalamaktadır. Öğretmen nakilleri tamamlanmamıştır. Öğretmen eksikliği olacağı belli olmasına
rağmen kadrolar artırılmamıştır. Yönetici ve özel eğitim öğretmenliği için açılan
kadrolar yetersizdir. Bu çağda öğretmen yardımcısı ve okul psikologu kadrolarının
oluşturulmamasının kabul edilebilir yanı yoktur. Okullara bütçe ayrılması için uzlaşı olmasına rağmen, Eğitim Bakanlığı her okula
bütçe verilmesini sakıncalı bulmaktadır. Yasa taslağının hayat bulması Eğitim
Bakanı’nın kendi bölgesine yatırım yapması ayrıcalığını elinden alacağı için
engellenmektedir. Okul müdürleri yazılı olarak okul kantinlerini okulun uhdesinde çalıştırmak
istediklerini, böylesinin okulların bütçesine daha çok katkısı olduğunu ifade
etmişlerdir. Eğitim Bakanı nedense bu öneriye sıcak bakmamıştır. Böylece okul
kantinlerinin işletimi ranta dönüştürülmeye devam etmektedir. Üzerinde her konuda anlaşmamıza, Sayıştaylık ve Savcılığın olumlu yazılarına ve
Eğitim Bakanlığı ile Maliye Bakanlığının yapmış olduğu somut çalışmalara rağmen
öğretmen hazırlık ödenekleri, 2009’dan beri ödenmeyen sorumlu öğretmenlik
ödenekleri ve 23 Nisan’da görevli olan öğretmenlerin ek mesailer sebebi belirsiz bir
şekilde yatırılmamıştır. Ders kitaplarının yazımı ve eğitim programlarından bir haberiz. Çalışma takvimi halen
oluşturulmamıştır. Eğitim Bakanının YİM kararına rağmen İlahiyat Kolejine çözüm bulmakla ilgili
çabası laik eğitime gölge düşürmektedir. Bu çabanın onda birini devletin okulları için
harcamış olsaydı, alt yapısı eksik olan okulların bir kısmı tamamlanabilirdi. Eğitim Bakanının AÖA’nin geleceği ve giriş sınavı ile ilgili yaptığı açıklamalar
çelişkilidir. Ortaya koyduğumuz iddiaları yanıtlayamamıştır.
Bu anlamda bakanlık koca bir yaz sezonunda kış uykusundan uyanmayarak sınıfta kalmıştır. 7
Eylül’de açılacak olan okullarımızın sorunlarının çözüleceğine veya eğitim ile ilgili yapıcı
projeler üretileceğine dair mucizelere inanmayacak kadar deneyim sahibiyiz. Kamusal,
nitelikli, ücretsiz ve eşit eğitim mücadelemiz devam edecektir.
Saygılarımızla.
Burak Maviş
KTÖS Eğitim Sekreteri
Editör: TE Bilisim