Dernek binasında gerçekleştirilen basın toplantısında Dernek Başkanı Raziye Kocaismail ve Temel Okoloji Uzmanı Mine Çağlar konuşma yaptı.
Dernek Başkanı Raziye Kocaismail, meme kanserinin dünyada olduğu gibi KKTC'de de bayanlarda görülen kanserlerin en önde geleni olduğunu belirterek, “Meme kanserini pembe rengin temsil etmesi ise dünyayı toz pembe gördüğümüz yirmili yaşlar itibarı ile meme kontrollerine başlamamız gerektiğini vurgulamaktadır” dedi.

Geçmişte, meme kanserlerinin,  çok geç olarak 3 ve 4. evrelerde teşhis edildiğini, akciğer, kemik ve beyine kadar ilerleyen geç teşhisler sonucunda hayatta kalan hastaların ne yazık  ki yok denecek kadar az olduğunu hatırlatan Kocaismail, bunun nedenlerinin, geç teşhislerin kanserden korkmak ve vücudumuzdaki herhangi bir değişikliği tanıyamamak, bilinçsizlik olduğunu dile getirdi.

Kocaismail, bunların dışında geç teşhislerde en büyük faktörün, bu alanda yeterli doktor ve görüntüleme cihazlarının bulunmaması olduğunu kaydetti.
Kocaismail, “Bugün toplum olarak meme kanserinde neredeyiz sorusuna dernek olarak bilinçlendirme çabalarına aralıksız katkı koyduğumuzda gururla pay çıkardığımız Pembe renkteyiz” diyerek, kadınların bilinçli olduğunu, teşhislerin de yüzde doksan dokuz tedavi edilebilir erken evrede konduğunu belirtti.

Ancak henüz hedefe ulaşamadıklarını dile getiren Kocaismail, meme kanserinde hedefin  % 99 hastaları tedavi almaya ihtiyaç duyulmayacak evrede yakalamak olduğunu bunda ancak yirmili yaşlarda başlayan taramalarla olabileceğini anlattı.

Kocaismail, meme kanserinden etkilenen bayanlara silikon meme, özel sütyen, peruk, lenf ödem için korse, psikolojik destek, tatil amaçlı da olsa yurtdışı biletleri, YDÜ Özel Hastanesi tercih edilirse istedikleri hastanede tedavi şansı, bilinçlendirme ve moral için destek verdiklerini vurguladı.

“Toz Pembe bir hayat için hayatı toz pembe gördüğümüz yaşlarda kontroller başlamalıdır” diyen Kocaismail, koskoca bir ay boyunca farkındalık için KHYD’nin sürekli etkinlikler yapmakla kalmadığını, yıl boyunca da her fırsatta erken tanıyı ön plana çıkaran açıklamalar ve farklı bilinçlendirme çalışmalarıyla Meme kanserinde ölümlerin azaldığı noktada Dernek olarak gurur duyduklarını belirtti.

TARAMA KAMPANYALARI

Kocaismail, KHYD’nin ülkedeki özel hastanelere yaptığı girişimlerle de Ekim-Kasım ayları arasında kişilerin bütçesine uygun Sosyal Sorumluluk Projeleri kapsamında Tarama Kampanyaları açtığını anımsattı.

Tarama Kampanyasına destek veren 4 hastaneye de teşekkür eden Kocaismail, “Devletten beklentimiz ise hala neden kanser oluyoruz sorusuna cevap bulacağımız istatistiği sağlayacak Kanser Bildirim Zorunluluğu Yasasını ivedilikle Meclis’ten geçirmeleridir” dedi.

Kocaismail, bu ay içerisinde yapacakları her etkinlikte, ziyaret edecekleri her bakandan tek isteyeceklerinin bu yasanın geçmesi olduğunu kaydederek, bu bağlamda halka, kurum kuruluşlara güçlerini birleştirmeleri konusunda çağrı yaptı.

1-31 Ekim bu yasanın geçmesi için uzun bir zaman olduğunu dile getiren Kocaismail, kansere karşı bilinçli ve bilimsel adımlarla yol alınabilmesi için Kanser İstatistiği’nin şart olduğunu vurguladı.

ÇAĞLAR: “KANSER ARTIŞ GÖSTEREN BİR SAĞLIK PROBLEMİ”

Temel Onkoloji Uzmanı, Kanser Hastalarına Yardım Derneği Bilimsel Danışmanı Mine Çağlar ise, Kanser hastalığının, tüm dünyada giderek artış gösteren önemli bir sağlık problemi olduğunu belirterek,  Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Kanser Araştırmaları Birimi, GLOBOCAN 2012 verilerine göre dünyada her yıl 14.1 milyon yeni kanser vakası ve 8.2 milyon kişinin de kanser nedeniyle gerçekleşen hastalıktan öldüğünün bildirildiğini söyledi.

Bu rakamların, 2025 yılında 19.3 milyon kişiyle yeni vaka sayısına ve 11.4 milyon rakamıyla da hastalıktan olan yaşam kayıplarına ulaşacağını ifade eden Çağlar, 2030 yılına gelindiğinde ise sadece nüfus artışının etkisiyle her yıl görülen yeni kanser sayısının 21.7 milyona ulaşacağı, her yıl kanserden ölen kişi sayısının ise 13.3 milyonu bulacağının öngörüldüğünü belirtti.

Bu istatistiki verilerden yapılan önemli bir başka değerlendirmenin de, kanserden ölenlerin yaş aralığına bakıldığı zaman en yoğun aralığın 30-69 yaş olduğunu belirten Çağlar, “Burada özellikle insanoğlunun en verimli, en üretken ve en dinamik yaş aralığı dönemi olan bu dönemdeki hastalığın gelişmesini önlemeye yönelik çalışmaların yapılması ve koruyucu tedbirlerin alınması ve düzenli aralıklarla erken teşhis tarama programları ile sağlıklı bireylere yönelik taramalarla hastalığın erken evrede teşhisini sağlayarak kişilere erken tanı ve tedavi edilebilirlik şansını yaratmaktır” dedi.

