Suna ERDEN - STAR KIBRIS

Meslek yaşamı boyunca birçok olaya tanık olan Emekli Halk Sağlığı Uzmanı Yusuf Çiner şok iddialarda bulundu. Çiner, sağlıkta yaşanan tüm skandalların üstünün örtüldüğünü savundu

Kanser hastalığına yakalanan kızının doğru tedavi edilmediğini ve bu nedenle yaşama veda ettiğini öne süren Emekli Halk Sağlığı Uzmanı Yusuf Çiner, ilginç iddialarda bulundu.

Sağlık Bakanlığı’na bağlı Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi’nde uzun yıllar görev alan ve 30 yıllık meslek hayatını geride bırakan Çiner, kızını yanlış tedaviden dolayı kaybettiğini, buna rağmen davacı olmadığını ifade ederek, “Çünkü çabalarımın sonuçsuz kalacağını biliyordum. Sağlık nedeni ile mağdur olan ve dava açan herkesin çabaları hep sonuçsuz kalmıştır.

Bilirkişi ve diğer herkes Sağlık Bakanı’nın talimatı ile rapor hazırlar ve konu hep kapatılır. Bakan kapat der ve o dosya kapanır. 30 yıllık meslek hayatımda bu hep böyle olmuştur” dedi. Ciner, Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi’ndeki görevli olduğu dönemde ülkedeki hasta sayısı ile ilgili istatistiki çalışmalar yaptığını da belirterek, “Yaptığım çalışmalarda 1996 yılında kanser hastası sayısı 250 ile 300 kişi arasındaydı. Şimdi bu sayı beş bini buldu. Bunun öncelikli nedeni ilaçlı ve hormonlu besinlerdir” dedi. Star Kıbrıs’a konuşan Çiner ilginç açıklamalarda bulundu.

YILDAN YILA KANSER ARTIYOR

Yusuf Çiner,1996 yılında kanser hastası sayısının 250-300 civarı olduğunu, günümüzde bu sayının 5 bini bulduğunu ve her gün kanserden dolayı iki kişinin yaşamını yitirdiğini ifade etti. Çiner, bunun öncelikli sebebinin sebze ve meyvelerde kullanılan ilaç ve hormonlar olduğunu ifade ederek, “Temel Sağlık Hizmetleri’nde görevli olduğum yıllarda Sağlık Bakanlığı’na başvuru yaparak sebze ve meyvelerdeki hormon ve ilaç miktarının kontrol edilmesini ve kamuoyuna açıklanmasını talep etmiştim. Ancak bakanlık bu önerimi reddetmiş ve konuyu kapatmıştı” dedi.

Dünyanın tüm ülkelerinde böcek ilacı olan Metamidofosun yasaklandığını ancak Türkiye ve KKTC’de kullanıldığını kaydeden Çiner, özellikle domates, biber, salatalık gibi ürünlerde çok fazla kullanılan bu ilacın kanser hastalıklarının artmasına neden olduğunu söyledi. Her mahallede mutlaka iki veya üç kişinin kanser hastası olduğunu, genç insanların yaşamlarını yitirdiğini ifade eden Çiner, “yıldan yıla kanser hastalığı artıyorsa ve birçok insan yaşamını yitiriyorsa bunun nedenini oturup düşünmek gerekiyor” dedi.

SAĞLIK AYAKLAR ALTINDA

Hastalıkların artmasına rağmen KKTC’de sağlığın ayaklar altında olduğunu ifade eden Çiner,300 bin nüfuslu ülkede 20 bin kişinin Türkiye, 20 bin kişinin ise Rum tarafına giderek tedavi olduğunu söyledi. Sağlığın halinin içler acısı olduğunu, hekimlerin kendilerini geliştirmediklerini, her yedi yılda bir tıp bilgilerinin tazelenmesi gerektiğini kaydeden Çiner, 7 yılda bir kendisini geliştirmeyen bir doktorun çağdaş ve gelişen tedavi yöntemlerinden yoksun kalacağını söyledi. Doktorların 25 yıl önceki bilgilerle hasta tedavi etmeye çalıştığını ifade eden Çiner, kızını da yanlış tedaviye kurban verdiğini söyledi.

Çiner, “Eğer 40 bin kişi sağlığı için yurt dışına gidiyorsa hekimlerin seviyesi ortadadır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından gönderilen tıbbı dergiler hiç açılmadan olduğu gibi depolarda durmaktadır. Her doktor için söylemiyorum ancak birçoğu açıp yeni gelişmeleri okumamakta, kendisini geliştirmemektedir” iddiasında bulundu. Çiner, yedi yılda bir hekimlerin yeterlilik sınavına tabi tutulmasının şart olduğunu da söyledi.

BİRÇOK SKANDALA TANIK OLDU

Meslek hayatın boyunca birçok sağlık skandalına tanık olduğunu ileri süren Çiner sözlerini şöyle sürdürdü: “Çoğu hamile kadınlar, gebelik zehirlenmesi tespit edilemediği için can verdi. Çok kişi sağlık yetersizliğinden dolayı mağdur oldu. Kendi çocuğumda yanlış tedavi yüzünden canından oldu. Girne Akçiçek Hastanesi’nde görevli kadın doktor rahim ağzı kanserine yakalanan kızıma, “kanserden dolayı oluşan siğilleri keserek” tedavi edeceğini söyledi. Ve öyle de yaptı.

Kızıma, “Babana söylemene gerek yok. Hastalığı keserek bitireceğiz” dedi. Ancak hastalık tekrar edince ikinci kez kesme işlemi yaptı. Aslında yapması gereken rahmi tamamen almaktı ancak bunu yapmadı. Benim haberim olsaydı hemen alıp Türkiye’ye götürürdüm. Çünkü hem rahmin hem de bezelerin alınması gerekiyordu. Fakat doktor yanlış tedavi uygulayınca kanser 3 ay içerisinde vücuduna yayıldı ve akciğerine vurdu. Geçen yıl Temmuz ayında kızımı 38 yaşında toprağa verdim. Yaşamında kızım bana rahim ağzı kanseri olduğunu söylemekten çekinmişti. Tüm gerçekleri ise o öldükten sonra öğrendim. Raporlara baktım ancak iş işten geçmişti.”

BAKAN KAPAT DER DOSYA KAPANIR

Çiner, yaşanan olay karşısında ellerinden bir şey gelmediğini ifade ederek şu iddialarda bulundu: “Sağlık Bakanlığı’na başvurup soruşturma açılmasını talep ederdim ancak yapmadım. Çünkü çabalarımın sonuçsuz kalacağını biliyordum. Sağlık nedeni ile mağdur olan ve dava açan herkesin çabaları hep sonuçsuz kalmıştır. Bilirkişi Sağlık Bakanı’nın talimatı ile rapor hazırlar ve konu hep kapatılır. Bakan kapat der ve o dosya kapanır. 30 yıllık meslek hayatımda bu hep böyle olmuştur.

Geçmiş yıllarda bu tür olayların üstü hep örtülmüştür. Şimdi torunuma annen cennette diyorum. Bu memleketin gerçekleri bunlardır. Eğer ciddi bir sağlık sorununuz varsa Türkiye’ye gidin. Burada bir yanlışlığa kurban giderseniz çalacak kapınız olmayacaktır.” 
Editör: TE Bilisim