Kıbrıslı Türklerin mücadele tarihinde önemli yer tutan Baf direnişi ve bu direnişte şehit düşenler 49. yıldönümlerinde anıldı.

Güzelyurt’ta Şehitler Anıtı önünde yer alan törende, anıta çelenkler sunuldu, saygı atışıyla saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklâl Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Günün anlamını içeren konuşmayı Baf Türk Birliği adına Mehmet Yulaf’ın yapmasının ardından tören, Güzelyurt Türk Maarif Koleji öğrencisi Ziver Rüstemoğlu “Baf Kalesi” adlı şiiri okumasıyla tamamlandı.

Baf şehitleri için öğle namazından önce Baf Türk Birliği’nce Fatih Camii’nde mevlit de okutuldu.

Güzelyurt Şehitler Anıtı’ndaki törene, Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Mutlu Atasayan, Güzelyurt Kaymakamı Menteş Gündüz, Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı 49. Alay Komutanı Kurmay Albay İlker Akbulut, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı 2. Bölge Koordinasyon Komutanı Kurmay Albay Ercan Barsakçıoğlu, UBP Güzelyurt Milletvekilleri Kemal Dürüst, Türkay Tokel, CTP Lefkoşa Milletvekili Kadri Fellahoğlu, CTP Güzelyurt Milletvekili Mehmet Çağlar, muharip dernek ve sivil toplum örgütleri temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

YULAF: “HEM GURUR, HEM HÜZÜNLE ANIYORUZ”

Törende konuşan Baf Türk Birliği temsilcisi Mehmet Yulaf, Kıbrıslı Türklerin 9 Mart 1964’te Baf’taki direnişini hem gururla, hem de hüzünle andıklarını söyledi.

Kıbrıslı Rumların 21 Aralık 1963’te Kıbrıs Türk halkına karşı başlattığı saldırılarda 9 Mart 1964’te sıranın Baf’a geldiğini; sayı ve donanım olarak üstün olan Rumlara karşı 200 Mücahidin karşı koyduğunu anlatan Yulaf, hoparlörlerden “sizi 2 saatte teslim alacağız” anonsları yapılarak Kıbrıslı Türklere psikolojik baskı uygulandığını ancak buna rağmen 2 gün direndiklerini belirtti.

Yulaf, bu direniş sonunda Rumların ateşkes imzalamak zorunda kaldığını ve Baf’ın da “gazi” unvanı kazandığını ifade ederek, mücadele sırasında şehit düşenlerin isimlerini okudu.

Şehit edilenler arasında 12 yaşındaki Özkay’ın da bulunduğunu, ağabeylerine mermi getirmek için mevziden giderken şehit düştüğünü anlatan Mehmet Yulaf, aradan yüz yıllar geçse de bu gibi tarihlerin, gelecek kuşaklara öğretilmesi gerektiğini söyledi.

“ISRAR VE SABIRLA GENÇLERE ÖĞRETMEK ZORUNDAYIZ”

Mehmet Yulaf, milli tarihin öğrenilmesinin Rum düşmanlığı anlamına gelmediğini kaydederek, “Israr ve sabırla bunları gençlere öğretmek zorundayız” dedi.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın sözlerine atıfta bulunarak Kıbrıs sorununun 1974’te değil, 1958’de başladığını; Mehmetçik’in 20 Temmuz 1974’te adaya gelerek hem Kıbrıslı Türklere, hem de Rumlara barış getirdiğini söyleyen Yulaf, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin nimetlerinden Rumların hep tek taraflı yararlandığını; Kıbrıslı Türklerinse ambargolar altında yaşadığını; 1983’te KKTC’yi ilan ederek kendini dünyaya anlatmaya çalıştığını kaydetti.

Yulaf, Kıbrıslı Rumların şimdi de AB’nin nimetlerinden yararlandığını, KKTC’nin de son yıllarda Türkiye’nin desteğiyle daha iyiye gittiğini belirtti.

“1974’TE ŞEHİT DÜŞENLERİ DE ANIN”

Mehmet Yulaf’ın konuşmasını tamamlamasının ardından şehit yakını bir kadın kürsüye yaklaşarak, 1974’te Baf’ta şehit düşenlerin de niye anılmadığını sordu ve bu yöndeki talebini ifade etti.

Editör: TE Bilisim