Ahmet Akarsu, bilgisayar mühendisliği eğitimi almış bir bilgisayar öğretmeni. Öğrenme merakı ve farklı şeyler denemesiyle çok yönlü bir insan olmuş. Okul hayatını derecelerle tamamlayan Akarsu, dört yıl önce Avrupa Birliği (AB) bursuyla Londra’da 5 aylık bilgisayar kursuna katılmış. Bugünlerde robotiks konularıyla ilgileniyor.

Son üç yıldır Hala Sultan İlahiyat Koleji’nde bilgisayar öğretmeni olarak görev yapan Akarsu, küçük yaşlarından beri müzikle iç içe ve halk dansları gruplarıyla dünyanın değişik ülkelerinde festivallerde yer aldı.

İlkokul öğretmeni bir çiftin oğlu olarak 1978’de Mağusa’da doğan Ahmet Akarsu’nun, profesyonel ve düzenli bir müzik eğitimi yok.

“Evde hep müzik ve müzik aletleri oldu. Babam müziği sever, müzik kulağı var. Bağlama da çalar. 1987’de İskele oturuyorduk. Belediyeye bağlı halk dansları topluluğu kuruldu. Mağusa’dan müzisyenler gelir çalardı. Şifa Çolakoğlu keman, Mustafa Ersözlü darbuka çalardı. Ben onlardan etkilendim. Dansa değil müziğe ilgim oldu. Mustafa’yı görerek darbukaya başladım, Şifa abla bana ‘yayı kemanı şöyle tut’ diye yol gösterdi. Onun dışında bir müzik eğitimim yoktur. Akordiyonu ve diğer aletleri etrafımdakileri izleyerek tamamen kendim öğrendim.”

Akarsu, vurmalı, üflemeli, telli ve klavyeli olmak üzere tüm müzik aleti kategorilerinden aletler çalabiliyor. Hedefi bunlara yenilerini katmak.

PİPETİ BİLE ENSTRÜMANA DÖNÜŞTÜRÜYOR.

Ahmet Akarsu’nun bugüne dek çalma fırsatı bulup az veya çok öğrenebildiği aletler “Keman, ud, cümbüş, laudo, buzuki, mandolin, gitar, bas gitar, ukulele, bağlama, hurdy gurdy, akordiyon, bajan, piyano, org, harmonika (mızıka), kaval (dilli düdük), blok flüt, yan flüt, klarnet, saksafon, kanun, darbuka, bendir, djembe, bongo, bateri, cajon, def, gaida” olarak sıralanıyor. Aslında bu listeye daha eklenebilecek çok alet var, en ilginci ise “pipet”! Soğuk içeceklerin içilmesi için kullanılan pipeti müzik aletine döndürmeyi başaran Akarsu’nun pipetle çalıp sayfasında yayımladığı halk dansları müzikleri videosu var.

DAÜ’de Bilgisayar Mühendisliği eğitimi alan Ahmet Akarsu, 2008’den beri devlet okullarında bilgisayar öğretmenliği yapıyor. İyi bir müzik kulağına sahip olduğu için de halk dansları gruplarında ihtiyaç duyulan aletleri çalarak birçok festivalde gruplar için kurtarıcı olmuş.

GİDECEĞİ ÜLKENİN DİLİNİ ÖĞRENİYOR

Festivallere gitmeden önce o ülkenin dilini biraz da olsa öğrenen ve festivallerde o ülkenin dilinde grup adına kısa bir konuşma yapan Ahmet Akarsu’nun ilginç anıları da var.

“Temmuz 2012’de Hırvatistan’da bir festivaldeyken komik bir şey oldu. Gittiğim ekip adına kısa bir konuşma yapıp katılımcıları selamladım ve Kıbrıs’tan mesaj ilettim, beni alkışladılar. Hırvatça bir parça da çaldık. Daha sonra baktım sunucular bana doğru geliyor. Bana mikrofonu uzattılar ve bir şey söylediler. Ben ‘Nasılsın’ dediklerini sanarak ‘iyiyim’ anlamında bir şeyler söyledim... Meğer adımı sormuş! Durumu erken fark edip toparladım. Küçük bir kasabaydı ve festivali yerel TV de göstermişti. Ertesi gün ve sonrasında gittiğimiz bazı yerlerde beni tanıyıp 'o sendin' diyenler olmuştu. Ağustos 2013’te de Romanya’daki festivalde Romence konuşma yapmam basında haber olmuştu.”

Nota okumayı sonradan biraz öğrense de iyi bir müzik kulağı olduğu için birçok şarkıyı duyarak çalabilen Akarsu'nun etnik müziklere de ilgisi var. Lefkoşa Selimiye Meydanı'nda düzenlenen AB Günü'nde Slovakya standına gidip Slovakça konuşarak oradakileri şaşırtan Akarsu, daha sonra bu ülkenin kuruluş kutlamalarına davet almış ve Slovak grupla beraber şarkılar çalıp söylemiş.

