BM’de, Kıbrıs sorunuyla ilgili, Mart ayından itibaren uygulanmasına başlanacak bir senaryonun şekillendirildiği iddia edildi. Fileleftheros gazetesi, Rum Başkanlık seçimlerinin hemen ardından, Haziran ayına kadar ne olup biteceğine ilişkin net bir görüntünün şekillenmesi için bazı hedefli hareketlerin olmasının beklendiğini ileri sürdü. Hedefin, ortaya konan zaman sınırları içerisinde aslında ara bir çözüme atıfta bulunan stratejik bir anlaşmaya varılması olduğunu iddia eden gazete, perde gerisinde yaşanalar konusunda bilgi sahibi olan kaynakların söylediğine göre, müdahil tarafların, stratejik anlaşmanın imzalanmasının ardından boşlukların doldurulmasıyla meşgul olacağını savundu. Güvenlik Konseyi’nin, BM Genel Sekerinden Kıbrıs sorununa ilişkin iyi niyet misyonunu, Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün (UNFICYP) görev süresinin yenilendiği rapordan bir ay önce isteme hamlesinin, şekillenen planlarla ilgili olduğu değerlendirmesinde bulunan gazete, gerek uluslararası örgütün sekreteri, gerekse Güvenlik Konseyi üyelerinin niyetinin, Kıbrıs sorunundaki gelişmelerin UNFICYP ve geleceğiyle ilişkilendirilmesi olduğunu ileri sürdü. Gazete bu nedenden dolayı Kıbrıs’taki Barış Gücü’yle ilgili herhangi bir eylemde bulunulmadığını; bunun, yeni müdahaleler için baskı unsuru ve şantaj olarak tutulduğunu iddia etti. Plana göre, Kıbrıs’ta iki taraf arasında görüşmelerin yapılması gerektiğini yazan gazete, bunun, bugünkü seçimlerin galibinin, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüşmeler yapması anlamına geldiğini belirterek, bu görüşmelerin, Genel Sekreterin Kıbrıs sorununa yeniden müdahil olması için ortak çağrı yapmanın zeminini hazırlamak amacıyla yapılacağını kaydetti. Gazete bunun, görüşmelerin, hazırlık niteliğinde, güvenlik konusu dışında tüm meseleleri görüşerek Kıbrıs zemininde yeninden başlayacağı anlamına geleceğini yazdı. Akıncı’nın güvenlik konusunda bir yetkisinin olmadığını iddia eden gazete, Türkiye’nin bu konuyu KKTC’de kimseye bırakmadığını ileri sürdü. Kıbrıs sorunundaki gelişmeleri yakından takip eden yabancı bir diplomatın, BM Genel Sekreteri’ne ortak çağrının hazırlanmasına ilişkin koşulların oluşmasını sağlayacak görüşmeler için baharın değerlendirileceğinden söz ettiğini aktaran gazete, BM kaynaklarına göre tarafların, çıkmazın devamı konusunda sorumluluk üstlenmemek için ortak çağrı noktasına varacağını belirtti. “Mesele, Türkiye’nin çıkmazın kalkması ve sürecin ilerlemesi için hazır olup olmadığıdır” ifadesini kullanan gazete, BM, İngiltere ve Amerika’nın, 2019 yılında Türkiye’de seçimler yılı olacağından, (Kıbrıs sonuyla ilgili) her ne olacaksa önümüzdeki aylardan itibaren yıl sonuna kadar olması gerektiği kanaatinde olduğunu belirtti. Gazete, öte yandan bu değerlendirmeyi yapanların, “Türk tarafındaki gelişmeleri belirleyen kişi” olduğunu iddia ettiği Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kıbrıs sorununda bir anlaşma kendisi için bir zafer olmayacaksa, siyasi bedelle karşı karşıya kalmamak için seçimlerden önce Kıbrıs sorununda herhangi bir hareket yapmayacağını göz önünde bulundurmadığı yorumunu yaptı. FELTMAN EMEKLİ OLUYOR Gazete haberinin bir başka kısmında, Birleşmiş Milletler (BM) Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Jeffrey Feltman’ın Mart sonunda emekli olacağı konusunun, BM Genel Sekreteri’nin, Kıbrıs sorununda, istifa eden Espen Barth Eide’nin mevkisine yeni bir görevlinin bulunması arayışlarını hızlandıracağını yazdı. Ancak bunun olması için Kıbrıs zemininde görüşmelerin yeniden başlaması gerektiğini belirten gazete, Feltman’ın Crans Montana’da özlü müdahalelerinin olduğunu ve görüşmelerde BM Genel Sekreteri olmadığında onu temsil ettiğini anımsattı. “NAMİ’NİN GİDİŞİ VE HARİTANIN GERİ ÇEKİLMESİ” Gazete yukarındaki başlık altında verdiği haberinde ise, Kıbrıslı Türk Müzakereci Özdil Nami’nin, KKTC’deki Milletvekilliği seçimlerinde Milletvekili, ayrıca Ekonomi ve Enerji Bakanı olarak Hükümet üyesi olmasının, müzakereler başlayacağında süreçte “yeni bir olgu” olacağını yazdı. Bu gelişmenin ardından Akıncı’nın yeni bir müzakereci arayışına gireceğinin açık olduğu değerlendirmesinde bulunan gazete, Nami’den önceki müzakereci Kudret Özersay’ın da hükümette olduğunu kaydetti. Gazete, yeni müzakereci seçiminin, -kişiler politikaları belirlemese de- niyetler açısından belirleyici olacağını savundu. Öte yandan Türk tarafının, geçen Ocak ayında sunduğu haritayı geri çekmesi gibi son eylemlerinin de, Türk niyetleri konusunda belirleyici olduğunu savundu. Kıbrıs Rum tarafını memnun etmeyen haritanın, Anastasiadis’in Crans Montana’da sunduğu önerilerle ilişkilendirildiğini aktaran gazete, Akıncı’nın “Kıbrıs Rum tarafı Crans Montana’da sunduğu önerilerin geçerli olmadığını söylediği için haritayı geri çektiği” mesajı verdiğini belirtti. Gazete tüm bunların, Türk tarafının bazı derin düşüncelerini gizleyen bir taktik olduğunu iddia etti. HARİTA Öte yandan Fileleftheros gazetesi bir başka haberinde, Birleşmiş Milletler Sözcüsü Stefan Dujarric’in, BM’nin haritayı Akıncı’ya geri vermesi konusunda Rum Haber Ajansı’nın (KİPE) sorularını yanıtlarken, BM’nin Kıbrıs’taki Basın Sözcüsü’nün açıklamasıyla sınırlı kaldığını yazdı. Yazılı verilen soruların büyük bir kısmının yanıtsız kaldığını belirten gazete, Dujarric’in “Bahsettiğiniz harita Kıbrıslı Türk liderin talebi üzerine geri verildi. BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar da bu gelişme konusunda Kıbrıs Rum tarafına bilgi verdi. Her iki lider Genel Sekreter’in Crans Montana’da ortaya koyduğu çerçeveye bağlılıklarını dile getirdiler” dediğini aktardı.