Ahmet Vamık- HABERCİ

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, son günlerde yaşanan olaylarla ilgili olarak Haberci’ye içini döktü. Trafik ve yol güvenliğine verilmesi gereken önemle ilgili olarak hükümette kendisini yalnız hissettiğini söyleyen Bakan Atakan, “Bu konudaki hassasiyeti tüm kabinenin anladığı ve hissettiği anlarda oluyor. Çok kısa süre önce yaşanan kazada bir vatandaşımızı kaybettik, bir süre önce yine aynı noktada yaşanan kazada 3 vatandaşımızı daha kaybettik. Kazanın yaşandığı gün, Bakanlar Kurulu Toplantısı’nda artık bu konudaki hassasiyetimizi daha net bir şekilde ortaya koyduğumuz zaman bunun bir geri dönüşü oldu. Ama bu dönüş için böyle bir olay mı beklenmeliydi, bunun da tartışılması gerekiyor.
Acı bir olay sonucunda ciddi duyarlılık oluştu ama bugünden sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağına inanıyorum. Gerçekten kötü bir 2018 ve 2019 yılı geçirdik. 2018 yılında yaşanan yıkıcı döviz krizinin etkilerini 2019 yılında yaşadık. Maalesef bu 2 yıllık süre içerisinde Türkiye’den ulaşması beklenen kaynaklar konusunda da ciddi sıkıntılar yaşandı. Biz maalesef 2020 yılı için de önümüzü göremiyoruz. Biz Türkiye’den gelen maddi katkılarla projelerimizi finanse edebiliyoruz. Basına da yansıdığı gibi Ulaştırma Bakanlığı’nın 2020 bütçesinde daralma var. Bu daralmanın sebebi Türkiye’den gelmesi beklenen maddi katkıların henüz netleşmemesidir. Bizim bakanlık olarak projelerimizi uygulayabilmek için talep ettiğimiz miktar 269 milyon TL. Bu rakamın ne kadarının karşılanacağıysa meçhul. Yerel bütçedeyse bizim talebimiz 158 milyon TL’yken, yol bakım ve onarımına ayrılan bütçe bunun çok gerisinde sadece 22 milyon TL. 2019 bütçesindeyse bu rakam sadece 11 milyon TL’ydi. Bizim sadece Ciklos bölgesi için harcadığımız rakam ise 12.5 milyon TL” şeklinde konuştu.

“YOLLARIMIZIN YÜZDE 80’İ KULLANIM ÖMRÜNÜ TAMAMLADI”

Sadece Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı bütçesinin değil ülkenin genel bütçesinin yetersiz olduğunu belirten Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, “Ortada bir kazan dolusu para yok ki bize 1 kepçe az, diğerlerine 1 kepçe fazla verildi diye şikâyet edelim. Bizim ülke olarak yapmamız gereken bir öncelik sırası belirlemektir. Ülkedeki kısıtlı maddi kaynakları doğru yere kullanıp kullanmadığımızı sorgulamamız gerekiyor.
Karayolları Dairesi bünyesindeki bin 625 kilometrelik karayolu ağının yüzde 80’inin üst yapı ömrü ya bitti ya da bitmek üzeredir. Bizim öncelikle bu sorunlu yolları yenilememiz gerekiyor. Ardından da aydınlatması, çizgilenmesi, tabelalanması, oto korkuluğu ve bariyeriyle güvenli hale getirmemiz gerekiyor ve bunun için de bir kaynağa ihtiyacımız var” diyerek bunların yapılabilmesi için gerekli projelerin hazır olduğunu ve önünde yığınla proje dosyası bulunduğunu ifade etti.

“TOPLUMSAL SEFERBERLİK İLAN ETMELİYİZ”

