Ersan, kendilerinin de kayıpları için bugüne kadar 30’a yakın dava açtığını, ancak bugün bu davaların sadece 5’inin gündemde olduğunu, diğerlerinin “iç hukuk yolları devam ettiği için veya zaman aşımı” gerekçesiyle AİHM tarafından “kabul edilmez” bulunarak reddedildiğini belirterek, “AİHM’in çifte standardını derneğimiz olarak kınıyoruz ve şehitlerimizin tüm uluslararası arenada Rum Kayıplarla aynı konumda incelenmesi için gerekli tüm girişimleri yapacağımızı bildiriyoruz” dedi.

Ertan Ersan yazılı açıklamasında, kararda hükmedilen 90 milyon Euro’nun 30 milyonunun Rum kayıp ailelerine verilecek olmasının acılarını artırdığını ifade ederek, şöyle devam etti:

“Bizlerin de 502 kayıp şehidimiz vardır. Kıbrıslı Türkler olarak biz 1955-1963-1974 yıllarında çok şehitler verdik. Şehitlerimiz arasında yeni doğmuş bebekler, çocuklar ve kadınlar da mevcuttur. Bizler 1974 sonrasında hayata yeniden tutunmaya çalışırken, Rum tarafı 1980’lerden başlayarak Türkiye’ye karşı davalar açmaya başlamış ve Avrupa hukuk sistemini Türkiye’ye karşı bir tehdit gibi kullanmıştır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Kıbrıslı Türklerin davalarını iç hukuk yollarını tüketme ve zaman aşımı gibi nedenlerle reddetmesi tamamen çifte standarttır. Türkiye AİHM yetkisini 1989’da kabul etmiştir.

Rum Yönetimi’nin kayıpları da içeren söz konusu devlet başvurusu 1994’te yapılmıştır. Burada 5 yıllık bir gecikme vardır. Zamanaşımı kurallarını Kıbrıslı Türklere karşı sıkı sıkı uygulayan AİHM, Rumlar söz konusu olduğunda neden bu kuralı unutmaktadır?

Bizler kayıplarımız için bugüne kadar 30’a yakın dava açtık. Bugün bu davaların sadece 5’i gündemde olup, diğerleri iç hukuk yolları devam ettiği için veya zaman aşımı gerekçesiyle AİHM tarafından kabul edilmez bulunarak reddedilmiştir.

AİHM’in çifte standardını dernek olarak kınıyoruz ve şehitlerimizin tüm uluslararası arenada Rum kayıplarla aynı konumda incelenmesi için gerekli tüm girişimleri yapacağımızı bildiriyoruz.”
Editör: TE Bilisim