Meclis Genel Kurulu’nda konuşan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının insan hakları, demokrasi ve yaşam hakkı konusunda açılmış derin bir yarası olduğunu ve bu yaranın da yıllardır açık kaldığını ifade etti. Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili birtakım yeni iddiaların ortaya konduğuna dikkat çeken Erhürman, KKTC’nin ceza hukukunda zaman aşımı diye bir şey olmadığını ve dosyanın kapanmayacağına değindi. Ceza hukukunda suç duyurusu zorunluluğuna da gerek olmadığını anımsatan Erhürman, yapılan açıklamaların içerisinde yer alan iddiaların gerek PGM tarafından gerekse KKTC Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından doğrudan doğruya dikkate alınıp harekete bir an önce geçilmesi gerektiğini ifade etti.
“BU İDDİALARIN SICAKLIĞINI KAYBETMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”
Erhürman, Cumhurbaşkanı’nın da Cumhuriyet Güvenlik Kurulu’nu hemen toplamasını istedi. CTP olarak Meclis'te bir Araştırma Komitesi kurulması için de adım atacaklarını açıklayan Erhürman “Bu iddiaların sıcaklığını kaybetmesine izin vermeyeceğiz” dedi. İsimler verilerek ve “ben birinci elden tanığım” diye ortaya konulan iddialar bulunduğuna dikkat çeken CTP lideri Tufan Erhürman, Polisin ve başsavcılığın kendiliğinden hareket geçmesi gerekir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın da bir girişim yaptığı basına yansıdı. Seçim boyunca Cumhuriyet Güvenlik Kurulu diye bir kurul olduğu ve güvenlik meselelerinin ele alındığı söylendi. Yine bir defa bile bu kurul toplanmadı. Bu kurulun bir an önce toplanması lazım. Bu kurulun Kutlu Adalı cinayetindeki yeni iddiaları ve uyuşturucu ticareti iddialarının gündeme alması gerekir. Bu ülkenin itibarının zırnık düşünülüyorsa Cumhuriyet Güvenlik Kurulu’nun hemen toplanması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti ile doğrudan iletişime geçilerek adım atılmalıdır” şeklinde konuştu.
“YENİ İDDİALAR VAR”
Erhürman bazı kesimlerin CTP ve diğer muhalif partiler iktidardayken bu konunun üstüne gitmediğine yönelik söylemleri de bulunduğunu söyledi ve bu iddialara yanıt verdi. Geçmiş dönemlerle bugünkü durumu kıyaslamanın yanlış olacağını dile getiren Erhürman, şu an ortada yeni iddialar bulunduğunu ve muhalefet partilerinin de bu iddialar doğrultusunda polisin harekete geçmesi gerektiğine yönelik çağrı yaptığını anlattı. Ortada hiçbir iddia yokken bu çağrıların yapılması halinde eleştirilerin haklılık payı olabileceğini kaydeden Erhürman, yeni iddiaların ortaya atılmasından dolayı çağrı yaptıklarını açıkladı.
“MECLİS ARAŞTIRMA KOMİTESİ YENİDEN CANLANDIRILACAK”
Kutlu Adalı’nın öldürüldüğü tarihlerde Meclis’te bir araştırma komitesinin kurulduğunu ancak bu komitenin çalışmalarını sonlandıramamasından dolayı genel kurula rapor sunmadığını ifade eden Tufan Erhürman, CTP olarak Meclis Başkanlığı’ndan bu raporların milletvekillerinin okunmasına açılmasını talep ettiklerini ve yeni bir araştırma komitesi kurulması için harekete geçtiklerini de açıkladı. Cumhuriyet Güvenlik Kurulu, Meclis Genel Kurulu ve Polis Genel Müdürlüğü olmak üzere her 3 bacakta bu konunun üstüne gidilmesi gerektiğinin altını çizen Erhürman, AİHM kararı ve bugün ortaya çıkan yeni veriler de o tutanaklara eklenerek yeni bir Meclis Araştırma Komitesi raporu çıkması gerekiyor. Bugün itibariyle hiç başka bir başvuruya gerek kalmaksızın başsavcılık ve polisin TC’nin yetkili makamlarıyla derhal irtibata geçip gerekli tanık dinlemelerini başlatması gerekiyor. Bu iddiaları görmezden gelip ‘her şey normaldir’ demek bizim açımızdan normal değil. Çünkü bu ülkedeki herkesin demokrasi, yaşam hakkı ve Kutlu Adalı’nın yaşam hakkı nedeniyle bu bizim boynumuzun borcudur” dedi.
“GEÇİŞ KAPILARI EN ERKEN ZAMANDA EŞZAMANLI AÇILMALIDIR”
Kuzeyle Güney arasındaki sınır kapılarının kapalı kalması hususu hakkında da konuşan Genel Başkan Tufan Erhürman, geçiş kapılarının en kısa zamanda hepsinin eşzamanlı olarak açılması gerektiğinin altını çizdi. Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada geçiş noktalarının açılması için sona yaklaşıldığı belirtilmesine rağmen Güneydeki kaynakların bunu yalanladığını anımsatan Erhürman, İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’nin kriterlerinin iki taraf için de aynı olmasına rağmen Kıbrıs’ın kuzeyindeki kriterlerin farklı olup olmadığını sordu. Gerek iki toplum arasındaki ilişkiler, gerekse barikatlara yakın bölgelerdeki esnafın varoluşu açısından sınır kapılarının açılmasının son derece önemli olduğunu dile getiren Erhürman, “Herhangi bir diplomatik ya da siyasi gerekçe sağlıkla ilgili gerekçelerin önüne geçip de kapıların açılmasını geciktirirsek Kıbrıs Türk halkı adına buna tepkimiz son derece sert olur” ifadelerini kullandı.