“Karayollarıyla ilgili 3 yıllık bir planlama yaptık. Öncelikli ve acil olarak, geçtiğimiz yıl yaşanan yıkıcı kış şartları nedeniyle hasar gören yolların tamiri için 150 milyon TL’ye ihtiyacımız var. Bütçemizde bu para var ama öncelik belirlememiz gerekiyor. Sendikacı arkadaşlar buna tepki gösterecek belki ama yüzde 1’lik hayat pahalılığının karşılığı 120 milyon TL’dir. Şu anda yüzde 2 hayat pahalılığı için kavga ediliyor yani 240 milyon TL için. 1 yıllık süre için toplumsal seferberlik ilan edelim, açılış yapmayalım, festival yapmayalım, hayat pahalılığı almayalım, partilere verilen katkıları durduralım, yurtdışı seyahatlerini durduralım, 1 yıllığına 13. maaş almayalım ve buradan topladığımız parayı bir havuzda toplayalım. Bu topladığımız parayla örneğin Girne Akçiçek Hastanesi’ne solunum cihazı alalım, acil ihtiyaç olan bir bölgeye ilkokul yapalım, Girne-Lefkoşa anayolunu ve Lefkoşa-Mağusa yolunu güvenli hale getirelim.
Kimse beni yanlış anlamasın fakat herhangi bir köy takımına saha yapmak için bütçe ayırmak yerine öncelikli olarak yol güvenliğimizi, sağlığımızı yoluna koyalım, daha sonra saha da yapılacaksa yapılsın. Yani bu talepte bulunanın da, talebe yanıt verenin de öncelikleri bir düşünmesi gerekiyor.” diyen Tolga Atakan, “Vatandaşlar haklı olarak ‘Ben zaten yollar için seyrüsefer parası ödüyorum başka bir para vermem’ diyebilir ama keşke seyrüsefer harçları için toplanan bu para Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na kalsa ve yol yapsak fakat seyrüsefer harçları için toplanan para ülkenin genel bütçesine gidiyor” şeklinde konuştu.
Atakan, “Sabit radar gelirleri, özel plaka için ödenen ekstra ücretlerden elde edilen gelirler, A işletme izni ile B işletme izinlerinden elde edilen gelirlerin Trafik Güvenlik Fonu’na aktarılması için bir yasa çalışması başlattık. En kısa sürede bu yasa tasarısının yasallaşmasını sağlayacağız. Böylelikle en basit işlemlerin dahi yapılabilmesi için para peşinde koşmaktan kurtulacağız” dedi.

“DİĞER BAKANLIKLARIN PROJELERİ İPTAL EDEREK BARİYERLERE KAYNAK YARATTIK”

Bakan Tolga Atakan, “Karayolları Dairesi’nin içinde bulunduğu durum içler acısı olduğu için basit bakım ve onarımları dahi yapamıyoruz. Bizim bütün plan ve projelerimiz şu anda kaynak geldiği takdirde yapılmaya hazırdır. Örneğin Salı gecesi bir kaynak yarattık ve tüm eleştirilere rağmen Çarşamba günü kazanın meydana geldiği bölgeye bir miktar bariyer yerleştirebildik.
Bir miktar bariyerin siparişi de verildi ve bariyerlerin yapımına devam edilecek. Ne şekilde olursa olsun Lefkoşa-Mağusa yolu ve Lefkoşa-Girne yolunun orta refüjü bariyerlenecek. Evet, belki acı tecrübeler yaşadık fakat biz bunları yapmak için kimsenin ölmesini beklemiyorduk ama bazen bir musibet bizim hassasiyetimizi diğer arkadaşların da anlamasına vesile oluyor.
Bu bariyerleri yapmak için kaynağımız yoktu ama bu bariyerlerin ödemesi 2020 yılı içerisinde yapılacak. 2020 yılı için diğer bakanlıklarca yapılacak olan projelerin iptal edilmesiyle o projelere ayrılan kaynağın bu projeye aktarılmasıyla bu kaynak yaratıldı” açıklamasında bulundu.

“LEFKOŞA-GİRNE VE LEFKOŞA-MAĞUSA YOLLARI TAMAMEN BARİYERLENECEK”

Turunçlu kavşağı bölgesindeki orta refüje kurulan çelik bariyerlerin St. Hillarion kavşağı bölgesindeki orta refüjün Girne’ye gidiş yönüne kurulan bariyerlerin Lefkoşa’ya gidiş yönüne kurulacak karşılığı olduğunu söyleyen Tolga Atakan, “St. Hillarion kavşağı bölgesine tek taraflı olarak uygulandı bariyerler ve bu yeni gelen bariyerler onların karşısına kurulacaktı.
Uygulamayı yapan firmaya verilen bir ihale var ve bu ihale kapsamında bir miktar bariyer daha getirilecek. Biz bu bariyer uygulamasını devam ettireceğiz. Hedefimiz Yonca kavşağından Mağusa girişine kadar olan tüm yolun ve Gönyeli Çemberi’nden Boğaz kavşağına kadar olan tüm yolun orta refüjünü çift taraflı olarak koruyacak şekilde bariyerlenmesini sağlamaktır” diyerek Bakanlar Kurulu’nun bu hedefi hayata geçirmek için karar ürettiğini, Maliye Bakanlığı’nın da Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na ivedilikle kaynak sağladığını ve Ocak ayının ilk haftasında Lefkoşa-Girne Anayolunun bariyerlenmesi için ihaleye çıkılacağını açıkladı.

