UBP açıklamasına göre, Başbakan Tatar, Alayköy Sanayi Bölgesi’nden sonra bugün de Haspolat Sanayi Bölgesi’ni ziyaret etti. Tatar, burada yaptığı konuşmada, “ iyi yetişmiş, bilgili, vatanını, milletini seven Kıbrıs Türk iş insanın yaşanan bazı sıkıntılara rağmen önemli atılımlar yaptığına “ dikkati çekerek, “Gelecek bizimdir. Yeter ki, birlik beraberliğimizi sürdürebilelim, ülkemize, Devletimize, bize yönelik art niyetli oyunları bozalım” dedi. “ Rum tarafının aklındaki çözüm ile Kıbrıs Türkü’nün istediği çözümün asla uyuşmadığının Crans Montana görüşmelerinde ortaya çıktığını, Rum tarafının sırf kendi lehine devam eden statüko bozulmasın diye bir masaya dönme ama uzlaşmama oyunu oynadığını” belirten Başbakan Tatar şöyle dedi: “Aradan 3 yıl geçti Sayın Akıncı ile Sayın Anastasiadis hiçbir şey yapamadı ama seçimden sonra yapacaklarmış. Rum ne diyor? Türkiye’nin garantörlüğü asla olmayacak, sıfırlanacak. Güzelyurt, Maraş, Güney Mesarya dahil pek çok yerimiz kendilerine verilecek. Yönetimde veto hakkımız bulunmayacak. Peki böyle diyen Rumlarla nasıl anlaşılacak? Madem ki böyle diyen Rumlarla anlaşılabilirsiniz, 3 yıldır neden anlaşmadınız Sayın Akıncı?.” “Rum tarafının hala 3 yıl önce Crans Montana’da kalınan yerden devam etmek istediğini, kalınan yerin Kıbrıs Türkü için çok ciddi tavizler verilen, egemenliği, güvenliği, ekonomik yapıyı tehlikeye atan bir yer olması nedeniyle UBP’nin buna karşı olduğunu” belirten Başbakan Tatar sözlerini şöyle sürdürdü: “Masaya oturulur ama bu şartlarda değil. Masaya biz de otururuz ama yaşananları ve Rum isteklerini göz ardı edemeyiz. Olmazsa olmazlarımızı bilecekler, artık iki devletli çözüm de masada olacak. Bizi 50 yıl daha oyalamayacakları güvence altına alınacak ki görüşelim”. Başbakan Tatar, “Kendilerinin bir taraftan görüşmeler yolu ile anlaşmaya açık kapı bırakırken diğer taraftan Kıbrıs Türkü’nün çıkarları doğrultusunda yola devam edeceklerini, proaktif olarak Kıbrıs Türkü’nün hakları doğrultusunda adımlar atacaklarını" kaydetti. Tatar, bunun en açık örneğinin "Hidrokarbon aramaları ve Maraş’ın Kıbrıs Türk Yönetimi’nde açılması için yürütülen çalışmalar olduğunu” söyledi. Başbakan Ersin Tatar, insan sağlığını her şeyin üstünde tuttuklarını, Mart ayı başından bu yana yaptıkları ile bunu somut olarak gösterdiklerini de ifade etti ve şöyle konuştu. “ Dünyanın daha önce hiç karşılaşmadığı bir salgın süreci yaşıyoruz. Biz herkesten önce, panik yapmadan tedbirlerimizi almaya başladık ve vaka sayısı ile ölüm azlığı, iyileşme bakımından Avrupa’nın, dünyanın en başarılı ülkeleri arasında yer alıyoruz. 1 Temmuz’dan itibaren yavaş yavaş açılma sürecine geçtik. Ekonomi için buna mecburuz ama yine sağlık ön plandadır. Pandemi kliniğimiz hazırdır ve hizmet veriyor. Yakında 100 yataklı pandemi hastanesinin temelini atacağız. Bu hastane bize ileride de büyük katkı sağlayacak. Yeni Girne Hastanesi ile Yeni Güzelyurt Hastanesi bitecek. Lefkoşa’ya 500 yataklı yeni bir hastanenin yapımı yoluna gidiyoruz. Sağlık personelimizi artırdık. Artık kapanmamak lazım. Dünya Sağlık Örgütü Başkanı da benim gibi, ‘ kapanılırsa sağlık sistemleri üzerindeki baskı azalır ama bu hiçbir ülke için çözüm değildir. Yaşam ve geçim kaynakları arasında veya sağlık ile ekonomi arasında seçim yapmamıza gerek yok. Bu yanlış bir seçimdir. Aksine salgın, sağlık ve ekonomi bir birinden ayrılamaz’ diyor."