Kayıp Şahıslar Komitesi, Kıbrıs’ta savaş yıllarının en trajik sonuçlarından olan kayıplar konusunda kayıp ailelerinin acılarını hafifletmek amacıyla 10 yıldır adanın her tarafında olası gömü yerlerinin belirlenmesi için iz sürüyor.

1508’i Kıbrıslı Rum, 493’ü de Kıbrıslı Türk olmak üzere toplam 2001 kaybın bulunabilmesi için bugüne dek 1119 kazı yapan komite ekipleri, bu kazılarda 1192 kişinin kalıntılarına ulaştı. Kalıntılardan 553’ü Kıbrıslı Rum, 184’ü ise Kıbrıslı Türk olmak üzere toplam 737’sinin kimlikleri tespit edilerek ailelere verildi.

“BU YILKİ HEDEFE ULAŞILDI”

Kayıp Şahıslar Komitesi Kıbrıslı Türk Üyesi Gülden Plümer Küçük, komitenin çalışmalarındaki son gelişmeler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlarken, 2016 yılı sonuna yaklaşırken komitenin bu yılki hedeflerine ulaştığını söyledi.

Geçen yıl bulunan kayıp sayısının 167, bu yıl ise bugüne dek 98 olduğunu kaydeden Küçük, geçen yıl Muratağa-Atlılar köylerindeki büyük kazı nedeniyle sayının yüksek olduğunu belirtti.

Küçük, komitenin, adanın hem kuzeyinde hem güneyinde sivil ve askeri bölgeleri kapsayan yıllık kazı programlarıyla çalıştığını belirterek, 2015 yılı sonunda kuzeyde askeri makamlardan 30 yeri kazma izni aldıklarını hatırlattı. Gülden Plümer Küçük, bu yerleri 10’ar 10’ar kazdıklarını, şu anda son 10’da olduklarını ve 7 kalıntıya rastladıklarını bildirdi.

“ASKERİ BÖLGEDEKİ KAZILAR OTOMATİĞE BAĞLANDI”

Ellerindeki verilere göre askeri bölgelerde kalıntıya rastlama oranlarının sivil yerlerle hemen hemen aynı olduğunu ifade eden Küçük, askeri makamlarla anlaştıklarını ve bundan sonra da göz şahitleri tarafından verilen bilgiler doğrultusunda, kazı listesine alınmaya değer görülen askeri bölgelerde kazılar yapacaklarını, yani izinlerin otomatiğe bağlandığını dile getirdi.

7 ÜLKE VE MERCİYE KAYIPLARLA İLGİLİ BİLGİ SORULDU

Küçük, komite üyelerinin aldığı bir kararı da açıkladı. Buna göre Komite, 7 ülke ve merciye adada 1963, 1964 ve 1974 dönemine ait kayıplarla ilgili bilgileri olup olmadığını sordu ve arşivlerinden yararlanmayı talep etti.

Uluslararası alanda uygulanan bir yöntemle Yunanistan, Güney Kıbrıs, KKTC, Türkiye, İngiltere’nin kurum ve kuruluşlarıyla askeri makamlarına, ayrıca BM ve Kızılhaç’a gönderilen mektuplarla Kıbrıslı Türk ve Rum kayıplar konusunda bilgi soruldu.

Bunun komite çalışmaları açısından önemine işaret eden Küçük, “Bütün bu ülke ve organizasyonlara olası gömü yerleriyle ilgili bilgi istediğimize dair mektuplar gönderdik. Açık arşivleri kendi elemanlarımızın gidip okuyup değerlendirmesi, kapalı arşivlerden ise arşiv sahibi ülke veya mercinin kendi kuralları çerçevesinde bilgi edinmemiz söz konusu” dedi.

Gülden Plümer Küçük, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin iç bünyesinde bu gelişmeleri ve bilgileri değerlendirmek üzere küçük bir ünite oluşturduğunu da belirterek, komitede bir Kıbrıslı Türk, bir Kıbrıslı Rum ve BM’den bir uzmanın yer aldığını bildirdi.

