1948 yılında kurulan Uluslararası Tiyatro Enstitüsü, 1961 yılında aldığı bir kararla 27 Mart gününü Dünya Tiyatrolar Günü olarak kabul etmiştir. Anavatanımız ve ülkemizde tiyatroya verilen değer ne yazık ki henüz istenilen noktada değildir.
Toplumların sanat, tiyatro alanlarında gelişmelerinde önemli rol oynayan önderleridir. Dâhi komutan, büyük devlet adamı Atatürk de aynı zamanda bir kültür adamıydı. Büyük bir sanatseverdi. Türk kültürünün baş mimarıydı. Türk tarihinden, Türk halk kültüründen esinlenen oyunlar yazdırarak, operalar bestelettirerek, bunların sahneye konulmasını sağlayarak, yeni sanatçılar yetiştirerek, Halkevlerini kurup sanat çalışmalarını yurda yayarak Türk Halk Kültürü'ne önemli katkılarda bulunmuştur. "Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu ifade sözle olursa şiir, nağme ile olursa musiki, resim ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık olur." Millet hayatında sanatın değerini takdir eden Atatürk; "Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. "Bir millet sanata ehemmiyet vermedikçe büyük bir felakete mahkûmdur" diyerek sanatın önemini, millet hayatındaki rolünü açıklamıştır.
Atatürk, sanatın yaşamdaki yerini ve değerini belirtmekle beraber, onun korunmasını ve gelişmesini de sağlamıştır. Ulu Önder, her şeyden önce, sanatçılara sanatçı ruhuyla elini uzatmıştır: "Sanatkâr, toplumda uzun uğraş ve çabalardan sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır."
KKTC Atatürkçü Yaşam Derneği olarak sanata ve sanatçıya değer verdiğimizi 2008 yılında Atatürk’ün Söylev adlı eserinden yola çıkılarak hazırlanmış ve oyuncu kadrosunu ülkemiz lise öğrencilerinin üstlendiği “Nutuk” adlı tiyatro oyununu ülkemizde ilk kez sahneleyerek kanıtladığımız inancındayız. Bu da bizim için ayrı bir gurur kaynağı olmaktadır.
Ahmet İŞCAN
Genel Başkan
Atatürkçü Yaşam Derneği
Editör: TE Bilisim
