Dün sabah Fox TV sabah canlı yayınını tamamen KKTC’deki Cumhuriyet kutlamalarına ayırdı…

Harika bir program gerçekleştirdiler!

Hem tarihi görüntüler vardı hem de canlı yayında konuklar geçmişi anlattı, duygusal anlar da yaşandı…

Canlı yayın nerede yapıldı biliyor musunuz?

Kurucu Cumhurbaşkanımız R.Rauf Denktaş’ın anıt mezarının önünde…

Daha doğrusu yarım kalmış, tamamlanmamış binanın önünde!

Bizim bir takım siyasiler de yayına katılıp, ne kadar milliyetçi ve Türkiye sevdalısı olduklarını söylediler…

Denktaş’tan, Küçük’ten ve Örek’ten gurur duyduklarını, onları rahmetle andıklarını ifade ettiler!

İnanın işte o an atlayıp arabaya o mekana gitme ihtiyacı duyduk…

Canlı yayına girip bu üç lidere sahip çıkamayan sözde devlet yetkililerini lanetlemek için!

İster istemez oturduk yerimize…

Anıt mezar yarım kaldı, ailenin çabaları da yetmedi…

Dr. Küçük anıt mezarı ona keza, sadece bayramdan bayrama gidiyorlar!

Diğer günler, polis yok, bekçi yok temizlik yok…

Gençler o tepede gece yarılarına kadar kadeh tokuşturuyor!

Osman Örek’in çoğu mezarını bile bilmiyor…

Devleti yaratanlar var ama buralarda devlet denetimi yok!

Sonra da milli günler gelince bol bol nutuk atıp Kıbrıs Türkünün değerlerinin isimlerini ağızlarına alıyorlar…

Dünkü günde de aynen oldu!

Ama onların kemikleri bir kez daha sızladı…

Ama Fox TV’nin yayını harikaydı!

Tebrik etmek gerek…

Dün hasta raporu furyasını yazmıştık ya…

Sağ olsun okurlar mesaj yağmuruna tuttu bizi!

Bazı örnekler de verdiler…

Mesela bazı tanıdıkları zeytin hasadı dönemi olduğu için hasta raporlarını bunun için kullanmışlar!

Doktora gidip hasta raporu alıyorlar, sözde hasta oldukları halde ağaç tepelerinde geziniyorlar…

Hastalık filan yalan!

Kimileri hasta raporu aldıktan sonra Türkiye’nin çeşitli merkezlerine gitmişler…

Alışveriş turları!

Anlayacağınız bir çoğu yalan dolan…

Devletin otoritesi ve ciddiyeti olmayınca böyle manzaralara da artık şaşırmıyoruz!

Denetim yoksa lakayıtlık çok…

Yerel seçimler yakın ya…

Adaylar sokaklara döküldü!

Sözler üzerine sözler veriyorlar…

Avrupalı kent filan yapacaklarmış diye bol keseden atıyorlar!

Bazı anketler de ortalarda gezinmeye başladı ama resmi bir anket yok…

Adaylar kendi çaplarında yaptırıyor olsa gerekler!

Ama yerel seçimler için ülke genelinde insanların iki büyük şikayet konusu var;

Pislik ve çukurlar!

Güya turizm ülkesiyiz, ortalık çöpten geçilmiyor…

Çukurlar ona keza!

Çoğu sokaklar köstebek yuvası gibi…

Hele de yağmurlar başladı ya, çukurlar genişledikçe genişliyor!

Onun içindir kimse bize Avrupa kenti sözü filan vermesin zaten inanmayız…

Temiz ve çukursuz sokaklar bize yeter de artar bile!

Önceki gün Berber Mahmut’tayken bir arkadaşı geldi…

Elinde evrakları görünce bizimki sordu bunlar ne diye!

Kırsal kesim arsası dağıtıyorlarmış, belki yanlışlıkla bize de verirler dedi…

Seçim önceleri hep aynı senaryolar!

Geçmişte çok defa yazdık;

Bırakın tamamen siyasi olan kırsal kesim arsalarını bir yana…

Gençler ev sahibi olsun istiyorsanız onlara kendi bölgelerinde sosyal konut yapın, kira öder gibi ev sahibi olsunlar!

