TAK’ta örgütlü bulunan ancak çalışanın çoğunluğunu temsil etmeyen Basın-Sen ile görüşen ve açıklamasında belirttiği üzere Çarşamba günü Kamu-İş ile yapacağı görüşmeyi beklemeden “TAK’ta yaşanan sorunlarla” ilgili açıklama yapan sayın Erk’in bu açıklamasını doğru bulmadığımızı belirtiriz.
TAK’ta yaşanan sıkıntı ve sorunları basına yaptığı açıklamada sadece “ek mesai sıkıntısı” olarak niteleyen Erk’e, TAK Yönetim Kurulu ile yaptığı toplantıda Kamu-İş temsilcisi tarafından ise sorunlar aktarılmış olmasına rağmen Erk’in açıklamasında bunların olmaması düşündürücüdür. “TAK’ta düşünülen yeni uygulamayla TAK Yasasının öngördüğü hiyerarşinin bozulacağı, 5 editörün habere çıkmaması durumunda geriye kalan personele ek iş yükü yükleneceği, çalışma barışının bozulacağı, 9 yöneticinin bulunacağı ajansta 12 muhabirin görev yapacağı, nerdeyse bir muhabire bir yönetici düşeceği ve huzursuzluk ile benzeri sorunların tavan yapacağı” Bakan Erk tarafından dikkate alınmalıdır.
TAK’ta yaşanan sorunlarla ilgili süresiz greve gideceğini açıklayan sendika Kamu-İş olmasına rağmen Kamu-İş’i toplantıya çağırmayan ve TAK Müdürü ile personele karşı işbirliğinde çalışan Basın-Sen ile görüşen sayın Kutlay Erk, TAK Müdürü tarafından kendisine verilen “personelin tek tek ek mesai listesini” de aldı.
Basın –Sen’in yıllarca TAK’ta temsilciliğini yürüten, Yönetim Kurulu üyeliğini yapan ve halen Basın-Sen üyesi olan TAK Müdürü Hüseyin Yalyalı’nın ve Dışişleri Bakanı sayın Kutlay Erk’in de görüşmelerinde önceliği Basın-Sen’e vermesi ve Kamu-İş’i devre dışı bırakması düşündürücüdür.
Bu şekilde davranışların TAK’ta yaşanan sorunları çözmek yerine daha da derinleştireceği ve iş yapmaz duruma getireceği konusunda hem hükümeti hem de bakanlığı uyarmak isteriz.
Sayın Yalyalı’nın yaptığını söylediği TAK Yasası’nda belirtildiği üzere “TAK’ta en fazla üyeye sahip sendika yetkili sendikadır” maddesi kapsamında sahip olduğu 24 üye ile TAK’ta yetkili sendika görevini yürüten Kamu-İş bünyesinde, yasanın öngördüğü şekilde Yönetim Kurulu tarafından görevlendirilen 1 müdür muavini, 3 amirin yanı sıra 1 editör, 7 iç ve dış haber redaktör muhabiri, 1 idari işler personeli, 4 katip, 2 Rumca redaktör muhabir, 5 de odacı ve işçi statüsünde personel bulundurmaktadır.
Ancak Basın-Sen’e üye olana veya sendikasız bulunan tüm personelin mesai mevhumu dinlemeden ve özveriyle çalıştığı TAK’ta yaşanan sorunları müdürün yalan yanlış bilgilendirmeleriyle sadece “ek mesai” olarak göstermek kimseye yarar sağlamayacaktır. Vardiyadan bahsedilmektedir ancak vardiyanın döneceği personel sayısının bulunmadığı ve vardiya tahsisatıyla birlikte ek mesai ödeneği de verilmesinin gündeme geleceği unutulmamalıdır.
TAK Yönetim Kurulu’nda Kamu-İş’in temsiliyeti konusunda dayanaksız iddialarda bulunan TAK Müdürü ve halen Basın-Sen üyesi bulunan Hüseyin Yalyalı’nın aksine TAK Yasası yetkili sendikayı açıkça belirlemektedir.
Yönetim Kurulu temsiliyetinde herhangi bir yasa dışılık olmamasına rağmen müdür, yetkili sendika Kamu-İş’i tanımamaya ve uyarılarını dikkate almamaya devam ediyor; bu yöndeki tutumunu da Sayın Dışişleri Bakanı Kutlay Erk’e inandırmaya çalışıyor.
TAK’ta birçok kişiye ağır yükler öngören ve personelin çoğunluğunu huzursuz edecek uygulamaları, bakanın karşı duruşuna ve “benden habersiz TAK’ta yeni bir uygulama olmayacak” demesine rağmen yürürlüğe koymaya çalışan TAK Müdürü Yalyalı, tarafsız olması gerekirken üyesi olduğu Basın-Sen ile birlikte hareket etmeye ve personeli huzursuz edecek uygulamalara devam etmektedir.
Öte yandan TAK Müdürü, “bölge büroları güçlendirilecek, hatta Londra ve Brüksel’e de bürolar açmayı düşünüyoruz” sözleri unutarak, Güzelyurt ve İskele’ye büro açacağına, yıllardır hizmet veren Girne ve Gazimağusa bürolarını “iş yapmazlar” iddiasıyla kapatma ve orada çalışan muhabirleri Lefkoşa Merkeze getirme çalışması başlatmıştır.
Kamu-İş olarak hükümet, Dışişleri Bakanlığı ve TAK Müdürü’nü bir kez daha uyarıyoruz. TAK’ta, yetkili sendika Kamu-İş ile diyalog kapılarını kapattığınız ve uyarılarını dikkate almadığınız sürece sorunlar çözülmeyecek aksine derinleşecektir.
Üyeler ve çalışanlar yeni uygulamalardan rahatsızdır. Personel sayısı yetersiz olan TAK’a, vardiya çalışma sistemi getirmek için çalışma da başlatılmıştır. Karşı olduğumuz ve görüşlerimizin dikkate alınmadığı bu uygulamaların sürdürülmesi durumunda süresiz grev dahil tüm yasal haklarımızı aramaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz.
Bu arada söz konusu açıklamayı yarın Sayın Dışişleri Bakanı ile yapacağımız görüşmeden çıkacak sonuca göre yapmayı planlıyorduk, ancak sayın Bakan bizimle görüşmeyi beklemeden dünkü açıklamayı yaptığından dolayı kamuoyunu sorunlarla ilgili bilgilendirmek elzem olmuştur.
Editör: TE Bilisim
