Acele karar vermeyeceksin!

Çok bilgi topla,

Sessiz kal,

Kazanç ve kayıpları hesapla,

Yedek bir plan koy bir kenara,

Sonra seçimini yap!

Seçimini yapmadan önce listeyi gözden geçir.Kararlarını mutlaka değerlendir.

“Ben yaptım, oldu.” deme.

Karar değiştirmek ya da hatalı bir karar vermiş olduğunu kabul etmek sana hiçbir şey kaybettirmez.

Bilakis kendine olan inancın ve güveninle birlikte etrafındakilerin de sana olan inançları pekişir.

Verdiğin kararlardan kimler etkileniyormuş diye etkilenenlerde listesine bir bak.

Liste yaz ve bunları liste üzerinden tek tek işaretle demiyorum. Bunu akıldan da yapabilirsin. Yazarak çalışmak ya da çalışmamak sana kalmış…

Risk ve kazanç değerlendirmesi için bir ön çalışman zaten vardı. Oradaki sapmalarına ve hedefe ne kadar yakın ya da uzak olup olmadığını kontrol et. Risk ve kazanç dengesini iyi kurmaya çalış. Sonradan olası bir talep veya beklentinin önünü şimdiden kapatacak veya hesapta olmayan risklere karşı hazırlıklı olabilecek şekilde davran.

Gereğinden fazla kafa yorma.

Sen de bir insansın ve hayatın sadece bu vermiş olduğun karar ile ilgili devam etmiyor. Sana muhtaç olan, seni seven onlarca insan olduğu gibi yaşamda tadabileceğin daha birçok tat var. Dahası kafanı dağıtmazsan bir yerden sonra sağlıklı adımlar atma yetini kaybedecek kadar yorulabilirsin.

Arkadaşlarına, etrafındaki insanlara, gerekliyse bilirkişilere danış. Onların da görüşlerini almaktan yüksünme!Bu seni küçültmez.

Tarafsız tavsiyeler ve tarafsız değerlendirmelere kulak kabart.

***

İşler istediğin gibi gitmediğinde aksileşip sağa sola karşı saldırganlaşma. Sebebi onların eleştirileri, alayları veya seni suçlamaları değildir. Sen yanlış adımlar atmış da olabilirsin.

Saldırganlık daha sonra içine düşeceğin çukurdan çıkmak için işleri zorlaştıracak. Seni seveni veya diğerlerinikendinden uzaklaştırarak yalnız kalmana, risklerle başbaşa kalmana neden olabilir. Bu her şeyi daha çok zorlaştırır ve alabileceğin kararlar konusunda kendine olan inancını yitirmişken daha da çok kayba uğrayabilirsin.

Unutmayın ki zaten öfke ile kalkan zararla oturur. Ve zaten keskin sirkenin küpüne zararı vardır.

İşte bu korona sürecinde devletin en üst kadrolarından, küçük bir işletmenin tek kişilik karar merciine kadar alınan onlarca hatalı kararın hata nedenleri ve sonuçları tam da bu sebeplerle doğdu anlaşılan.

Senin attığın adımın birine iyi gelirken, ötekine zarar vermiş olmasını planlayamamış olman, geri adım atamayacağın anlamına gelmiyor ki…

Bu inat, bu körlük, bu dogma neden?

Hatta elden gidenler, kalanlardan daha çoksa yapacak bir şeyiniz kalmamış ise köklü değişiklikler için en doğru zaman demek bile olabilir bu!

Ne bekliyorsunuz ki?

***

Unutma!

Hatalarından beslenenler muhakkak vardır. O nedenle sessizliğin nedeni senin düşüşünü izlemek için bekleyenler olabilir.

Birileri şikâyet etmiyorsa, bu daha çok hata yapın diye olabilir.

***

Yolunu sadece kendini düşünerek çizmemelisin. O plan işlemez!

Ne dedik?

Etkilenenler ve etkilenenlerin bundan nasıl etkileneceğinin analizini yapabilmek için zamana ihtiyaç vardı.

Oysa taklit yolu ile, ya da daha küçük problemleri aşarken atılan adımlar gibi olanlar bu sefer besbelli işe yaramadı işte…

Bencillik körleştirir.

Körlük saldırganlaştırır.

Saldırganlık yalnızlaştırır.

Dr. Çiğdem DÜRÜST