Aslında şöyle sormak gerekir…

KKTC’nin bir uyuşturucu politikası var mıydı?

Varsa biri çıksın ve açıklasın lütfen…

Gençlerimiz uyuşturucu sarmalında kıvranıp duruyor!

En büyük tehlike de bu tür olayların artarak devam etmesi…

Bu konuda sağlam bir devlet politikası da oluşturulmadığı için en azından bizim gördüğümüz kadarıyla gözle görülen, elle tutulan bir şey yok ortada!

Peki bu ne demektir?

Ortada bir devlet politikası yoktur hala…

Anlaşılan bizi yönetenler şu uyuşturucu konusunu evcilik oyunu filan sanıyorlar!

Tamam yaşana bir takım sıkıntılar belki bu konuya yeteri kadar el atmalarının önüne geçmiş olabilir ama…

Bu kadar ağırdan almaya devam ederlerse gençlerin durumu ne olacak!

Her geçen gün bir ya da daha çok bu illetin çemberine giriyor, bunu gören duyan yok mu?

Aslında uyuşturucu konusunda bir devlet politikası oluşturulmaya başlanmıştı…

Biz görmesek de hissetmesek de bu konuda özveriyle bir şeyler yapmaya çalışanlar vardı!

Hasan Karaokçu’dan bahsediyoruz tabi ki…

Kökeni gazeteci olan Karaokçu, çoğunun cesaret edemeyeceği bir sorumluluk aldı üzerine!

Kuruş fayda beklemeden, sırf gençler bu batağa girmesin, girenler de en erken zamanda çıksın diye yoğun bir tempoda çalıştı!

Polisle birlikte gece operasyonlarına katıldı…

Mümkün olduğu kadar olaya bilimsel yaklaşmaya başladı, hem de çok büyük olanaksızlıklara rağmen!

Peki sonunda ne oldu?

Bir anda istifa ettiğini duyduk!

Bu konuda resmi bir açıklama yapmadı ama, en azından şunu kendi ağzından söyledi…

“Dönmeyeceğim…”

Kararından vazgeçmeyecek anlamındaydı bu!

Konu çok hassas olduğu için biz de gelişmeleri yakından takip etmeye çalışıyoruz…

Bugünlerde de kendisi ile buluşup sohbet edeceğiz, perde gerisinde neler yaşandı diye!

Çünkü inancımız odur ki bu istifanın ardında bilinmeyen çok şeyler var…

Aydınlığa çıkması gereken!

Perde gerisinde ne olduysa çıkmalı ortaya…

Doğrular ve yanlışlar dökülmeli masaya!

Zira konu az buz bir konu değil ki…

Adı üstünde uyuşturucu belası bu!

Birileri sırf kirli para uğruna gençlerimizi avuçlarının içine almaya çalışıyor…

Servetlerine servet katsın diye!

Onlar hep kazanıyor ama…

Gençleri çeşitli tuzaklarla bu illetin müptelası yaparak!

Hayatlarını, geleceklerini karartarak…

Karaokçu istifa edeli neredeyse 2 hafta oluyor…

O susmayı tercih ediyor!

Belli ki perde gerisinde yaşananları açıklamamak niyetinde…

Biz bunu nezaketine veriyoruz!

Belki de konuşup her şeyi anlatmalı ama…

Elbette vardır bu suskunluğun kendinde nedenleri!

Saygı duyarız…

Peki ya asıl konuşması gerekenler?

Onlar da mı susacaklar!

Bu uğurda hayatını ortaya koyan birisi sessiz sedasız istifa ettiğini açıklıyor…

Ortada şimdi büyük bir boşluk!

Hadi diyelim ki Karaokçu dediği gibi geri dönmeyecek ama…

O gidince, devletin uyuşturucu konusunda ki politikası da bitmiş mi olacak?

Nasıl bir vahşettir bu!

Polis bülteni adam öldürmeye teşebbüs diyor…

Gemikonağı’nda 29 yaşındaki Kadir Geylani Güven, yolun karşısına geçmeye çalışırken iki kişinin içinde bulunduğu bir araç kasti olarak kendisine çarpıyor!

Maksatları bu genci öldürmek…

Olayın vahametini, korkunçluğunu ve vahşetini bir yere koyuyoruz ama soru şudur;

Aracın içinde bulunan 2 kişiden hangisi o anda aracın direksiyonunda oturuyordu!

Bu konuda bize bazı ihbarlar gelmeye başladı…

Olayı gören çok sayıda tanığın olduğu ifade ediliyor!

Hatta belirlenen sürücünün değil de diğerinin direksiyon başında olduğun söyleyenler…

Polis umarız bu olay hakkında çok ama çok detaylı bir araştırma yapar da doğru neyse ortaya çıkar!

Bu tür olayların önünü kesmek için çok yönlü araştırma ve tanıkların ifadeleri hayati önem taşıyor çünkü…

Tamamen duygusal…

Yeni taktik bu…

Şehrin işlek bir caddesinde bir çöp yığınının yanında oturup bir şeyler atıştırmak!

Dilenciler artık belli ki kazançlarından mutlu olmasalar gerek bu tür sahtekarlıklara başladılar…

Bizim belediyelerimizin bu konuda bir politikaları ya da devletin bir ceza uygulaması var mı bilmiyoruz ama her geçen gün artıyorlar!

Duygu sömürülerini de artırarak…

26 Milletvekili kimler olacak!

“Meclis açıkken 26 Ekim 2018 tarihinde çıkarılan Yasa Gücünde Kararname ile Ekim, Kasım ve Aralık 2018'te gerçekleşecek Hayat Pahalılığı, hem Sigorta Emeklilerine hem de Kamu Emeklileri ile Kamu Çalışanlarına yansıtılmayacak. Eğer bu kararname olmasaydı 6 aylık HP, 2019 Ocak sonunda maaşlara yansıtılacaktı.
Anayasaya göre Yasa Gücünde Kararname 90 gün içinde mecliste yasalaşmalıdır.
Bu çerçevede bu ödeneğin emekli ve çalışanlara yansıtılmaması yani kararnamenin fiiliyatta uygulanabilmesi için YGK en geç 24 Ocak 2018 tarihine kadar 26 MİLLETVEKİLİNİN oyu ile Mecliste yasalaşmalıdır.
Bakalım o 26 MİLLETVEKİLİ kimler olacaktır!”

(Devrim BARÇIN)

“Üretmeyen toplumlar…”

“İthal patatesten sonra,
İthal piliç de geldi.

Üretmeyen toplumlar yok olmaya mahkumdur bilinci ile,
Ne ithal patatesi ne de pilici almayınız.

Tepkinizi gösteriniz…”

(Ülker FAHRİ)

Tek çözüm derken…

“Ne doğru ne da gerçekçidir..
Ney?
Federasyondan başka arayışlar..

İlerlemiyorsa, federasyonun gerektirdiği yapıdan uzaklaşılmışsa, tekliyorsa, birlikteliğe yönelik iyi niyet ve güven yoksa, yaklaşımlardan şüphe duyuluyorsa, bir tarafın güvenliğini diğer taraf tehdit olarak görüyorsa, çek askerini diyen taraf silahlanmaya günde 2 milyon dolar harcıyor, önüne gelen çakalla üs anlaşması ve tatbikatlar yapıyorsa, bölgedeki doğal kaynaklara tek taraflı konmak için tepiniyorsa, bir tarafın lideri federasyona alternatif öneriyorsa ve da 50 yıldır bu yöntem çare olamıyorsa 
eminsin guzum şu federasyondur tek çözüm ?

Hem statükocu değilsin eminsin ?

(Dilek Yavuz YANIK)