Yusuf Avcıoğlu'nun sosyal medyadan yaptığı paylaşım şöyle:
Ekonomi ve Enerji Bakanı Sn. Erhan Arıklı, “Elektriğe zam yapmamak için gazla üretime geçeceğiz!” demiş.
Okurken göze ve kulağa çok hoş geliyor.
Peki icraatta ne yapıyor? Gelin bir de ona bakalım.
2019 yılında Dörtlü Hükümet döneminde KIBTEK Yönetim Kurulu olarak, Elektrik üretiminde doğalgaz kullanılması ve doğalgazın adaya LNG (Sıvılaştırılmış Doğal Gaz) ile temini ve bu kapsamda gerekli tesis kurulumu, mevcut santrallerin doğalgaza dönüşüm çalışmalarının başlatılması için karar ürettik.
Sonrasında projeye Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Enerji Bakanlıkları bünyesinde KIBTEK’e BOTAŞ’ın (T.C Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi) fizibiliteye yönelik danışmanlık hizmetleri iş birliği çerçevesinde yürütülmesi de eklendi. Kurumun, KTMMOB ile imzaladığı iş birliği protokolü çerçevesinde yürütülen fizibilite çalışmalarına takip ve eşlik edilmesi için KTMMOB’den mühendisler de görevlendirildi.
Fizibilite çalışmaları yürütülürken LNG alanında Uluslararası Konferanslara katılım sağlandı, bununla birlikte LNG konusunda dünyaca ünlü şirketler ile görüşüldü. Bilgi, tecrübe ve teknik destek sağlanması amacıyla BOTAŞ ile de sürekli irtibat halinde bulunuldu. İlgili heyetler Ankara ve Lefkoşa’da olmak üzere benim de eşlik ettiğim birtakım toplantılar gerçekleştirdi. Fizibilite çalışmaları benim Asbaşkan olarak görev yaptığım UBP-HP hükümeti döneminde UBP’nin isteksiz tutumuna rağmen aksatılmadan sürdü. Tamamlanması için de bu hükümet döneminde de çalışılmasına ihtiyaç vardı.
Peki bu hükümet ne yaptı? KTMMOB ile olan protokolü ve çalışmaları sonlandırarak ekibi dağıttı.
Sözde Doğalgaza geçmeyi düşünürken, Doğalgazın fizibilitesini çalışan ekibi dağıtana bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye sormazlar mı?
Gaza geçişte gerekli altyapı inşaatının tamamlanması için bir yıldan daha uzun bir süre gerekirken, minimum BİR YIL SONRA BİTECEK bir yatırım ile BUGÜNÜN MALİYETLERİ nasıl düşürülecektir?
Dörtlü Hükümet döneminde biz KIBTEK Yönetim Kurulu olarak Doğalgaza geçilmesi gerekiyor derken Sn. Bakan yalnızca kablo da kablo diyordu, biz ise kablo konusunda ENTSO-E sorunu var diyorduk. Sn. Arıklı göreve gelmesinin ardından önce kablo konusunda adım adım geri çekildi, sonra kablo konusu protokole dahi yazılmadı, şimdi ise kablo kelimesini ağzına almaktan dahi imtina eder oldu ve sözde Doğalgaza geçişten bahsediyor.
Bu değişimin sebebi nedir? Popülizm denizi bitti ve gerçeklerle mi yüzleşildi?
Sn. Arıklı, “Şu anda dediğim gibi elektriği maliyeti 119, şu an 97 kuruştan satılıyor. Yüzde 10-15 civarı bir zam olacak.” dedi.
Bahsi geçen zam “97 Kuruş + 22 Kuruş = 119 Kuruş”, %10-15 değil “ %22.68 “ ediyor.
Sn. Arıklı, “50 Megavatlık gazla da çalışabilen 2 jeneratör geliyor. Yakın bir zamanda gazla üretime geçeceğiz.” dedi.
