Çakıcı, TDP Basın Bürosu aracılığı ile yaptığı açıklamada, hükümetin düşürülmesinin ardından kurulacak olası hükümet modeliyle ilgili pazartesi günü TDP, CTP-BG ve DP-UG arasında bir toplantıya katılabileceklerini kaydetti.
CTP’nin UBP’yi toplantıya çağırmasına bir anlam veremediklerini belirten Çakıcı, hükümeti oluşturma sorumluluğunun UBP hükümetini düşüren 3 partide, yani 27 milletvekilinde olduğunu vurguladı.
Seçim hükümetini kurma görevinin; 27 milletvekili arasından mutabakatla seçilecek bir isme verilmesi gerektiğini kaydeden Çakıcı, UBP hükümeti istifa etseydi, hükümet kurma görevinin teamüller gereği Meclis’te en çok milletvekili bulunan partiye verilebileceğini, ancak UBP hükümetinin güvensizlik önergesi ile düşürüldüğünü, dolayısı ile seçime kadar kurulacak bir hükümette sorumluluğun, hükümeti düşüren muhalefet partilerinde olduğunu kaydetti.
Toplantının hükümeti düşüren 3 parti arasında yapılması gerektiğini, güvensizlik önergesi ile düşürülmüş UBP’yi tekrardan hükümet kurulması için yapılacak görüşmeye çağırmayı doğru bulmadıklarını, zaten UBP Genel Başkanı İrsen Küçük’ün de bu doğrultuda açıklama yaparak kendilerine hak verdiğini anımsatan Çakıcı, UBP görevde kalacaksa, niye hükümetten düşürüldü diye sordu.
ÖZYİĞİT: “28 TEMMUZ HESAP KESME GÜNÜ OLMALIDIR”
Öte yandan TDP Genel Sekreteri Cemal Özyiğit yazılı açıklamasında, UBP hükümetinin düşmesiyle birlikte ülkede artık yeni bir dönemin başladığını belirterek, düzenin değişim zamanının geldiğini ifade etti.
Özyiğit, 28 Temmuz’da halkın elinde bir fırsat olduğunu, ya yeni bir siyaset ve anlayış geleceğini ya da ‘böyle gelmiş böyle gider’ denileceğini ifade ederek, halkın 28 Temmuz seçimlerinde boş söylem ve boş vaatlere göre değil partilerin bugüne kadar yaptıkları icraatlara göre oyunu kullanması gerektiğini kaydetti.
Seçimlerde sandığa gitmenin önemine işaret eden Özyiğit, sandığa gitmemenin ancak mevcut düzenin devamına katkı sağlayacağını ifade etti.
UBP hükümeti dönemini eleştiren ve KTHY’nin iflas ettirildiğini, DAÜ’nün kurumları ile Ercan Havaalanı’nın elden çıkarıldığını, değerli arazilerin peş keş çekilmek istendiğini, emeklilerin, çalışanların haklarının geriletildiğini, kamuda istihdam edilenlerin maaşlarının geriletildiğini, ülke genelinde esnafın kan ağladığını, üreticilerin kaderine terk edildiğini savunan Özyiğit, bu etkenlerin tek birinin bile UBP’den hesap sormak için yeterli veri olduğunu vurguladı.
