Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, "Doğal kaynakların sadece Güney Kıbrıs Rum yönetimi tarafından kullanılmasına kesinlikle karşıyız. Bu hakkaniyete de uymaz, adada sürmekte olan Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik müzakereleri de rencide edecek boyutlara varacaktır” dedi.

Bozkır AB tarafından 8 Ekim'de açıklanması beklenen Türkiye ilerleme raporuyla ilgili olarak, da, Kıbrıs sorunu nedeniyle siyasi blokaja uğramış 14 faslın açılır hale geldiği takdirde Türkiye'nin birkaç ay içinde 10 faslı açabilme imkanın sahip olduğunu ifade etti.

AB Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı Arasında Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne Üyelik ve Gümrük Birliği Süreçlerinde Ortak Tutum ve İşbirliğine Yönelik Protokol, AB Bakanı ve Başmüzakereci Bozkır ile Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi tarafından AB Bakanlığı'nda düzenlenen törenle imzalandı.

Bakan Bozkır, Kıbrıs'taki doğalgaz kaynaklarıyla ilgili bir soru üzerine, adadaki doğal kaynakların tüm adaya ait olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

"Doğal kaynakların sadece Güney Kıbrıs Rum yönetimi tarafından kullanılmasına kesinlikle karşıyız. Bu hakkaniyete de uymaz, adada sürmekte olan Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik müzakereleri de rencide edecek boyutlara varacaktır. O nedenle bu kaynakların ortak kullanılması ve bütün bu değerlerin Kıbrıs adasının tamamı için ortaya konulması konusunda da ısrarcıyız."

Bozkır, doğal kaynakların Kıbrıs sorununun çözümüne yardımcı unsur olarak kullanılmasına önem verdiklerini sözlerine ekledi.

Bozkır, Türkiye ilerleme raporuyla ilgili şunları söyledi:

"Tenkitler tabiatıyla olacaktır ama öncelikle bu tenkitlerin yapıcı olması, haklı olması ve üslubunun da doğru olması gerekir. Eğer bizi kıracak bir üslupta bir rapor hazırlanacak olsaydı bunu gerçekten karşılamakta zorluk çekerdik ancak bu konuda sanıyorum bir sıkıntı olmayacak."

Bakan Bozkır, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinde Gümrük Birliği'nin önemli bir unsur olduğuna dikkati çekti. Türkiye'deki yabancı yatırımların yüzde 72'sinin AB ülkelerinden geldiğini aktaran Bozkır, Türkiye'nin ihracatının yüzde 45'inin de AB ülkelerine yapıldığını kaydetti.

AB ile ABD arasında müzakereleri devam eden ticaret anlaşmalarının Türkiye'nin arzu ettiği şekilde sonuçlanmadığı takdirde Türkiye'ye zarar verebileceğini aktaran Bozkır, bunun önüne geçebilmek için iki bakanlığın işbirliğine gittiğine işaret etti.

Konuşmasının sonunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Bozkır, 8 Ekim'de açıklanması beklenen AB'nin Türkiye ilerleme raporuyla ilgili bir soruya, AB yetkilileriyle yoğun temas içinde olduklarını ve raporun ilişkilerin devamına katkı sağlayacak bir rapor olmasını arzu ettiklerini dile getirdi.

Bunun, Türkiye'nin ve AB'nin ortak raporu olacağını kaydeden Bozkır, "Tenkitler tabiatıyla olacaktır ama öncelikle bu tenkitlerin yapıcı olması, haklı olması ve üslubunun da doğru olması gerekir. Eğer bizi kıracak bir üslupta bir rapor hazırlanacak olsaydı bunu gerçekten karşılamakta zorluk çekerdik ancak bu konuda sanıyorum bir sıkıntı olmayacak" diye konuştu.

Raporu, Türkiye'nin AB sürecinin ilerlemesinde ve Türkiye'ye yarar sağlamasında yapıcı bir unsur olarak kullanmaya çalışacaklarını söyleyen Bozkır, raporun yayımlandığı gün basın toplantısı düzenleyerek görüşlerini paylaşacağını belirtti.

Bakan Bozkır, yeni fasılların açılıp açılmayacağı yönündeki bir soru üzerine fasıl açmanın Türkiye'nin AB ile ilişkisinin cüzi bir bölümünü oluşturduğunu ifade etti.

"Fasıl açmanın müzakerelerin başlangıcındaki önemiyle şu andaki önemi arasında çok büyük fark var" diyen Bozkır, şöyle devam etti:

"Maalesef 3,5 yılda bir fasıl açabildik ama esas olan 2006 yılında AB Konseyi kararıyla 8 faslın askıya alınıp tüm fasılların kapanmasının önlendiği andan itibaren Türkiye kendi aldığı bir kararla bütün fasılları açmış durumda ve bu çalışmalar 8 yıldır devam ediyor. Gerçek tablo resmi tablodan farklı. Resmi tablo 14 faslın açıldığı 1 faslın kapandığı bir tablo ancak bu çalışmalar sonucunda Türkiye'deki gerçek tablo 27-28 faslın açıldığı ve 13-14 faslın kapandığı şeklinde." 
Editör: TE Bilisim