CTP Milletvekili Asım Akansoy, UBP’nin parti meclisi’nin almış olduğu karardan dolayı ciddi bir sıkıntı ile karşı karşıya kaldıklarını belirterek, “her siyasi parti, parti meclislerinde kendi görüşlerini şekillendirebilir, burada bir problem yoktur. Ancak ülkede ciddi bir gerilim ve bölünme var ise böyle bir dönemde kendi demokratik yapımızı korumak, Türkiye ile ilişkilerimizi daha iyi bir noktaya getirebilmek adına yüksek bir hassasiyet göstermek durumundaysak, toplumdaki siyasi dengeleri de gözetmek zorundayız. UBP bir yandan Türkiye’deki harekata destek olurken diğer yandan da Cumhurbaşkanı Akıncı’ya çok ciddi şekilde tavır aldı. Ve bu tavır elbette TDP’yi de bizi de çok ciddi anlamda rahatsız etti. Bizim önceden koyduğumuz aman bölünmeyelim, parçalanmayalım, demokratik yapımızı koruyalım, Meclis’in kendi değerleri içerisinde formül üretmeye çalışalım ve birlikte hareket edelim yaklaşımını ortadan kaldırmıştı. Salı sabah Meclis’e bunun sancısı ile gittik” dedi…

Akansoy 2 şeyin hatalı olduğunu söyledi. Akansoy,“Bir tanesi UBP’nin birlik ve bütünlükten bahsederken kalkıp da Parti Meclislerinde özellikle sayın cumhurbaşkanına dönük ötekileştirici, yok sayıcı, dışlayıcı bir tavır içerisine girmiş olması; ikincisi de Sayın Zorlu Töre’nin Meclis başkan vekili olarak Meclis Başkanı’nın burada olmadığı bir dönemde bu gerilime nerdeyse benzin dökmesi olayları daha da çığrından çıkarır bir noktaya itti.”diye konuştu.

Asım Akansoy, kendilerinin sağduyu çağrısı yaptıklarını, ancak Kıbrıs Türk toplumunun temsilcilerine hiç bir şekilde hakaret edilmesine, aşağılanmasına, tehdit edilmesine, ölüm tehdidinde bulunmasına asla izin vermeyeceklerini de söylediklerini ifade etti.

Akansoy, CTP olarak sorumlu bir siyaset anlayışı ile yaklaşımlarını sürdüreceklerini de belirtti.

Akansoy sözlerine şöyle devam etti;

“Bu görüşümüz sayın Akıncı cumhurbaşkanıdır diye değil. Kıbrıs Türk Halkının iradesini temsil eden bir şahsiyet olduğu içindir. Halka saygı gösterilmesi gerekiyor. Kıbrıs Türk halkının temsilcilerine bir tepki halka tepkidir. Bunu da hiç kimsenin unutmaması gerekir. Bu dengeyi kopruyarak, Türkiye ile ilişkileri de çok fazla germeden hareket etmek, sağduyu ve olgunlukla hareket etmek, sorumlu bir siyaset anlayışı ile CTP yaklaşımını sürdürecek”….

Akansoy, “Sayın Akıncı’nın açıklamasını ilk okuduğumda keşke Cumhurbaşkanlığından resmi bir açıklama yapılsaydı diye düşündüm. Çünkü Türkiye’deki duygunun, yüksek hassasiyetin farkına varmış bir kişi olarak olası farklı söylemlerimizin yanlış idrak edileceğini ve bunun bir tepki doğuracağını hissettim” dedi.. “İki kardeş ülkenin temsilcilerinin herhangi bir açıklamasına bu şekilde tepki gösterilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer herhangi bir KKTC yetkilisinin bir açıklaması huzursuzluk yaratırsa bununla ilgili mekanizmaların nasıl geliştirileceği bellidir”dedi. …

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın duygusal bir tepki gösterdiğini belirten Akansoy, “Ama bu gibi kritik dönemlerde makamların kişisel görüşler ortaya koymak yerine kurumsal açıklamalar yapması her zaman daha profesyonelcedir.Sosyal medya riskli bir alandır. Yanlış anlaşırsınız. Derdinizi anlatamazsınız, niyetiniz farklı okunur. Dolayısıyla kurumsal açıklama çok daha önemlidir”ifadelerine yer verdi.

