Ada TV’de yayınlanan Gözde Akben’in sunduğu Günaydın Ada programına katılan CTP-BG Genel Sekreteri Asım Akansoy, Lefkoşa seçimlerine yönelik çalışmalar ile Doğu Akdeniz’de ve Kıbrıs Sorunu konusunda son günlerde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
DENKLEM DEĞİŞİYOR, KIBRISLI TÜRKLER ÖZNE DEĞİL
Türkiye Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun dünkü açıklamalarına dikkat çeken Genel Sekreter Akansoy, Kıbrıslı Türkleri doğrudan ilgilendiren bir konuda özne olması gerekirken gelişmeleri TC Dışişlerinden öğrenmenin iç acıtıcı bir durum olduğunu söyledi. “Anlaşılan o ki Doğu Akdeniz’de yeni bir durum söz konusu. Kürt Sorunu çözülüyor, İsrail Türkiye’den özür diliyor, ilişkiler yeniden verimli bir rayın üzerine oturtulmak isteniyor. Tüm bunlara güneydeki ekonomik kriz ve Suriye’de yaşanacak değişimler de eklenince ortaya yeni bir denklem çıkıyor. Gelişmeler Kıbrıs’ta da belli sinyallerin ortaya çıkmasına neden oluyor” dedi.
TAKSİM ÖNERİSİ KABUL EDİLEMEZ
Davutoğlu’nun 3 önerisini değerlendiren Akansoy, “BM’nin süratlenmesi, ekonomik sıkıntıdaki güney Kıbrıs için BM nezdinde komisyon kurulması ve bir yandan da müzakerelerin devam etmesi ile bu komisyonun doğalgazdan gelecek geliri kontrol ederek iki toplumun paylarını ortaya koyacak şekilde çalışması konusundaki öneriler yerindedir ancak ‘Güney Kıbrıs kendi başına petrol ve doğalgazı paraya dönüştürmeye kalkarsa oturup Taksimi konuşalım’ önerisi asla kabul edilebilir değildir ve diğer iki öneriyi de geçersiz kılmaktadır” dedi. BM parametrelerinin yok sayılarak öneri yapılmasının yanlış olduğunu vurgulayan Akansoy, Kıbrıs Sorunu’nun kendileri açısından teknik değil, hayati bir sorun olduğunu söyledi. Türkiye Cumhuriyeti tarafından 30 yıl sonra ilk kez böyle bir görüş ifade edildiğini belirten Genel Sekreter Akansoy, AKP’nin geçmiş yıllardaki çözümsüzlük duruşunu yeniden bir kenara not ettiğini ifade etti.
ÖNERİLER ÖNCE MECLİS’İN BİLGİSİNE GELMELİYDİ
Adada bir çözüm olacağını ve bu çözümün Kıbrıslı Türklerin çıkarlarıyla da şekilleneceğini belirten Akansoy, böyle bir önerinin gerek BM’ye gerek Yunanistan’a yapılamadan önce KKTC Meclisi’nde gündem yapılması gerektiğini söyledi. Akansoy sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Cumhurbaşkanı Kıbrıs’taki siyasi partileri göz ardı ederek hareket etmiştir. Kendisinin Anastasiadis’e gönderdiği mektupta da buna benzer öneriler vardı. Bizleri bu denli ilgilendiren riskli bir öneriyi nasıl olur da kendi başına yapabilir, nasıl olur da Meclis’i bilgilendirmez. Bunlar bizim ülkemizin siyasetinde olmamış şeylerdir. Bir an önce bu tehlikeli sularda yüzmekten vazgeçilmeli ve Meclis bilgilendirilmelidir. Bu süreçte edilgen olamayız. Türkiye ile istişare halinde kendi demokrasimizi de geliştirmek ve rol almak zorundayız. Bu coğrafyada biz yaşıyoruz dönen her şey bizim üzerimizden dönüyor fakat konulara müdahil değiliz, gelişmelerden haberdar değiliz. Basını takip ederek gelişmeleri öğreniyoruz bu Kıbrıslı Türklere yakışmıyor”.
LEFKOŞA BELEDİYESİ’NDEKİ MAFYA YİNE DEVREDE
Lefkoşa’daki seçimlerin neredeyse büyük bir kavgaya dönüştüğünü belirten Akansoy, bazılarının bu yarışı hizmet yarışı olarak görmediğini ve belediyeyi rant kapısı olarak görmeye devam ettiklerini söyledi. Lefkoşalıyı buz dağının öteki yanını görmeye çağıran Akansoy çarpıcı açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Cemal Bulutoğluları önce DP’nin sonra UBP-DP’nin adayı olarak seçildi. Şimdi ise ‘biz hepsimiz temiziz, biriz, Cemal Başkan suçlu ve gitti zaten, hade buyurun baştan seçelim’ diyorlar. Mafyanın belediyeye çöreklenmiş olması, istihdamlar, ihalelerin peşkeş çekilmesi nasıl olur da sadece Cemal Başkan’ın problemi olabilir. Belediyenin içerisinde pozisyon almış, ihaleleri kontrol eden bir mafyadan bahsediyoruz. Odaları bile varmış, Cemal Başkan işlerini onların üzerinden yapıyormuş. Şimdi aynı kişilerin bir partinin adayının arkasında gezdiğini biliyor musunuz? O gayrı yasal güçler bir belediye başkan adayının peşinde kendisini desteklemektedir. Başkan adayı temiz belediyecilik doğru belediyecilik diye konuşup duruyor. Buradan isim vermiyorum, medya olarak sizler üzerine gitmelisiniz. O mafya güçleri ki insanları tehdit ettiler, belediyenin sendikal seçimlerine müdahale ettiler ve bu insanlar şu anda yine devredeler. Bir belediye başkanın arkasında çalışma yapmaktalar. Ortada büyük bir rant kavgası var. Bu kadar açık bir şekilde güç odaklarının belediye seçimlerine dahil olmasının sebebi budur. Medya gereken görevi yapmazsa biz bunu açıklayacağız, bu korku imparatorluğunu belediyede yaratanlar Surlariçi’nde ve Lefkoşa’da da aktif olarak çalışıyorlar, korku saçıyorlar” dedi.
8 NİSAN’DA KADRİ BEY PARTİ ROZETİNİ ÇIKARACAK
CTP-BG’nin seçim bildirgesinde görev süresini 5 yıl olarak öngördüklerini belirten Akansoy, nasıl bir Lefkoşa istediklerini projelerle çok net şekilde bir ortaya koyduklarını söyledi. Seçim bildirgesinin yer aldığı yeşil kitabı insanların saklamasını isteyen Akansoy, “Yarın Kadri Bey başkan olduğunda vatandaşın elinde bu olmalı ve yapılmayanlar için gidip hesap sormalı. Çok net söylüyorum Kadri Fellahoğlu 8 Nisan’da CTP rozetini çıkaracak ve o gün Kadri Bey bütün Lefkoşa’nın başkanı olacak” dedi. Akansoy son olarak açık bir yönetim uygulayacaklarını, ihalelerden istihdam konularına kadar tüm alanlarda ortaya koyacakları çalışmaları halkla paylaşacaklarını söyleyerek dünyada modern çağdaş yerel yönetim anlayışı ne ise onun peşinde olduklarını ifade etti.
Editör: TE Bilisim
