İşte Türkkal'ın profilindeki o yazı:

Derviş Eroğlu’nun “solcu” koruyucuları yine iş başında !

Cumhurbaşkanı sayın Derviş Eroğlu’nun siyasi hırsları ve rakiplerine karşı duyduğu nefret ve kin duyguları sonucu bazı arkadaşlarım ve iş ortaklığı yaptığım kişiler, yaklaşık dört yıldan beridir ağır ve kabul edilemez saldırılara uğramaktayız. Her halde ve şartta sayın Eroğlu’nun koşulsuz destekçisi olan kimi sözümona gazeteciler sayın Eroğlu’nun dört yıl önce hakkımızda ileri sürdüğü iftiraları dönüşümlü olarak gündeme getirmekte, aklılarınca bizi itibarsızlaştırmaya çalışmaktadırlar. Bu günlerde de bu senaryonun bir parçası Sn Eroğlu’nun “solcu” koruyucuları tarafından oynanmakta ve ortaya çok vahim iddialar ileri sürülmektedir. 


Bizim Sn Eroğlu’na, ileri sürdüğü iddialara karşılık açmış olduğumuz davamız halen devam etmekte ve sona yaklaşılmış durumdadır. Davanın sonuçlanmasını beklemek gerekirken, “Sn Eroğlu üzüldüğü zaman üzülen, sevindiği zaman da sevinen “solcu” dostları Şener Levent, Serhat İncirli ve Özgün Kutalmış içgüdüleri gereği bize karşı yeni bir saldırı başlatmışlardır. Bu defaki iddiaları bizim geçmişte üretmiş olduğumuz tarımsal gübreler yolu ile halkı zehirlediğimiz ve kansere neden olduğumuzu ileri sürmektedirler.


Baştan sona yalan olan ve hiçbir belgeye dayandırılmayan bu iddialara karşılık, Sn Derviş Eroğlu’nun tetikçileri Şener Levent ve Serhat İncirli’ye selamlarımızı iletir, TDP’den aday olduğu halde hiç sıkılmadan bu koroya katılıp yalan söylemeyi alışkanlık haline getiren Özgün Kutalmış’ı belge yayınlamaya ya da utanmaya davet ederim.


1- Üretimini yaptığımız BİOKİM markalı gübrelerde şimdiye kadar hiç kimse ağır metal kalıntısı tespit edememiştir. Tam tersine 05/10/2009 tarihinde Devlet Laboratuvarı’nda yaptırdığımız ağır metal analizlerinde gübrelerimizde tehlikeli sayılabilecek bulguya rastlanmadığı belgelenmiştir. Merak edenlere bu belge gönderilebilir veya laboratuardan temin edilebilir.



2- Şirketimiz hiçbir zaman CMC maden alanından herhangi bir ürün veya kalıntı kullanmamıştır. Bu esasen mümkün de değildir. Bu alan Port İSBİ şirketinin kontrolü ve Jeoloji ve Maden Dairesi’nin denetimi altındadır.



3- Şirketimizin Pirit ve Kükürt olarak kullandığı hammaddeler, Yedidalga’daki yükleme tesislerinden alınmış olup, bu hammaddeler geçmişte İsviçre’li Komotex şirketi tarafından gübre hammaddesi olarak değişik ülkelere ve Türkiye’de Toros Gübre ile Akdeniz Gübre’ye satılmıştır.

Durum bundan ibaret olup aksi iddiası olanların ortaya belge koymalarını rica ederim. 
Editör: TE Bilisim