Cumhurbaşkanı işin en zor kısmında olduklarını belirterek, dıştan hakemliğin olmadığını her şeyi kendilerinin yaptığını söyledi. “İki ‘evet’ istemek en zor iştir,” diye konuşan Akıncı, Kıbrıs Türk tarafı olarak iki evet için çalıştıklarına dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Akıncı şunları kaydetti:

Cumhurbaşkanı Akıncı çözümün içermesi gereken üç temel prensibin olduğunu vurgulayarak, şunları ifade etti:

“Toplumlar birbirine tahakküm etmeyecekler ve özgür yaşayacaklar. Siyasi eşitlik olacak. Sayıca daha az olan toplum kararlara etkin katılım gösterebilecek. Her şey çoğunluğun oyu ile pişirilmeyecek; ve toplumlar güvenlik içinde yaşayacaklar.

Diğer konular da elbette önemlidir. Ancak bunlar olmazsa olmazdır ve öteki toplum için de bunları istiyoruz. Bizim güvenliğimiz diğer taraf için bir tehdit algısı oluştursun istemiyoruz. Biz eşitlik derken, bu iki toplum için olacak diyoruz. Özgürlük derken aynı şeyi onlar için de talep ediyoruz. Dolayısıyla bu yöne doğru giderken elbette karar halkların olacak. Temenni ederiz ki iki tarafın da evet diyebileceği bir sonuç çıksın.”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye Cumhuriyeti Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Ünver Bedevi’yi kabulünde yaptığı konuşmada, her sorunun bir doyum noktası olduğunun altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, konuşmasına şöyle devam etti:

“Kıbrıs’ta biz tam 48 yıldır müzakere yapıyoruz. Görüşmeler 1968 yılında Denktaş ve Klerides arasında Beyrut’ta başladı. 53 yıldır uluslararası hukuk anlamında, uluslararası hukukun dışında yaşıyoruz çünkü 1960’ta kurulan ortaklık devleti bildiğiniz gibi üç yıl yaşatılabildi. 1963’ten bu yana ortaklık devleti bir tek toplumun hâkimiyetine geçti. Kıbrıs Türkü kendini bunun dışında buldu.

Daha yakın zamana 2004 yılına geldiğimizde ise herhalde dünyada başka örneği yoktur ki bir toplum evet dediği halde bir başka toplumun hayır oyuyla çözümün dışında kaldığı gibi uluslararası hukukun ve AB’nin de dışında kalsın.”


HEDEF KALICI BİR BARIŞ
Kalıcı bir barışın sağlanması halinde Türk-Yunan, Türk-Avrupa ilişkilerinin gelişeceğine, ayrıca bölgenin de gelişeceğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı, Doğu Akdeniz’deki enerji konusunda ise İsrail gazı ile Kıbrıs gazını birleştirip Türkiye üzerinden Avrupa’ya sevk edilmesini çok ciddi bir proje olarak nitelendirdi ve İsrail’den Kıbrıs’a, Kıbrıs’tan Türkiye’ye enterkonnekte elektrik sağlanmasının çok daha ucuz, hızlı ve pratik bir yol olduğunu düşündüğünü sözlerine ekledi. Türkiye’den gelen suyun Güney’in de ihtiyaçları için kullanılabileceğini de söyleyen Akıncı, “Dolayısıyla, elektrik, su ve doğal gaz denklemi içerisinde Doğu Akdeniz’de çok müthiş bir işbirliği alanı yaratılabilir” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, gerginlik ve savaş nedeni olan bu unsurların bir işbirliği elemanı haline dönüştürülebileceği bakış açısında olduklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı sözlerini şöyle sürdürdü:

MADALYONUN İKİ YÜZÜ VAR
“Madalyonun iki yüzü var. Bu ihtiyatlı iyimserlik noktasıdır. Çünkü daha güçlükler var. Aşabilecek miyiz? Bunun da iki tane kelimesi var: Makuliyet ve gerçekçilik. Rum muhataplarımızı makul ve gerçekçi olmaya davet ediyoruz sık sık. Çünkü biz o noktadayız. Onlar da bu noktaya gelirse Kıbrıs’ta bir çıkış noktası bulabileceğimize inanıyorum.”

Türkiye Cumhuriyeti Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, kabul sırasında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın açıklamalarını ve sürdürülen müzakereleri yakından takip ettiklerini, Cumhurbaşkanı’nın ihtiyatlı iyimserliğini ve zor bir süreçten geçildiğini gözlemlediklerini söyledi.

“Umudumuz tabii ki herkesin menfaatine olacak bir anlaşmadır,” diyen Feyzioğlu, Türkiye’nin gümrük alanında sınırlarını tamamen açacağı ve fiziki zorlukların tamamen aşılacağı, kangrenleşmiş Mersin gümrüğündeki sorunun da kaldırılacağı ayrıca Kıbrıs Türk halkının adadaki menfaatlerinin gözetildiği bir yatırım cennetine dönüştürüleceği ve adada refahın sağlanacağı bir ortam için şimdiden çalışılması gerektiğine dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ise konuşmasında, Feyzioğlu’na değerli görüşleri için teşekkür ederek Barolar Birliği’nin Türkiye’nin geleceği için önemli saptamalarının olduğunu ve kendilerinin çalışmalarını takip ettiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, “Türkiye’nin demokratik, laik ve çoğulcu bir hukuk devleti olarak gelişmesi sadece Türkiye’ye değil, Kıbrıslı Türklere de katkı sağlar. Böylesi bir Türkiye’nin bölgede kökleşmesi bölge için de çok önemli olduğu düşüncesindeyim” şeklinde konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti Barolar Birliği ile Kıbrıs Türk Barolar Birliği arasında yapılan ‘eşitler ilişkisine’ işaret eden Cumhurbaşkanı Akıncı, bunun iyi ilişkilerin daha da iyiye gitmesi yanı sıra Kıbrıs Türk kimliğinin dünyada kabul görmesi anlamında da önemli olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Akıncı, “Sizlerin kurduğu bu ilişkilerin benzeri ilişkilerin artarak devam etmesi son derece önemlidir" dedi.
Editör: TE Bilisim