Asım Akansoy, Cumhurbakanlığı seçimlerinin bir ölüm kalım meselesi olmadığına vurgu yaparak, “Cumhurbaşkanlığı seçimleri demokrasi içerisinde bir tercihdir.Olayı böyle değerlendirmek gerelir. Buradan da bir çağrı yapmak isterim. Sayın Cumhurbaşkanını beğene bilirsiniz beğenmeye bilirsiniz yahut yarın CTP’nin çıkaracağı herhangi bir adayı beğenebilirsiniz, beğenmeyebilirsiniz yaklaşımınız düşmanlık üzerine kurulu olmaması lazım.Aynı şekilde UBP’nin veya bir başka partinin çıkaracağı aday için de bu geçerlidir. Düşmanlık üzerine kurulamaz. Demokraside düşmanlık yoktur. Demokraside savaş kültürü yoktur. Demokraside fikirlerin çatışması vardır”diye konuştu…

Akansoy, “Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci bir ölüm kalım haline döndürülmesin. Demokratik değerler içerisinde olsun. Herhangi bir müdahaleye gerek yoktur. Kendi değerlerimiz içerisinde biz KKTC yurttaşları olarak gerekli değerlendirmeyi, seçimi yaparız ve sonuçlandırırız”ifadelerini kullandı.

“Halka ciddiyetle siyaset yaptığımızı göstermenin zamanıdır”diye konuşan Akansoy, “Mini referendum olmaz. CTP olarak en azından geçtiğimiz dönemde çalıştığımız maddelerin tümünün yeniden gündemde olmasını istiyoruz. Tümü bir defa gelecek öyle bir tane iki tane değişiklik yapalım da duruma bakalım yok. Meclis’in itibarından bahsediyorsak o zaman yapalım.Biz buna açığız parti başkanımızda bu yöndeki görüşünü ortaya koydu. Aynı maddeleri en azından getirelim ve başlayalım çalışmaya.Bu maddelere ek olarak herhangi bir siyasi parti başka bir değişiklik önerisi de koyalım gibi bir görüşe sahip ise biz bunu da saygı ile karşılarız ve çalışırız. Bu iş samimiyet, ciddiyet ister. Bizim bu halka ciddiyetle siyaset yaptığımızı göstermenin zamanıdır. Eğer UBP ve HP’de bu ciddiyet ve samimiyet varsa o zaman gelinir oturulur, konuşulur.Eğer yok ise bunu zorlamanın da bir anlamı yoktur”dedi…

Akansoy,“Özellikle kamplaşmanın giderek artacağı bir cumhurbaşkanlığı seçiminde anayasayı seçimin içine meze olarak atmak doğrusunu söylemek gerekirse çok risklidir. Bu riski göze alabilir miyiz? Çok zor. Bunu tartışalım. Kim çıkacak da topluma anayasa değişikliklerini anlatacak?Bunun mali bir yükü vardır. Önümüzdeki yıl içerisinde farklı bir tarihte anayasa referandumunu yaparsak halka daha iyi anlatırız hem de riskleri ortadan kaldırırız. Bu noktada Meclis Başkanı’nın görüşü de etkili ve önemlidir.Meclis Başkanı’nın da bir irade ortaya koyması gerekir”diye konuştu….

Asım Akansoy CTP’nin cumhurbaşkanlığı seçiminde her şartta çok etkili siyaset ortaya koyacağını belirterek, “Eğer ayaklarımız yere basmazsa, sağduyu hakim olmazsa, sorumlulukla hareket etmezsek Cumhurbaşkanlığı seçimi sloganlarla gider. Ama eğer bu içinde bulunduğumuz bugünkü atmosferi kırarsak, toplum ve siyasetçiler olarak biraz kendimize gelirsek orda ciddi tartışmalar yapılabilir.”dedi.…

“Hükümetin maraş politikası tamamen çöktü”diye konuşan Akansoy, “Özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden Maraş ile karar çıkmış olması ve 550 sayılı BMGK kararlarına atıf yapmış olması ve Maraş’ın 74 öncesi yasal hak sahiplerine BM kontrolü altında iadesini yeniden ifade etmiş olması kısacası uluslararası toplum bir kez daha teyit ediyor ki bu Adada bulunabilecek çözüm federal bir çözümdür. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin böyle bir kararından sonra Maraş politikasının tamamen çöktüğünü düşünüyorum”dedi…

Akansoy, “Siyaset yapmayan siyasetçi başarılı olur. İş o noktaya doğru gidiyor. Siyaset yaptığınızda, bir görüş ilke ortaya koyduğunuz noktada sizi ötekileştiriyorlar.Ama siyaset yapmadığınızda alkış alıyorsunuz, yıpranmıyorsunuz o da bizim bu da bizim oluyorsunuz. Bu ülkeye hayırlı birşey değildir, katkı sağlamaz.Gelen de bizim giden de bizim anlayışıyla olur. Demokrasi dediğimiz şey görüşler üzerine şekillenir, anlam bulur. Dolayısıyla bizim demokrasimize sahip çıkmamız gerekir”diye konuştu..

BRT/..

Editör: TE Bilisim