Aslında dört gözle bekliyoruz ama…

Hatta sıkça da gündeme getirmeye çalışıyoruz!

Kamu reformu ne zaman geçirilecek diye?

Meğerse perde gerisinde bu konuda bir takım çalışmalar yapılıyormuş…

Dün bunu Hak-Sen açıkladı!

Belli ki bazı ip uçlarına da ulaşmış olmalılar ki sert bir açıklama yaptılar…

Hükümet daha işin başında icraatlarında şeffaflık olacak d emişti ya!

Belli ki bu konuda o sözlerini unutmuş olmalılar…

Yine aynı sendikanın iddiası;

Hükümet konuyu tek bir sendikaya iletmiş…

Yakında da Meclis’ten geçirecekmiş!

Umarız doğru değildir…

Umarız hükümet bunu diğer sendikalardan hele de kamuoyundan saklamıyordur!

Kamu reformu için aslında çok geç kalınmıştır…

Çünkü reform demek ülke siyasilerinin elinden bir takım hakların alınması demek olacak!

Bir iki telefonla iş bitiremeyecekler…

Kamuda partili ile partisiz eşit olacak!

Devlet kaynaklarından herkes aynı payı alacak…

Kafalarına göre atama yapamayacaklar!

Devletin kurumlarını partilerinin çiftliği haline getiremeyecekler…

Kesinlikle reform olmalı!

Hem de uyumlu olduklarını söyleyen 4’lü hükümet tarafından…

Yaparlarsa zaten hem ülke hem de ülke kazanacaktır!

Her ne kadar siyasi götürüsü olsa da…

Belki o zaman kasaba politikacılığı da giden ve yerine çağdaş bir siyasi ve devlet yapısına kavuşuruz!

Ama Hak-Sen’in açıklaması önemlidir bu noktada…

Tek bir sendikayı baz alıp kamu reformu yapılır mı?

Ya diğerleri!

Başka sivil toplum örgütleri?

Çalışanlar!

En önemlisi bütün kamuoyu?

Ülkenin en büyük meselesi haline gelen ve yıllardır yılan hikayesine dönen kamu reformu eğer yakın bir zamanda geçecekse niye gizleniyor ki?

Vardır elbet bir sebebi…

Türkiye’den para koparma derdi olabilir mi?

Olur mu olur…

Çünkü biz bunu yıllar önce sürekli hasır altı ettik ama belli ki artık Türkiye’nin sabrı kalmamış da olabilir!

Yap protokolü al parayı…

Kamuda köklü reforma git musluk açılsın sonuna kadar!

Yapmazsan, yaptırırlar meselesi…

Kamu reformu kesinlikle şarttır da…

Nasıl bir kamu reformu burada önemli olan!

Reform zaten kulağa da hoş gelen bir kelime de altında neler olacak!

Onun için önemlidir eğer bu ülkede artık kamu reformu yapılacaksa konu sadece hükümetin sorunu değil, hele de tek bir sendikanın görüşleriyle değil, tüm kamuoyunun onay vermesiyle ancak hayat bulur ve yaşayabilir…

Hadi eski hükümetler olsa anlardık da!

Eğer bu hükümet hem de demokrasiden ve şeffaflıktan bahsederken kamu reformunu kaşla göz arasında geçirmeye çalışırsa sonuç tamamen fiyasko olur ve ellerinde patlar…

Bizden uyarması!

Karaturp bu ülkede yetişiyor mu?

Dün marketten günlük alışverişi yaparken manav reyonunun sorumsu koluma yapışıp sordu;

Kara turpu bilir misin diye!

Bilmez miyim hiç dedim, bin derde şifa…

“Peki biz niye satmıyoruz” diye ikinci soruyu patlattı!

Nereden bilecektim ki ben…

Sonra kendi yapıştırdı cevabı:

Çünkü kara turp bu ülkede yetişmiyor aynı zamanda da yurt dışından ithali de yasaklar arasında…

Niye kara turpu konu ettik burada!Çünkü şu sıralar hemen herkes grip belasından muzdaripken uzmanlar sürekli açıkla yapıyor;  

Kara turpu rendeleyeceksin, bal, limon ve zencefille karıştırıp içeceksin diye…

Ülkede yok, denemedik ama eğer ilgili bakanlık geçmişten beri gelen büyük bir hatayı düzeltip ülkeye kara turp gelmesine izin verirse niye denemeyelim ki!

Sadece Merak İşte?

Yine mi sevgililer günü?

Biraz da maddi nedenlerden dolayı olsa gerek ki…

Sevgililer Günü’ne tepkiler yoğunlaşıyor!

Kimi ben her gün severim derken…

Kimi de kimi de bunun tam da kapitalist düzenin bir parçası olduğunu söylüyor!

Haklı da olabilirler de…

Biraz da olgun düşünürsek en azından böyle günlerde esnaf kesimi biraz iş yapıyor, para kazanıyor!

Onları da unutmamak gerek…

                      

Bu fark niye?

Hellimin girmediği ev kesin yoktur…

Ama dün Sevgili Levent Yüksek ciddi bir uyarıda bulundu;

Bazı hellim markaları 22 TL’den satılırken bazıları da 55 TL’den satılıyor diye!

Haksız da değildi yani…

Sonuçta hellimin ham maddesi tamamen sütten oluşuyor!

Peki bu fark niye?

Acaba birileri süt tozunu fazla kaçırıyor olabilir mi?

Hem de yasak olmasına rağmen!

Tehdit mi etti?

İş çevreleri Bakan Çeler’e yükleniyorlar…

İş güvenliği sağlanmadığı taktirde yurt dışından işçi getirilmesini yasakladı diye!

