Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Çolak, Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı olarak Anayasa değişikliğiyle ilgili gelişmeleri endişeyle izlediklerini belirterek, “Getirilen değişikliklerin mükemmel olmama olasılığını unutmayarak, bu haliyle bile mutlaka iyi, gerekli ve de hepimiz için acil olduğunun bilinciyle tarafınızdan desteklenmesi çağrımızı yenileriz” dedi.
Çolak, Anayasa değişikliği sürecine engel koymanın ve bunu yaparken de, azınlık hakları ve çocuk haklarına itirazları olduğu yönünde görüş ileri sürmenin, başkalarının haklarını gözetmekten uzak bir tavır olacağına inanç belirtti.
Emine Çolak, “Unutmayınız ki, azınlığın ve çocukların haklarının korunmadığı yerlerde baskıcı rejimler oluşur ve insan hakları algısı gerilemeye devam eder” şeklinde devam etti.
Günümüzde baskıcı ve tek tipçi algı yerine, toplum içindeki farklılıkların bir zenginlik olarak kabul edildiği bir anlayış geliştiğine işaret eden Çolak, “Çocuklar dayak atılarak değil, temel haklar konusunda bilgilendirilerek ve kendini ifade etmesi sağlanarak korunmaktadır. Herkes kendi dinini, dilini ve kültürünü koruyabildiği oranda toplumsal barış kazanabilmesinin önü açılmaktadır” dedi.
Emin Çolak, şöyle devam etti:
“Çok kısa bir süre önce, Kuzey Kıbrıs’ta yapılan bariz insan hakları ihlalleri nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Türkiye Cumhuriyeti 90 milyon Euro tazminat ödemeye mahkûm edilmiştir. Dava konusu yapılan KKTC’deki insan hakları ihlallerine biçilen 90 milyon Euro tazminatın 60 milyon Euro tutarındaki bölümü, bugün Anayasa değişikliğinde karşı çıkılması dile getirilen ‘azınlık hakları’ ihlali için verilmiştir”
Çolak, KKTC’deki gerek çocuk hakları, gerekse azınlık hakları ihlaline dayalı AİHM’e yeni davalar giderse, yaratılan mağduriyetin yanında, çıkacak mahkûmiyet ve tazminattan kimin sorumlu olacağı sorusunu sordu.
Çolak, “Kuzey Kıbrıs’taki uygulamalar aleyhine birçok AİHM hükmü bulunduğu göz önüne alındığında, bunun önüne geçmek bir milletvekilinin en önemli görevlerinden değil midir?” dedi.
Editör: TE Bilisim
