Kendi yarattıkları enkazın altında kalmalarının acısıyla mantık dışı değerlendirmelerle Lefkoşa’nın ayağa kalkma sürecini kendilerince gölgeleme gayreti içindedirler.
Kendilerinin yarattığı ve büyümesinde de ortak oldukları bu sorunun aşılma sürecine girmiş olmasından rahatsızlık duyuyor olmalı ki, araştırmadan, sorgulamadan, eski popülist kültürün ve “çamur at izi kalsın” mantığının bir ürünü olan açıklamasıyla Sayın Şonya, Lefkoşa halkına verilmekte olan ve ortak sorumluluk anlayışı ile gerçekleştirilen bu girişimi, “bundan önce neredeydiniz” dercesine istismar ediyor.
Nerde olduğumuzu söyleyelim!
CTP-BG olarak, hiç bir zaman görevden kaçmadık. DP-UBP zihniyetinin yansıması eski Lefkoşa Türk Belediyesinin yarattığı yıkım döneminde de sorumlu davrandık. Belediyelerimizin ne zaman istenirse görev yapabileceklerini sürekli gündemde tuttuk. Bir çok kez Belediye Emekçileri Sendikası ile gerekli koordinasyonu sağlayarak Lefkoşa’ya “acil müdahalelerde” bile bulunduk. Bayram döneminde de, son su baskınlarının ardından oluşan çöp denizinin temizlenmesinde de bizler Lefkoşalıların hizmetine koştuk. Bunu yaparken “Lefkoşa gerçeği DP-UBP tarafından yaratılmıştır biz karışmayız” demedik, diyet istermiş gibi bunun propagandasını da yapmadık.
Popülizmden medet umanların sonunun ne olduğu geçtiğimiz Pazar günü sandıklar açılınca belli olmuştur. Biz sorumlu ve demokratik bilinçle çalışmalarımızı sendikal mücadeleye de saygı göstererek sürdürdük ve bundan böyle de tavrımız bu doğrultuda olacaktır. Ancak madem ki içeriksiz suçlamalarına maruz kalmaktayız, Sayın Şonya’ya yaklaşık bir yıldır Lefkoşa Devlet Hastanesini kimin temizlediğini, sorumluluğu kimin üstlendiğini sormak artık kaçınılmazdır. Araştırma düşüncesinden yoksun bu anlayışa biz cevap verelim, CTP-BG’li bir başkan tarafından yönetilen Gönyeli Belediyesi!!!
Hiçbir popülist söyleme kaçmadan, Sağlık Bakanlığı ile işbirliği içinde ve sendika ile yapılan sözlü anlaşmayla bu görevi sessizce yerine getirdik. Ne konu ettik, ne de sıkıntı yarattık. 7 Nisan’a giderken bu konuyu propagandamıza asla karıştırmadık. Çünkü aklımızdaki tek konu yine halkımıza hizmet etme sorumluluğumuzdu. Biz görevden kaçmadık. Bundan sonra da sorun ülkemizin neresinde olursa olsun, kaçmayacağız.
Sürekli uzlaşmadan ve dürüstlükten bahseden bu çevrelerin, tahammül sınırlarının kendi parti dünyaları ile sınırlı olduğunu bir kez daha görmekteyiz. Yarattıkları ve devamını sağladıkları LTB gerçeği nedeniyle halkımızdan özür dilemek varken, bu yıkımın kaldırılmasından üzüntü duyup, bunu siyasi malzeme haline getirmeleri ancak içine düştükleri çaresizliğin göstergesi olabilir.
Sayın Şonya’ya ve artık köhnemiş zihniyetin temsilcilerine önce araştırmalarını, öğrenmelerini ve ona göre açıklama yapmalarını öneririz. Kınamalarını ve eleştirilerini aynen iade eder, halka hizmet dışında bir düşüncesi olmayan bir partiye bu tür iddiaların bulaşmayacağını bildirmek isteriz. “Çamur at izi kalsın” mantığının tarihe gömüleceği, gerçekçi ve dürüst politikaların topluma yön vereceği günlerin güvencesi olmak için biz mücadelemizi kesintisiz olarak sürdüreceğiz.
Asım Akansoy
CTP-BG
Genel Sekreteri
Editör: TE Bilisim
