Amca, “Son yıllarda ülkemizde de oldukça yaygın ve başarılı şekilde uygulanan yenidoğan  işitme taraması programıyla sorun belirleniyor, işitmenin düzeltilmesi sağlanıyor” dedi. 

Ali Amca, Sağlık Bakanlığı’nın sürdürdüğü koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü ile ilgili açıklama yaparak, bazı bilgiler paylaştı ve uyarılarda bulundu.

“İŞİTME VE KONUŞMA FONKSİYONU, İLK 2 YILDA GELİŞMESİNİ BÜYÜK ÖLÇÜDE TAMAMLIYOR”

“İşitme kaybının erken teşhisi büyük önem taşımaktadır” diyen Amca, şu bilgileri verdi:

“Özellikle ilk 2 yaşta gelişmesini büyük ölçüde tamamlandığı işitme ve konuşma fonksiyonumuzun değerlendirilmesi ve varsa işitme kaybının bu dönemde belirlenip müdahale edilmesi, çocuğun işitme ve konuşma engelli bir birey olmaktan çıkıp topluma normal bir birey olarak kazandırılmasını sağlamaktadır. Son yıllarda ülkemizde de oldukça yaygın ve başarılı bir şekilde uygulanan yenidoğan işitme taraması programı ile yenidoğan döneminde bu sorun gelişmiş odyolojik testler ile belirlenebilmekte ve sorunu olan bireylerde klasik işitme cihazı veya gelişmiş koklear implant uygulamaları ile işitmenin düzeltilmesi sağlanabilmektedir.”

“YILLIK RUTİN KULAK BURUN BOĞAZ MUAYENELERİ ÖNEMLİ”

Çocukluk, gençlik, erişkin veya ileri yaşlarda gelişen işitme kayıplarının da bireyin konuşmasında bozulmalara veya toplumda yalnızlaşmasına neden olabildiğini kaydeden Amca, “Bu dönemlerde yapılacak yıllık rutin kulak burun boğaz muayeneleri sorunun erken teşhis edilmesini sağlayabilmekte ve çözüm yolları bireyin toplum içerisinde daha katılımcı, kendine güvenli bireyler olmasını sağlayacaktır” dedi.

“İŞİTME KAYBINA YOL AÇAN FAKTÖRLERİN YÜZDE 60’I ÖNLENEBİLİR”

Dünya Sağlık Örgütü’nün işitme kaybına yol açan faktörlerin yüzde 60’ının önlenebilir olduğunu bildirdiğini kaydeden Amca, şunları ekledi:

“Önleyici tedbirler arasında; çocukların yenidoğan döneminde işitme taramalarından geçmesi, özellikle kızamık, menenjit, kabakulak ve kızamıkçık aşılarının olunması, tüm yaş dönemlerinde ototoksik (iç kulağa zarar verici) ilaç kullanımından kaçınılması veya doktor kontrolünde uygulaması, özellikle çocukluk çağında karşılaşılan orta kulak iltihabı için erken ve etkin tedavilerin yapılması ile yüksek sese maruz kalınan ortamlardan kaçınılması sayılabilir. 

“KALICI İŞİTME KAYBI VE KONUŞMA BOZUKLUKLARININ ÖNÜNE GEÇİBİLİR”

“Özellikle tüm çocukların yenidoğan ve okul öncesi dönemde, işitme testi ile değerlendirilmesi önemlidir” diyen Amca, şunları ekledi: 

“İşitme kaybı, kulak tıkacı (serumen) veya kulakta sıvı birikmesi gibi rahatsızlıklarda basit medikal veya cerrahi uygulamalar ile düzeltilebilir sorunlardan kaynaklanabilir. Bu sorunların çözümü ile ileride gelişebilecek kalıcı işitme kaybı ve konuşma bozukluklarının önüne geçebilir. Bu tip basit sorun ve çözümlerine rağmen, söylenilenleri sıklıkla tekrar ettirmek, televizyon sesini çok açmak, telefon konuşmalarının anlaşılmasında zorlanmak, ortam gürültüsü varlığında işitmede güçlük çekmek, karşısındakinin söylediğini yanlış anlamak, kulaklarda çınlama ve uğultu gibi şikayetlerin varlığı mutlak kulak burun boğaz hekimine başvurulması gerekliliğini gündeme getirir.”

Editör: TE Bilisim