Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu toplantısında Başbakan Ömer Kalyoncu’ya Kamu Hizmeti Komisyonu (KHK) ile ilgili bir yasa taslağı sundu.

Komisyonun ülkedeki kamu yönetimini yakından ilgilendirdiğini vurgulayan Akıncı, KHK’nın bağımsız, tarafsız, objektif olmasının önemine işaret etti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, müzakere sürecinde gelinen aşama hakkında bilgi vermek üzere katıldığı Bakanlar Kurulu toplantısına yaklaşık 2 saat başkanlık etti. Akıncı, toplantı öncesindeki açıklamasının başında, yakın zamanda güvenoyu alan Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP BG) - Ulusal Birlik Partisi (UBP) koalisyon hükümetine başarı diledi.

Meclis’te ve halkta geniş tabana sahip hükümet modelinin ülkede bir ilk olduğunu söyleyen Akıncı, halktaki beklentilerin yükseldiğine işaret etti. Cumhurbaşkanı Akıncı, “reform hükümeti” olacağını ilan eden ve bunu programında da ifade eden hükümetin hedeflerine ulaşmasını, halkın olduğu noktadan daha ileriye taşınmasını temenni etti.

“BU TOPLANTI İLK SEANS… GÖRÜŞ ALIŞVERİŞİ DEVAM EDECEK”

Açıklamasında, Kıbrıs sorunu konusunda hükümetle görüş alışverişinde bulunmaya devam edeceklerini de kaydeden Akıncı, başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu toplantısını “ilk seans” olarak niteledi.

Zaman zaman Bakanlar Kurulu toplantısına katılacağını, Başbakan Ömer Kalyoncu ile her hafta, Dışişleri Bakanı Emine Çolak ile her fırsatta bir araya geleceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Akıncı, hükümetle bir bütün halinde çalışma hedefine işaret etti.

SEÇİM ÖNCESİ KHK VAADLERİ

Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesine değinen Akıncı, kampanya süresinde “çözüm odaklı siyasetin” yanı sıra “iç konularla” ilgili de bazı sözler söylediğini anımsattı.

Bunlardan birinin, Kamu Hizmeti Komisyonu olduğunu belirten Mustafa Akıncı, bu konuyla ilgili açıklamalarını anımsattı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, KHK’daki 5 kişilik heyetin Cumhurbaşkanı tarafından tayin edildiğini, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’tan günümüze kadar yeri ve zamanı geldiğinde söz konusu atamaların cumhurbaşkanları tarafından yapıldığını söyledi.

Akıncı, şunları ekledi:

“Ülkedeki kamu yönetimini çok yakından ilgilendiren, bağımsız, tarafsız, objektif olmasının ne kadar önemli olduğunun hepimizin bildiği bir kurumdan söz ediyoruz.Cumhurbaşkanlığı görevine gelmem halinde, bu tayinleri yapmak istemediğimi, KHK’nın yasanın değiştirilmesi için çaba harcayacağımı, kurumun çoğulcu, demokratik bir yapıya kavuşması için elimden geleni yapacağımı söyledim, böyle bir vaade bulundum…”

UBP-TKP HÜKÜMETİ

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, KHK’daki yapının değiştirilmesi hedefinin, Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile Toplumcu Kurtuluş Partisi’nin (TKP) hükümet ettiği 1999-2001 yıllarına dayandığını söyledi.

Akıncı, bu hükümet döneminde KHK’yla ilgili yasa tasarı hazırladıklarını anımsatarak, hükümetin dağılmasının ardından tasarısın yeni hükümet döneminde kadük olduğunu anımsattı.

“TASARIDAKİ UNSURLAR GÜNCELLENDİ”

Cumhurbaşkanlığı’nın hukukçularının ilgili yasa tasarındaki unsurları güncellediğini vurgulayan Mustafa Akıncı, bununla ilgili bazı bilgiler verdi.

Akıncı, “akademi” ve “hukuk” gibi alanların yanı sıra “Meclis” ve kamu çalışanı örgütlerinin önereceği 3 isimden birinin Cumhurbaşkanı tarafından seçileceği bir yapıdan söz etti.

“CUMHURBAŞKANI OLSA DA….”

“Tasarının 15 yıl önceki özü de buydu” diyen Akıncı, bu tayinlerin Cumhurbaşkanı da olsa tek kişinin 2 dudağı arasında olmaması gerektiğini vurguladı.

Akıncı, KHK Başkanının Cumhurbaşkanı tarafından, diğer isimlerin hükümet başkanı ve ana muhalefet başkanı tarafından belirlenmesini içeren bir önerinin ise Avrupa Birliği çalışmalarını yürüten daire tarafından yapıldığını da kaydetti.

“BUNDAN SONRASI SİZİN VE MECLİSİN İŞİ…”

Akıncı, “Bu öneri gelişecek mi, başka öneriler de var mı bilmiyorum. Ben, 15 yıllık geçmişten gelen, günün süzgecinden geçen, güncellenen bir taslağı size takdim ediyorum, bundan sonrası sizin ve Meclis’in işidir” dedi.

“ÜLKENİN KANAYAN YARASINA EL BİRLİĞİYLE ÇARE ÜRETMEK..”

Bu konuda fikir alışverişini sürdüreceklerini ifade eden Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ülkenin çok önemli ve kanayan yarasına, el birliğiyle çare üretir ve kanayan yara müşavirler olayını da bitirirsek çok iyi olacak. Kamu Hizmeti Komisyonu, böylesi çoğulcu demokratik yapılanmaya geçtikten sonra teknik daire müdürleri üçlü kararname kapsamının bir parçası olmamalıdır. Belki bu atamaları müsteşar ve özel kalem müdürüyle sınırlı tutmak uygun olacaktır. Sanıyorum aklın yolu birdir. Akıl yolunda buluşmanın zamanı gelmiş de geçmiştir.” 
Editör: TE Bilisim