Mustafa Akıncı sosyal medya üzerinden yaptığı açıklmada şu ifadeleri kullandı:

1990’lı yıllardı.Avrupa Konseyi Parlamenterler Assamblesi toplantısına Meclis heyeti olarak katılmak üzere Strazburg’a gitmek için İstanbul havaalanında uçak saatini bekliyorduk. Aynı amaçla orada bulunan Türkiye heyetine mensup sonradan bakanlık da yapmış bir milletvekili ile tartıştığımızı hatırlıyorum. Sözde ait olduğu siyasi felsefe dikkate alındığında çok aykırı biçimde Kıbrıs’ın Türkiye’ye ilhakını normal bir gelişme olarak değerlendiriyordu. Kıbrıs’ta çoğunluk bunu istediğinde bunun gerçekleşeceğine inanıyordu. Sanırım yıllardır izlenen nüfus politikası hep böylesi bir çoğunluğu yaratmaya dönük olmuştur. Henüz o noktaya varmış değiliz belki, ama adım adım oraya doğru sürüklendiğimiz bir gerçek. O nedenle “ilhak” sözcüğünü daha açıktan işitmeye başladık. Kıbrıs’ta ya çözüm ya da ilhak ikilemini yaşamakta olduğumuzu ısrarla vurgulamamız temelsiz değildi. Yan yana iki tanınmış devlet retoriğinin bir kamuflaj işlevi göreceğini , gerçekleşme olasılığının olmadığını, sadece geçecek zaman içinde ilhaka giden yolun döşenmesine yardımcı olacağını anlatma çabamız da boşuna değildi. Şimdi gelinen noktada yalnız bir tarafın değil,her iki toplumun da eşitlik içinde yaşanacak federal çözüm için hareketlenmeye acil ihtiyacı vardır.

Editör: TE Bilisim