Kuğulu Park’ta saat 18:00’de toplanıldı, El-Sen Genel Sekreteri Ersan Kaşif tarafından yapılan konuşmanın ardından sloganlar ve pankartlar eşliğinde ara bölgeye yürüyüşe geçildi.
 “İş Emek Özgürlük, Vardık Var Olacağız, Direne Direne Kazanacağız”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek”,  “Düşünce Özgürlüğü Engellenemez”, “Susma Haykır Eşcinseller Vardır” ,  “Kahrolsun Faşizm” sloganlarının atıldığı yürüyüşte; “Emeğe Saygı Onurlu İnsanın Yaşamsan Tavırdır”, “Sendikasız Çalıştırılmak Yasaklansın”, “Ezilen Safında, Sömürülenin Yanındayız”, “Ortak Vatan Ortak Örgütlenme”, “Özgür Yarınlar Özgür Kadınlarla Gelecek”, “Bulaşıklar Beytambal Kalsın Patriarkayı Süpürelim”, “Birleşik Federal Kıbrıs İçin Oy Vereceğiz” pankartları taşındı.
Ara bölgede PEO, Dev-İş, KTOEÖS, KTÖS, KTAMS, Koop-Sen, BES, Daü-Sen ve diğer destek veren örgütlerin organizasyonuyla gerçekleştirilen iki toplumlu etkinlik  ise Mario Hristu ve Behiç Anibal’ın  LTB orkestrası eşliğinde söylediği şarkılarla başladı, daha sonra ortak açıklama okundu ve şarkılarla etkinlik sona erdi.
1 Mayıs kutlama etkinliklerine, bir çok parti ve sivil toplum örgütü yetkilileri ile bazı milletvekilleri de katıldı.
“KIBRIS’TA YAŞAYAN TÜM EMEKÇİLERİN MUTLULUĞU, HUZURU VE GELECEĞİNİN BARIŞTA, ÇÖZÜMDE”
Kuğulu Park’taki ortak açıklamayı El-Sen Genel Sekreteri Ersan Kaşif okudu.
Açıklamada, kamu çalışanlarının her geçen gün elindekini kaybetme tehdidi ile yaşadığı, özel sektör emekçilerinin artık  kaybetmenin son noktasına geldiği, okulu bitince öğrencileri işsizliğin beklediği savunuldu ve “Bizler bugün bir yandan günlük sorunlarımızı ve çalışma yaşamındaki adaletsizlikleri protesto ederken, diğer yandan bölünmüş ülkemizin artık barışa ulaşması arzumuzu haykırmak için sokaklara çıktık” denildi.
Kıbrıs’ta yaşayan tüm emekçilerin mutluluğu, huzuru ve geleceğinin barışta, çözümde olduğu vurgulanan açıklamada, “Dayatma paketler ve protokoller aracılığıyla emekçilerin hayatlarına, çocukların geleceğine, Kıbrıslı Türkler’in varlık, kimlik ve iradesine ipotek konulmaya çalışılmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
“EĞİTİM VE SAĞLIK SİSTEMLERİNDEKİ KAMUSAL UNSURLAR GİDEREK AŞINDI”
“Eğitim ve sağlık sistemlerindeki kamusal unsurların giderek aşındığını, KKTC’de özel sektörün tam bir yangın yeri olduğunu, neredeyse her ay bir iş cinayeti gerçekleştiğini, başta inşaatlar olmak üzere  özel sektörde işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarının uygulanmadığını” içeren açıklamada, kamuda göç yasası mağduru emekçilerin sayısının da giderek arttığı eşit işe eşit ücret ilkesinin tamamen rafa kalktığı belirtildi.
Açıklamada şöyle denildi:
“Dayatma paketler, Kıbrıslı Türk toplumunun varlık-kimlik ve iradesine saldırılar, Telefon Dairesi ve Elektrik Kurumu’nun özelleştirilmesi yönündeki yaklaşımlar, Göç Yasası, ücretsiz eğitim ve sağlık haklarımızın geriletilmesi, kontrolsüz nüfus akışı, TL’nin değer kaybı ve kriz nedeniyle artan yoksulluk, öksüz evlat konumundaki özel sektör emekçilerinin maruz kaldığı sömürü, iş cinayetleri ve aşağılamalar toplumumuzun kaderi değildir. Bugün, bizleri özel-kamu, kadın-erkek, Türkiyeli-Kıbrıslı diye bölmeye çalışan egemenler karşısında birlik, mücadele ve dayanışmamızı haykıracağımız; aynı zamanda emekçi halkımızın geleceğinin barışta olduğunun bilinciyle Kıbrıs sorununun çözümü için baskı yapmak üzere güçlerimizi birleştireceğimiz gündür.” 
“IRKÇILIK, YABANCI DÜŞMANLIĞI VE AŞIRI SAĞCI FAŞİST GÜÇLER YÜKSELİYOR”
Ara bölgedeki mitingde,  hazırlanan ortak açıklamanın Rumcası  PEO Genel Sekreteri Pambis Kyritsis, Türkçesi ise Dev-İş Başkanı Hasan Felek tarafından okundu.
Dev-İş Başkanı Hasan Felek tarafından okunan ortak açıklamada,  dünya işçi sınıfının mücadele sembolü olan 1886 Şikago isyanının öncü kahramanlarıyla Kıbrıslı Rum, Kıbrıslı Türk işçi önderleri anıldı ve emperyalistlerin bölge üzerinde dayattığı savaşlarla müdahaleler kınandı.
Bu yılki 1 Mayıs’ta da, tüm dünyadaki emekçilerin  kapitalist krizin ağır sonuçları ile karşı karşıya bulunduğu ifade edilen açıklamada, ırkçılığın, yabancı düşmanlığının ve aşırı sağcı faşist güçlerin yükseldiği de kaydedildi.
Açıklamada, “BM’nin ilgili kararlarında belirtildiği şekilde, iki toplumun siyasi eşitliğin, tek egemenliğin, tek vatandaşlığın, tek uluslararası kimliğin olacağı, iki bölgeli iki toplumlu Federasyon çözümünü istikrarlı bir biçimde savunmaya devam ediyoruz” denildi.
Kıbrıs’ı yeniden birleştirecek, özgür, bağımsız, askersizleştirilmiş ortak Federal Kıbrıs için, iki toplum arasında anlaşmaya ulaşabilmenin tek yolunun  toplumlar arası görüşmeler olduğunun altı da çizilen açıklamada, “İki lideri Crans Montana’da, BM Genel Sekreterinin belirlediği çerçevede, önkoşulsuz ve şartsız yeniden bir araya gelme çağrısında bulunuyoruz” denildi.
Kıbrıslı Türk ve Rum emekçilerin kemer sıkma politikalarına, çalışma yaşamının düzensizleştirilmesine, özelleştirmelere ve sosyal devletin ortadan kaldırılmasına karşı ortak mücadele ve dayanışmasını yükseltmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, “Emekçilerin alım gücünü korumak için, Asgari Ücretin sefalet ücreti olmaması için, özel sektörde sendikalaşmanın önünün açılması için, çalışanlar arasında eşitsizlik ve adaletsizlik yaratan Göç Yasasının iptali için, iş cinayetlerinin ve iş kazalarının önlenmesi için, toplumsal varlığımızı ve kimliğimizi korumak için, sesimizi, gücümüzü ve yüreğimizi birleştirelim” çağrısında bulunuldu.

Editör: TE Bilisim