Sağlık Bakanı Pilli’yi çok kez hatırlattık ama bir kez daha hatırlatmakta yarar var;

Pandeminin ilk günleri!

Kolan Hastanesi devlet hastanesi olarak görevlendirildi…

Devlet hekimleri orada hasta baktı!

Ama dışarıdaki kendi hastalarına da baktı ve hatta önemli ameliyatlar gerçekleştirdi…

Devletin cihaz ve imkanları kullanıldı!

Paralar da devlete değil kendi ceplerine gitti…

Defalarca bu yolsuzluğu dile getirdik!

Bakan açıklama yaptı;

Soruşturma başlatıldı, sonuna kadar gideceklerini söyledi…

O son bir türlü gelmedi!

Daha sonraki aylarda G.Mağusa Devlet Hastanesinde bir rezalet yaşandı…

Birkaç kafadar doktor, Covid-19’a iyi geldiği söylenen bir ilacı sahte reçeteler yazarak depodan aldılar, amaç daha pahalı olarak satmaktı!

Olay patladı…

Polis soruşturma başlattı!

Bakan Pilli ile bizzat konuştuk…

Merak etmeyin peşini bırakmayacağım dedi!

Hekimler can havli ile ilaçları hastaneye gere verdi…

Sonra öğrendik ki, soruşturma kapatıldı…

Her iki olayda da devlet çalındı, devletin imkanları şahsi menfaatler için kullanıldı ama kimsenin de umuru olmadı!

Şimdi yine G.Mağusa Devlet Hastanesi…

İki yıl önce burada uyku laboratuarı kurmuşlar hastalar tedavi ediliyor!

Normal hastaları bir yana koyuyoruz…

Bir de anormal hastalar var!

Anormal olan hastalar değil aslında acayip bir sistem…

Ortada ne bir kayıt var ne de bir barkot!

Öyle değil mi ya…

Eğer bir devlet hastanesinde hasta tedavi görürse önce kayıt yaptırır sonra barkot çıkartılır, özel dosyası da takip altına alınır!

Bunlar öyle değil…

Bir takım hastalar bir hekim tarafından buraya gönderiliyor ve tedavilerine başlanıyor!

Kayıt da edilmiyorlar…

Barkot da verilmiyor!

Tam bir şark kurnazlığı anlayacağınız…

Özel bir kliniğe git ki burasının da sahibi bir devlet hekimi, sonra klinikte değil de devlet hastanesinde tedavi gör!

Paralar da özel kliniğin muhasebesine yatsın…

Devlet de baka kalsın!

Tam bir tezgah, tam bir kumpas, tam bir yolsuzluk olayından ibaret olay…

Hastane Başhekimi de bunu fark edince burası çiftlik değildir diyerek kilidi vurmuş kapıya…

Bakanlığa da bildirmiş olayı!

Tek bir ihmali ve kusuru yok…

Bir bakıyorsunuz ki elinde bir mikrofon bir kadın kameralar karşısında feryat ediyor!

Neymiş bu görevden alınmış…

Yok ek mesaileri yarıya indiriyormuş, görevden alınınca devlet zarara uğratılıyormuş!

Peki kim bu kadın?

Buraya kayıtsız, barkotsuz hasta gönderen hekiminin hanımı…

Bir devlet çalışanının izin almadan açıklama yapmasının yasak olduğu halde başhekime verip veriştiriyor!

Çünkü avanta gitti gidiyor…

Son çırpınışları anlayacağınız!

Şimdi dönelim yine Bakan Pilli’ye…

Bazı devlet hekimleri burayı babalarının çiftliği haline çevirmişler, başhekim bunu ortaya çıkarıyor, asıl bundan sonrası önemli!

Daha önceki olayların senaryosu yeniden yazılmış, maksat devlet imkanlarından cebe para indirmek…

Bakan, başkemin ardında duracak mı?

Bize göre durmayacak…

Hatta soruşturma bile başlatmayacak!

Çünkü bu konuda geçmişten sabıkalı…

Bir süre bekleyecek konu unutulunca da derin bir nefes alacak!

Sayın Pilli;

Farkındaysanız siz sesiz kaldıkça devletin kaynaklarına göz dikenler bunu fırsat bilip daha da şımarıp, yüzsüzleşiyorlar…

Bir kelle alsanız bir daha tenezzül etmeye korkacaklar ama nerde sizde o dik duruş ve cesaret!

Hadi bizi bir kere olsun yanıltın…

Derin bir soruşturma başlatın bu rezalet için!

Konuyu polise bırakın…

Dosyalar açılsın sorura kadar da müdahale etmeyin!

Yapacağınız bu kadar basit bir şeydir aslında…

Amacınız sadece devletin çıkarlarını korumak olacaktır!

Yanlış yapanın yanına kalmasın…

Bedelini ödesin, cezasını da çeksin!

Kör yiyicilerin değil, halkın vekili olduğunu unutmayın…

Çalanın da yanına bırakmayın!

Çok şey mi istiyoruz sizden?