“YOLLARIMIZ KÖTÜ AMA BU YOLLARA GÖRE ARAÇ KULLANMIYORUZ”

Atakan, “Birçok kazayla ilgili yolları suçluyoruz. Fakat yollarımızdaki sürat sınırına uyulmamasını, alkol alıp direksiyon başına geçilmesini ve araba kullanırken cep telefonu kullanımını kimse konuşmuyor. ‘Yollar suçlu’ diye bir slogan yarattık ve tamamen yükü sırtımızdan attık. Evet, yollarımız kötü fakat biz araçlarımızı bu kötü yollara göre dikkatli şekilde kullanmıyoruz. Gideceğimiz yere yarım saat erken çıkıp daha yavaş gidersek, araç kullanırken cep telefonuyla ya da başka bir şeyle ilgilenmezsek, alkol alıp trafiğe çıkmazsak belki de bir nebze kazaların önlenmesine bireysel olarak katkı da bulunabiliriz” dedi.
“Güney Kıbrıs’ta dâhil dünyanın hiçbir ülkesinde önemli kavşaklar ve şehir girişleri hariç hiçbir karayolu aydınlatılmıyor. Biz zamanında yollarımızı aydınlatmışız ve buna alışmışız, aydınlatmalar çalışmadığı zaman da haklı olarak isyan ediyoruz. Yapmak önemli değildir, önemli olan bakmaktır.
Bir şeye düzenli olarak bakmazsanız, bakım ve idame konusunda yeterli altyapınız yoksa işte böyle hallere düşerseniz” diyen Atakan, “Zamanında bir işi yaparken bakım ve idamesini yapabilir miyiz diye düşünmeden yapmışız. Bu işin idamesini normalde Karayolları Dairesi yapıyor ama Karayolları Dairesi’nin tek 1 tane asansörlü aracı var fakat bu aracın üzerine çıkarabilecek bir tane elektrik teknisyenimiz yok. 22 aylık mücadelenin sonunda Ocak ayı itibariyle tüm yolların aydınlatmalarının idamesini Elektrik Kurumu üstleniyor” şeklinde konuştu.

“ADIM ATMAYACAKSAK HİÇBİRİMİZ BU KOLTUKLARDA OTURMAYALIM”

Salı günü gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısında istifa etmek istediğiyle ilişkin iddiaları yanıtlayan Tolga Atakan, “Ben toplantıda, artık bu konuyla ilgili bir adım atmamız gerektiğini, adım atmayacaksak ta hiçbirimizin daha fazla bu koltuklarda oturmamamızın bir anlamı olmadığını söyledim. Bu benim ikinci hükümet deneyimim ve ikisinde de benzer sorunları yaşıyorum.
Bu yollar ne sadece Ulaştırma Bakanlığı’nın yollarıdır, ne hastaneler sadece Sağlık Bakanlığı’nındır ne de okullar sadece Eğitim Bakanlığı’nın okullarıdır. Dolayısıyla bu konu sadece Ulaştırma Bakanlığı’nın sorunu olmamalı. Eğer ki bir havuzumuz varsa ve herkese bu havuzdan dağıtım yapacaksak toplumsal hassasiyetin en yüksek olduğu konulara öncelik vermemiz gerekiyor. Ben bunları dile getirdim toplantıda ama dışarıya biraz fazla abartılı yansıtıldı” dedi.

“YARIM KALAN PROJELER TC’DEN KAYNAK AKTARIMI BEKLİYOR”
Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu ve İskele-Çayırova Çevre Yolu projelerinin Türkiye Cumhuriyeti kaynaklı projeler olduğunu ve söz konusu projeleri yürüten firmaların hak edişlerinin ödenmemesi nedeniyle her iki projenin de yarım kaldığını anımsatan Tolga Atakan, Lefkoşa trafiğini ciddi şekilde rahatlatabilecek ve aynı şekilde İskele bölgesini de ciddi şekilde rahatlatabilecek bu projelerin gerekli hak edişlerin ödenmesi halinde kısa sürede tamamlanıp hayata geçebilecek noktada olduğunu dile getirdi.
Türkiye Cumhuriyeti yetkilileriyle bu konunun görüşüldüğünü ve Türkiye ziyaretlerinde söz konusu projelerin gündeme geldiğini kaydeden Atakan, Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin ilgili hak ediş ödemeleriyle ilgili hesap blokelerinin kaldırılması konusunda adım atacaklarına yönelik söz aldıklarını da açıkladı.

“MUHALEFETTEYKEN ELEŞTİRİNİN DOZUNU KAÇIRDIK”

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın “Muhalefetteyken eleştirinin dozunu biraz kaçırdık” şeklindeki özeleştirisine katıldığını söyleyen Tolga Atakan, “Benim o dönemde, dönemin Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst’le ilgili olarak tek bir sosyal medya paylaşımım oldu. Bu paylaşım da tek bir olay üzerine değil, dönemin genelinde yaşanan birçok olayla ilgili bir eleştiriydi. Biz görev sürecimizde eleştirdiğimiz işlemlerin hiçbirini yapmadığımızı açık yüreklilikle ve gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Ben göreve gelmeden önce kamunun bu derece hantal, insan kaynağı açısından bu kadar yetersiz olduğunu bilmiyordum. Bu da bizim için gerçek anlamda öğretici bir dönem oldu” derken, Seçimler, seçim yasakları, hükümet değişimleri, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve ekonomik krizler nedeniyle 2018-2020 yılları arasının kaybedilmiş 3 yıl olarak yorumladı.

https://www.kibrishaberci.com/hukumette-kendimi-yalniz-hissediyorum/

Editör: TE Bilisim