Komitenin her yıl değişik planlamalarla bütçesini hazırladığını ve bütün çalışmalarını bilimsel şekilde programlarla yürüttüğünü kaydeden Küçük, zorluklarının “zaman, bütçe, hız” olduğunu dile getirdi. Küçük, kazı çalışmalarında bilimsel bekleme süreleri bulunduğunu; her iki tarafta da bilgi akışının tamamen gönüllülüğe dayandığını anlatarak özetle şöyle konuştu:

“KOMİTE MÜMKÜN OLDUĞUNCA ÇOK BAŞARILI ÇALIŞIYOR”

“Politik anlaşmanın olmadığı ve iki değişik yönetimin yer aldığı adada, politik bir kararla kurulmuş olan Kayıp Şahıslar Komitesi, mümkün olduğunca çok başarılı çalışmaktadır. Çünkü bilhassa kayıp ailelerinin, ayrıca politik liderlerin de desteğini almaktadır.”

“NESTORAS’IN AÇIKLAMASI ÇOK ŞANSSIZ BİR AÇIKLAMA”

Kayıp Şahıslar Komitesi Kıbrıslı Türk Üyesi Gülden Plümer Küçük, komitenin Kıbrıslı Rum Üyesi Nestoras Nestoros’un Kıbrıs Türk tarafına yönelik art niyetlilik suçlamaları konusundaki soruya karşılık “Bu maalesef çok şanssız bir açıklamadır” dedi.

Kayıp Şahıslar Komitesi’nin, kayıp şahıslarla ilgili iletilen tüm bilgilerde bilgi verenin kimliğini gizli tuttuğunu belirten Küçük, Kıbrıs Türk tarafının bugüne dek askeri bölgeler içinde 39 yerde kazı yaptığını, 20 yeri de kazı listesine aldıklarını açıkladı.

Küçük, Kıbrıs Rum tarafından gelen taleplerde hiçbir art niyet aramadıklarını, gayet iyi niyetle yaklaşarak ve kendilerine hiçbir zaman görgü tanığı ismi de sormadan talepleri üzerine askeri bölgeleri de kazı listesine koyduklarını anlattı.

ATHALASSA PARKI BÖLGESİNDEKİ İKİ YER İÇİN YANIT BEKLENİYOR

Lefkoşa’nın güneyinde Athalassa Parkı bölgesinde “Kıbrıslı Türk kayıpların olabileceği” bilgisiyle daha önce yapılan kazılarda bulunamayan Kıbrıslı Türk kayıplar için iki yeni görgü tanığının verdiği bilgi üzerine iki noktada yeniden kazı talep ettiklerini söyleyen Gülden Plümer Küçük, bu iki yerle ilgili Rum tarafından halen cevap beklediklerini dile getirdi.

Küçük, bu yerlerin askeri bölge olduğunu, taleplerini ilettikten sonra öğrendiklerini belirtti. Küçük, bu yerlerin sonradan askeri bölge ilan edildiğine dikkat çekerek kuzeydeki durumun da aynı olduğunu vurguladı.

Askeri bölgelerde kazı başlatılması için birtakım düzenlemeler gerektiğini dikkate alarak gecikmeyi anlayışla karşıladıklarını ifade eden Gülden Plümer Küçük, “Biz bunları zaten biliyoruz” dedi.

YUNANİSTAN’A YANIŞ KEMİKLER KONUSUNDA ÇAĞRI

Gülden Plümer Küçük, Yunanistan’a bir kez daha çağrıda bulunmak istediğini de belirterek, 1990’larda, Kıbrıs Rum tarafının 15 Temmuz darbesinde ve kendi düşürdükleri Yunan uçağında ölenlerin bulunması için yaptığı kazılarda çıkarılan kemiklerin yanlış kişilere verildiğini belirtti ve “Biz bunlar hakkında bilgi istedik, hala vermiyorlar. Yunan aileleri ellerindeki yanlış kemikleri geri vermeyi reddediyor. Bu konuda Yunanistan’dan işbirliği bekliyorum” diye konuştu.

KÜÇÜK VE SOYSAL AVRUPA KONSEYİ’NDEKİ TOPLANTIYI GÖZLEMCİ OLARAK İZLEDİ

Öte yandan Kayıp Şahıslar Komitesi Kıbrıslı Türk Üyesi Gülden Plümer Küçük ile Yardımcısı Murat Sosyal, geçtiğimiz günlerde Avrupa Konseyi’nin Strazburg’da Kıbrıs’taki kayıplarla ilgili yaptığı toplantıyı gözlemci olarak izledi.

Editör: TE Bilisim