Bakanı tehdit etmekle de suçluyorlar…

İyi de tehdit bunun neresinde!

Seversiniz ya da sevmezseniz…

İşçinin güvenliğini düşünüyor diye suç mu işliyor?

Tehdit bunun neresinde!

7.5 Milyon Dolar kimindi?

Basına hiç yansımadı…

Ama Ercan’da yaşanan bir olay var ki dudak uçuklatır cinsten!

Geçenlerde bir şahıs yurt dışına çıkacağı sırada 7.5 Milyon Dolarla yakalanmış…

Tabi ki çıkaramamış ama eski görüntülere de bakmışlar aynı kişi elinde çantayla çok kez yurt dışına çıkmış!

Kim bilir ne kadar parayla?

Birincisi, kimdir bu meçhul şahıs kimin parasını çıkarıyordu?

İkincisi de Ercan’da güvenlik zafiyeti mi var yoksa?

İpucu bizden, bulmak da sizden olsun artık…

MESAJ KUTUSU

Sayın Cemal ÖZYİĞİT, Korkuteli’nden bazı kadın okurlar aradı yıllar önce yapılan kültür evi niçin şu anda boş olarak duruyor ve vatandaşın hizmetine konulmuyor diye! Hele el sanatları ile ilgili kurslar açılması için can atıyorlar haberiniz olsun istedik!

Sayın Tufan ERHÜRMAN, bir sendikanın orta attığı kamu reformu çalışmalarının perde gerisinde yapıldığı ve kamuoyundan gizlenmek istediği iddiaları doğru mu? Eğer öyleyse niye tek bir sendika ile bunu paylaştınız da diğerlerini saf dışı bıraktınız?

Sayın Talip ATALAY, hadi Cumhurbaşkanını bir nebze anlarız ama Din İşleri Dairesi’nin gelen ziyaretçiler sırasında Türk bayraklarını ortadan kaldırmanızın mantıksal bir açıklaması asla olamaz! Şu dinler arası etkinlikleri biraz fazla mı abartıyorsunuz acaba?

Sayın Zeki ÇELER, yerli istihdama 750 TL’lik devlet desteği nedense iş insanlarını pek sevindirmemişe benziyor gibi geldi bize! Zira bu parayı sizin değil kendilerinin çalışanlara vermek istediklerini duyduk ayıp etmişler doğrusu!

Sayın Emin ÖZKALP, karne alamayan öğrencilerin velileriyle uzlaştığınız ve bundan böyle aynı durumların yaşanmaması için önlem aldığınızı memnuniyetle öğrendik. Zira tepede filler güreşirken minik yavruların zarar görmesini kimse istemez değil mi?

Sayın Ersin TATAR, partinizin üyelik sisteminden yeniden delege sistemin geçilmesi için derinden bir çalışma olduğu ancak tabanın bunun şiddetle karşı çıktığını duyduk. Hayırdır 12 bin üye ile övünürken bu birilerini rahatsız mı etti acaba dersiniz?

Sayın Hasan TOPAL, pek muhterem validenizin vefatını üzülerek öğendik. Merhumeye Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin artık…

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, evde bebek sevgili ağır basınca Meclis çalışmalarına pek fazla katılmadığınız gözleniyormuş. Bu arada gece evde nöbetleşme sistemi varmış diyorlar doğru mu? Uykusuz geceler elbette gün gelip geçecektir, minik yavruya sağlıklar dileriz…

Sayın Mehmet HARMANCI, sokak kütüphaneleri sistemi muhakkak ki ülke için büyük bir kazanım olacaktır ama sanırız büyük ihtimalle bir de başlarına zabıta dikmek zorunda kalacaksınız çünkü biz de özellikle gece magandaları halen o kültür anlayışına sahip değiller.

Sayın Kemal DEVECİ, sigaraya veda ettikten sonra evde ve dışarıda resmen terör estirip herkesin sigarayı kesmesi için çeşitli kampanyalara hazırlandığınız yönünde şikayetler var. Yani bir iki günde siz de Yeşilaycı oldunuz ya pes doğrusu!

Sayın Fikri TOROS, Saray’dan AB danışmanlığı teklifi alınca sadece sizin kafa değil partililerin kafası hayli karıştı diyorlar! Hayırdır bayram değil seyran değil başkan sizi niye öptü dersiniz?

Sayın Asım AKANSOY, hafta sonu Girne’de rakı-balık keyfi yaparken görülmüşsünüz yarasın ama Mağusa esnafı aman bunu duymasın kapınıza kara çelenk bile koyarlar! Şaka bir yana ara sıra uzaklara kaçmak iyi geliyor değil mi?

Sayın Evrim HINÇAL, müsteşarlığın ilk günlerinde zamanınızın büyük bölümünü KTHY davasına ayırdığınız ve konuyla yakından ilgilendiğinizi duyduk. Bir an önce tamamlanır ve eski çalışanlar da haklarına kavuşursa ne ala artık, kolay gelsin…

Sayın Nidai GÜNGÖRDÜ, yeni belediye binası için eşya alımı ihalelerine çıktığınıza göre yakında taşınma var desenize. Bu arada Girne’ye yakışan ve akılı bina olması KKTC’de da bir ilk olarak tarihe geçecekmiş, hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Fevzi TANPINAR, yakın dostlarınız son günlerde giyim tarzınızda önemli değişiklikler yaşandığını iddia etmeye başladılar. Hayırdır yarım asırdan sonra bu değişiklik de neyin nesi dersini acaba? Vardır mutlaka bir esprisi değil mi?