Bahsi geçen Jeneratörler çift yakıtlıdır, yalnız bu çift yakıt bundan önce KIBTEK Yönetim Kurulu’nun planladığı şekilde “Fuel Oil – Doğalgaz” şeklinde değil, “Doğalgaz – Motorin” şeklindedir. KKTC’ye Doğalgaz getirilene kadar da bu Jeneratörleri Doğalgaz ile çalıştırmak mümkün değildir, dolayısıyla Motorinle çalıştırmak gerekecektir. Fuel Oil’de olduğu gibi Motorin için de ayrıca bir Yakıt İhalesine çıkmak ve Motorin için de Depolama alanı oluşturulması gerekecektir. Motorin ile elektrik üretimi ise Fuel Oil ile elektrik üretimine kıyasla ortalama %15 daha pahalı olacaktır.
Daha pahalıya üretirken ucuzlamayı nasıl sağlayacaksınız diye sormazlar mı?
Yine Sn. Arıklı “Biz vurguna dur dedik. Mesela 38.8$ a ihale edilen Akaryakıt taşıma ihalesini, 28$’ın altına indirmeye çalışıyoruz. Bu gibi tasarrufları yaparsak elektriğe zam yapmaya gerek kalmayacak.” dedi.
Elektrik üretiminde yakıt olarak kullanılmakta olan Fuel Oil’in borsada güncel birim fiyatı 417$, diyelim ki taşımacılık da 28$’a bağlandı. Taşımacılığın Toplam Yakıt Maliyetindeki payı kabaca yaklaşık %7 oluyor, geri kalan %93’lük kısmı ise doğrudan yakıtın borsa fiyatından geliyor. Dolayısıyla taşımacılığı bedavaya yapacak biri bulsanız bile, toplam yakıt maliyeti içerisindeki etkisi %6-7 civarında olacaktır.
Yapılması gereken zammın %10-15 olduğunu dile getirirken, bu zammı %7 ile nasıl ortadan kaldıracaksınız? Kaldı ki kimse bu yakıtı bedavaya taşımayacak, dolayısıyla taşımacılıkta elde edilebilecek en iyi rakamla bile sağlanacak ucuzlama %1’i geçmeyecektir. Yakıt İhalesi ile “Kurumu 1.3 Milyon Dolar kara geçirdim, susun!” naraları atıp sonra MİK tarafından iptal edilen ihale dahil üç yakıt ihalesi açıp da hiçbirini sonuçlandıramamanıza ise hiç değinmiyorum.
Sn. Müsteşarınızla birlikte katıldığımız bir canlı yayında, “TPIC 2011-2015 yılları arasında Devletlerarası Protokol ile 50-55$/ton bandında fiyatlar ile %3.5 Kükürtlü Fuel Oil Tedariğini sağlamıştır. Kükürt oranı %1 olan Fuel Oil’e 34$/ton'un çok altında fiyat verebilen TPIC 2011-2015 yılları arasında fahiş kâr mı elde etmiştir? 2021’de 34$/ton'a doğrudan alım için fiyat verebilen TPIC, 2020 Yılı İhalesi için 49.95$/ton teklif atarak fahiş kâr mı elde etmek istemiştir? TPIC 2021 yılında açılan Yakıt İhalesine neden teklif atmamıştır? Bu geçmiş dönemler için başta dönemin Bakanı olmak üzere soruşturma açmayı düşünüyor mu?” sorularını yöneltmiştim ve kendisinden eğer böyle bir şey söz konusu ise tabii ki soruşturma açılacağı cevabını almıştım.
Peki ya soruşturma açıldı mı? Tabii ki hayır!
Peki doğrudan alımla alınan yakıt hangi rafineriden alındı?
Kükürt başta olmak üzere içerisindeki kimyasal bileşenlerin tahlili yapıldı mı?
Yapıldıysa sonuç ne çıktı? Mesela Kükürt oranı nedir?
Yeni yapılan doğrudan alım anlaşmasında fiyat nedir? Bunların hepsi tam bir muamma.
Sn. Arıklı kurumun kapısından girdiği günden beridir yolsuzluk, usulsüzlük, vurgun vb. konulardan bahsederek temiz eller operasyonu yaptığını iddia ediyor.
Peki bu çerçevede kaç soruşturma açtı? SIFIR !
Kaç kişi görevden el çektirildi? SIFIR !
Kaç kişi mahkemeye çıkarıldı? SIFIR !
Daha önceden soruşturma raporlarında isimleri ortaya konmuş kaç kişi hakkında yaptırım uygulandı? SIFIR !
Sonra da çıkıp "TEMİZ ELLER"…
Toplumun aklıyla alay etmenize müsaade etmeyeceğiz!