Günümüz kanser verilerine baktığımız zaman, kanser hastalığına karşı artık evrensel ve bilimsel doğrular ışığında daha sistemli ve daha organize bir mücadeleye ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Çağlar, dünyada en sıklıkla görülen kanser türleri arasında genel olarak, Akciğer kanseri (1.82 milyon) (13%), Meme kanseri (1.68 milyon) (11.9%), Kolorektal (Bağırsak) kanserleri (1.36 milyon) (9.7%), Prostat kanseri (1.11 milyon) (7.9%) ve Mide kanseri (951.594) (6.8%) yer aldığını söyledi.
Çağlar, kadınlar arasında en sıklıkla görülen ilk dört sıradaki kanser türlerinin sırasıyla Meme Kanseri, Bağırsak Kanseri, Rahim Ağzı Kanseri ve Akciğer Kanseri olduğunu da belirtti.

Meme kanserinin, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke kadınlarında en sıklıkla görülen kanser türlerinden olduğunu, 2012 GLOBOCAN verilere göre tüm dünyada yaklaşık 1.68 milyon yeni meme kanseri vakası ve 552.000 hastalıktan ölümler olduğunu dile getiren Çağlar, dünyada kadınlar arasında görülen tüm kanserlerin yüzde 25’ini meme kanserinin oluşturduğunu vurguladı.

Ekim ayının tüm dünyada, “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” olarak değerlendirilmesi kapsamında, bayanların konu hakkında detaylı bir şekilde bilgilendirilerek erken tanı konusunda bilinçlendirmek için bayanlara yönelik bilinçlendirici ve farkındalık yaratıcı konferans ve seminerler dizisi düzenlediklerini söyledi.

Çağlar, Ekim ayının önemi dolayısıyla Kanser Hastalarına Yardım Derneği, Bilimsel Danışma ve Eğitim Çalışmaları Birimi olarak Ekim ayı boyunca bayanlara yönelik on (10) farklı programla “Meme Kanserinde Erken Tanının Önemi” konusunda farkındalık ve bilinçlendirme seminerleri organize ettiklerini bunun yanında, kadınlara yönelik meme kanseri farkındalık çalışmalarına da konferans, seminer, ev sohbetleri, okullar, köy kadın kursları, belediyelerle başlattıkları işbirliği içerisinde de bölgesel kanser farkındalık programlarına devam ettiklerini anlattı.

BİRÇOK KANSER TÜRÜNDEN KORUNABİLMEK MÜMKÜN

Günümüzde birçok kanser türünden korunabilmenin mümkün, birçok kanser türünün de erken tanı ile tedavi edilebilir hastalıklar arasına girdiğine işaret eden Çağlar, erken tanının, kanserle savaşın en önemli basamağı olduğunu belirttik.

Erken tanısı ve erken tanındığı takdirde tedavideki başarı ve sağlıklı yaşam şansı yüksek kanser türü olarak ‘meme kanseri’nin, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bayanlar arasında en sıklıkla görülen kanser türü olduğuna işaret eden Çağlar, Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, meme kanseri görülme sıklığının 1950’li yıllarda her 20 kadından birinde, 1970’li yıllarda her 13 kadından birinde, 1980’li yıllarda her 11 kadından birinde ve 1990’lı yıllardan itibaren ise her 8 kadından birinde görüldüğünü belirtti.

Çağlar, konuşmasına şöyle devam etti;

“Yıllara göre meme kanserinin görülüş sıklığındaki bu artışın yanısıra, günümüzde gelişen teknolojik imkanlarla hastalığın tanı ve tedavisindeki yeni gelişmelerin ve özellikle de erken tanı hizmetlerinin sunduğu imkanlar neticesinde hastalık çok erken dönemlerde tespit edilebilmekte ve uygun tedavi yaklaşımları neticesinde hastalıksız, sağlıklı yaşam şansı kişiye yeniden kazandırılabilmektedir. Günümüzde, erken tanı hizmetlerinin sağlıklı bir şekilde uygulanması ve erken tanı konusunda bayanların bilinçlendirilmesi neticesinde hastalıktan ölüm oranları oldukça azalmıştır.

Meme kanseri 30 yaş öncesinde oldukça nadir olup, bu yaşı takip eden yıllarda görülüş sıklığı açısından tırmanış göstermektedir. Meme kanserinin görülme sıklığı, menapoz döneminde hafif bir azalmayı takiben menapoz sonrası yıllarda yavaş eğilimle sürekli devam eden bir artış göstermektedir. Meme kanseri, kadınlarda sıklıkla görülmekte iken, erkeklerde de sağlık sorunu yaratan, oldukça ender olarak görülen önemli bir kanser türüdür”

Çağlar, en sıklıkla görülen kanser türlerinden biri olan ve kadınlar arasında erkeklere göre çok daha sıklıkla rastlanan meme kanserinin günümüzde erken teşhis edildiği takdirde tedavi edilebilen ve hastalık erken tespit edildiği takdirde kişiye sağlıklı yaşam şansı kazandıran önemli bir kanser türü olduğunu kaydetti.

Çağlar, bütün gelişmelere rağmen kadınlar tarafından hastalığın çok iyi tanınmadığı yerlerde hastalığın halen en çok korkulan kanser türlerinin başında geldiğini söyleyerek, “Meme kanseri, halen daha birçok bayanın korktuğu fakat erken teşhis edilebilir bir hastalıktır” dedi.

Editör: TE Bilisim