Festival için gittiği ülkelerde hem Kıbrıs kültürünü tanıttığını hem de o ülkeleri tanıdığını belirten Akarsu, böylece müzik ve kültür alışverişi yaptıklarını, ayrıca arkadaşlıklar kurduğunu anlattı.

"Yeni şeyler öğrenmekten mutlu olurum" diyen Akarsu, mühendisliğin müziğe yansıması konusundaki soru üzerine birçok aleti çalarken matematiksel düşündüğünü, farklı şeyler denediğini söyledi.

Son zamanlarda popüler bir uygulama olan "acapella" ile farklı aletlerle çaldığı parçaları bütünleştirerek sosyal medya hesabından yayımlayan Akarsu'nun, şimdilerde yapmasa da geçmişte yemek yerken çatal bıçakla tabağa vurarak müzik yapmışlığı bile var.

SINIFTA ÖĞRENCİLER SIKILINCA…

Okulda dersler sırasında öğrencilerinin sıkıldığını fark ettiğinde müzik kurtarıcısı oluyor Ahmet hocanın.

"Aranızda şarkı söyleyen var mı diye sorarım, biri çıkar söyler… Bazen yanımda müzik aleti varsa bir şarkı çalarım. Bunu, rahat olduğum bir sınıfsa yaparım. Okulda orkestra kurma çalışmalarım vardı, koronavirüs nedeniyle aksadı.”

Ahmet Akarsu, müziğe ilgi duyanlar için günümüzdeki imkanların çok daha fazla olduğunu, profesyonelleşmek isteyenlerin konservatuvara gidebileceğini, sadece hobi olarak müzikle ilgilenenler için ise ders almaya gerek almadığı görüşünde. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile LefkoşaTürk Belediyesi (LTB) Orkestrası’nın profesyonelleşme için iyi imkanlar sunduğunu düşünüyor.

“Eskiden düğünlerde çalardım. Konservatuvar mezunu arkadaşlar da grupta olduğunda ‘onların burada ne işi var, çok daha iyi yerde olmaları lazım’ diye üzülürdüm, şimdi onlar için daha iyi imkanlar var.”

Ahmet Akarsu, müzik sektöründe üretimin yüksek ücretler gerektirdiğini, CD çıkaran Kıbrıslı müzisyenlerin ülkede 500-bin adet sattığını ancak bunu Türkiye’de yapsalar o zaman imkanlarının çok daha iyi olacağını belirtiyor.

Ünlü olmak isteyenlerin hayal kırıklığı yaşayabildiğini ancak müzikten keyif alanların çalışmalarına devam ettiğini, soğuyup küsmediğini kaydeden Akarsu, “Müzik güzel bir şey. Herkes çok iyi derecede müzik yapmak zorunda değil. Aileler çocuklarına fırsatı verip önünü açmalı ama çok yeteneği yoksa da zorlamak ters teper” dedi.

Her müzik aletinin ileri seviyede çalınacaksa kendine göre zorlukları olduğunu belirten Akarsu’nun hedefinde yeni müzik aletleri çalmak ve yeni diller öğrenmek var.

Rap ve opera dışında her türlü müziği sevdiğini söyleyen Ahmet Akarsu, beğenip dinlediği müzisyenlerden farkında olarak veya olmayarak kendine birşeyler kattığını düşünüyor. Bir idolü olmadığını söylüyor ve kimileri ünlü, kimleri pek duyulmamış birçok grup ve müzisyeni beğeniyor, daha fazlasını da keşfetmek istiyor.

Sevdikleri arasındaki uzun müzisyen listesinde “Tim Kliphuis, Guilherme Goulart, Cahit Kutrafalı, Marios Toumbas, Muammer Ketencoğlu, Stephane Grappelli, Roby Lakatos, Besh o Drom, Laço Tayfa, Sergiu Popa, Christos Sikkis, Michalis Kouloumis, Sezen Aksu, Muammer Ketencoğlu, Maria Kalaniemi, Göksel Baktagir, Ivo Papasov, Lais, Frederic Chopin, Johann Sebastian Bach, Marta Sebestyen, Herczku Agnes, Freddie Mercury ve Queen grubu, John Sheahan, Secret Garden, Tanburi Cemil Bey, Joao Gilberto, João Vitor Soares, Zeki Müren, Vilma Talvitie, Nai Barghouti, Varijashree Venugopal, Alexandru Țitruș, Shakira, Whitewater Bluegrass Co” var.

Ahmet Akarsu, müzik yolcuğunu Facebook’taki https://www.facebook.com/AkarsuMusic adresli sayfasından da paylaşıyor.

Haber: Özgül Gürkut Mutluyakalı – Fotoğraf: Erol Uysal

Editör: TE Bilisim