Yok illaki kırsal kesim arsası dağıtacaklar karşılığında oy alacaklar…

Tabi ki parti rozetiniz tutarsa!

Geçin artık bu klasik yöntemleri…

Beğeniriz ya da beğenmeyiz Türkiye’deki TOKİ örneği ortada!

Hem gecekondu mahalleleri temizleniyor hem de insanlara gelirlerine göre daire veriliyor…

Bu konuda açın bir yeni sayfa, insanımıza gerçek hizmeti götürün!

Devlete ve insanına sahip çıkmak laklakla değil icraatla olur…

MESAJ KUTUSU

Sayın İsmail ARTER, önceki gün makamınızda diğer bağımsız aday Cem Dana ile özel bir görüşme yaptıktan sonra belediye başkanlığına aday olmama kararı ürettiğiniz söyleniyor. Eğer geri adım atmazsanız hangi adaya destek vereceğiniz çok önemli zira 2 bin civarı kemikleşmiş oya sahipsiniz…

Sayın Yusuf KISA, gazetenizin kupon çekilişiyle daireyi kazanan hanımefendi sürekli arayıp soruyor, dairesini ne zaman teslim alacak diye. Hadi artık zaten epey geciktiniz verin şu daireyi siz de kurtulun, kazanan da hatta biz de. İnsanları üzmek medya patronu ve iş insanı olarak size hiç yakışmıyor doğrusu!

Sayın Kasım KUNİ, yeni dönemde Polis Genel Müdürlük göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun. Bu konuda hayli yoğun tartışmalar yaşansa da en son ibre sizden yana döndü ve ay sonundan itibaren teşkilatın yeni patronu siz olacaksınız. Tebrik eder başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz…

Sayın Besim TİBUK, Lefkoşa’da Gönyeli bulvarında çok geniş bir arazi üzerine yeni otelinizin yapımı için yoğun bir çalışma içinde olduğunuz gözleniyormuş. Hayırlara vesile olsun en çok da istihdam konusunda bölge insanına büyük yararlar getireceğine inanıyoruz…

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, İlkokul öğrencileri velileri bakanlığın gönderdiği anket sorularından hele de birini görünce gözlerine inanamayıp telefonlarına sarılarak şikayet bombardımanına tuttular. Yani 7 yaşındaki çocuk için mastürbasyon yapıyor mu diye hiç sorulur mu? Kimin aklından çıkıyor böyle absürt şeyler anlamak çok güç!

Sayın Lale ATAMTÜRK, büyük bir nezaket göstererek bizzat takdim ettiğiniz albümünüzü birkaç kere zevkle dinledik. Hele de güfteler üstad Bülent Fevzioğlu’ndan olunca müthiş bir albüm ortaya çıkmış tebrik eder hiç bıkmadan yenilerini bekleriz…

Sayın Hüseyin PAŞA, Kıb-Tek’i akaryakıtsız bırakmayacağınızı söylemiştiniz ancak görünen o ki bu konuda AKSA’ya bir kez daha muhtaç haline gelip fiyatları ikiye katlamayı başardınız. Ne diyelim artık vatana millete hayırlı olsun!

Sayın Bülent BEBEK, bazı vekiller ve örgüt başkanlarının kendi adaylarına değil de tamamen size destek vermeye başladıklarını biliyor muydunuz? Bakalım UBP’nin en güçlü kalelerinden olan ve garanti görülen bölgede çetin bir savaş olacak diyorlar…

Sayın Okyay SADIKOĞLU, Bağımsız olarak Lefkoşa Belediye Başkan adaylığınızı açıkladıktan sonra bazı küskün partililer de size tam destek kararı verme kararı aldılar. Bakalım parti disiplin kurulu üyeleri bu karara nasıl bir tepki verecekler merakla bekliyoruz…

Sayın Buray BİSKÜVÜTÇÜ, bir parti başkanını hırsızlıkla suçlamanız yerel seçimler öncesi bir hayli konuşulacak ve tartışılacak gibi gözüküyor. Bu arada iddialarınızı belgelere dayalı olarak yaparsanız daha inandırıcı olursunuz değil mi?