Gariplikler ülkesiyiz vesselam…

Elimizdeki mevcut devlet hastanelerinin durumu ortada!

Tam teşekküllü Lefkoşa Devlet Hastanesi’nin durumu ortada…

Bina artık çekmiyor çünkü miyadını çoktan doldurmuş!

40 sene önce yapılan hastane bu zamanda yeteri kadar hizmet verebilir mi?

Verirse zaten mucize olur…

Öyle de oluyor zaten, sağlık hizmetleri burada çalışanların özverili gayretleri ile yürütülüyor!

Gittiği yere kadar…

Lefkoşa’ya yeni hastane yapılacaktı, sanki de o iş biraz daha gecikecek gibi!

Aslında gecikmemesi lazım çünkü konu hayati…

Umarız hükümet bu işin peşini bırakmaz, Ankara da söz verdiği için gerekli kolaylığı gösterir ve artık sağlık hizmetleri daha sağlıklı bir şekilde yapılır!

Ası konumuza gelelim;

Hastanede eksik gedik çok ya!

Bu eksik gediğin en önemli olanlarının başında bölümlere yeteri kadar yer olmaması geliyor…

Hastalar çoğalıyor ama mekanlar aynı mekan!

Yeni ameliyathane lazım, kardiyoloji bölümü lazım ama işte binanın durumu ortada!

Garip olan da şu:

Hastanede yeni bölümler açılmasına olanak yokken öyle bir kantin bölümü var ki evlere şenlik…

Burasını kötülemek için söylemiyoruz!

Ama hayati hastalıklar için yapılacak yeni bölümler bulunamazken kantin için ayrılan yer o kadar büyük ki…

Tamam hasta ve yakınları da çalışanlar da buradan hizmet alıyor ama yok da bu kadar!

Daha da ilginci…

Burası şu anda mahkemelik olmuş durumda!

Çünkü geçmiş hükümet dönemlerinde muhteremler böyle buyurmuşlar bir kere…

Akıllarına binanın geliştirilmesi, yeni bölümler açılması değil, kantinciyi geliştirme projeleri gelmiş demek ki!

Haliyle şu anda hastane çalışanları hekimler ve hemşireler hatta idari personel de doğal olarak kantine takmış durumdalar…

Çünkü başka çalışma alanı yok!

Yeteri kadar sağlıklı hizmetler verilemiyor…

Hele de kardiyoloji tamamen tıkanmış durumda!

Ama işte halka hizmet için göreve gelenler halka hizmetten yana tavır değil de kantinciyi sahiplenme duygularıyla icraat yapınca geldiğimiz son nokta da bu…

Mahkeme ne karar verir, nasıl bir sonuç ortaya çıkar bilemeyiz ama belli ki kantinci arkadaş artık her kim ise onun da elini vicdanına koyup bir karar vermesi gerekiyor!

İster ağlayınız isterse gülünüz…

Sadece Merak İşte?

KTHY Araştırma Komitesi ne oldu?

Bir zamanlar vardı…

KTHY nasıl battı, kim batırdı, nedenleri ve sonuçları araştırılıyordu!

Baksanıza şimdi KTHY yine konu oldu herkesin aklına geldi…

Varsa da yoksa da KTHY yorumları yapılıyor!

Öfke var, kızgınlık var ama sorgulama yok…

Son bir iki hükümet döneminde de hiç konuşulmadı!

Çok iddialı hükümete gelen 4 siyasi parti için iyi bir fırsat olabilir…

Yeni bir komite yeni bir sorgulama!

İçinizden güldüğünüzü tahmin edebiliyorum…

Kiracılar ne yapsın?

Dövizin önlenemez şaha kalkmasıyla birlikte iş insanlarını durumunu anlayabiliriz…

Ama öyle bir kesim daha var ki resmen kan ağlıyorlar!

Her ay maaşı aldıktan sonra yemeden içmeden evinin kirası ödemek zorunda olanlar…

Dar gelirliler yani!

Dün bunlardan birisi arayıp şikayette bulundu…

Aldığı maaşın üçte ikisi artık kiraya gidiyormuş, ev sahibini arayarak ‘kirayı Türk lirası yapalım’ demiş!

Ev sahibinin cevabı da şu olmuş;

“Onu siz düşüneceksiniz artık ben İngiltere’de yaşıyorum…”

Saat 14.30’a kadar bekleyen var mı?

Sağlık Bakanlığı yerinde ve doğru bir karar alarak poliklinik hizmetlerinin bundan böyle 14.30’a kadar devam etmesini sağladı…

Doğrusunu yaptı da!

Bazı hekim arkadaşlardan şikayetler de gelmeye başladı…

Soruyorlar;

Hangisi 14.30’a kadar kalıyor diye!

Vardır bir bildikleri muhakkak…

Bu arada imza konusunu da aralarında anlaşıp hallediyorlarmış!

Muhalefet bozuldu mu?

Türkiye Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ dün jet hızıyla bir dizi ziyaretler ve toplantılar gerçekleştirdi…

Bunu sonuçlarını önümüzdeki günlerde hep birlikte öğreneceğiz!

Ama şu sözleri epey manidardı;

‘Yeni hükümet yeni umut ve enerji demektir…”

İktidar ortakları elbette bundan dolayı memnun olmuşlardır da…

Acaba diyoruz, bu hükümetin postalanmasını bekleyen muhalefetin bu konudaki duyguları nedir?



MESAJ KUTUSU

Sayın Zeki ÇELER, çalışanları önce toplantıya çağırıp sonra toplantıdan vazgeçmeniz bir çoğunu epey öfkelendirdi! Bu arada hakaret içermedikçe hakkınızda yapılan eleştirilere biraz daha ılımlı olmakta yarar görüyoruz…

Sayın Mehmet HARMANCI, kabristanlığa giden bazı vatandaşlar aradı artık mıntıka temizliğinin yapılması gerektiğini ifade ediyorlar. Hatta bazıları ‘Anneler Gününü mü bekliyor” diye sitem ediyorlar haberiniz ohsun istedik…

Sayın Zorlu TÖRE, Dünkü Türkiye heyetinin ziyaretlerine başkan tarafından protokole konulmayınca derecesiz hiddetlendiğinizi duyduk. Kasıt var ya da yok bilemeyiz ama haksız da değilsiniz yani!

Sayın Kudret ÖZERSAY, muhalefet döneminde yaptığınız eleştiriler şimdi iktidar olunca tek tek önünüze konulmaya başlandı. Ya da daha işin başlangıcındayız deyip bu işten sıyırabilir misiniz acaba, bir düşünün deriz!

Sayın Süleyman MANAVOĞLU, bir polis müfettişini merkezden kırsala sürmeniz nedeniyle teşkilat içinde çeşitli dedikodular yapılmaya başlandı. Bunu bir soruşturma süreci olduğunu biliyoruz da bunu çalışanlara da anlatmak gerekiyor değil mi?

Sayın Ahmet VARIŞ, çok acemice bir açıklama yaparak senede hastanede bir milyon kişiye bakıldığını ifade ettiniz! Arkadaş ben sadece 3 ay içinde 12 kere hastaneye gittim bundan daha doğal bir şey olabilir mi? Lütfen siyaseti artık bir yerlere koyun deriz!

Sayın Fuat NAMSOY, Bazı Lapta Belediyesi çalışanları dün arayarak belediyenin cep telefonlarında sizin müziğinizin çalındığından şikayette bulundular! Tamam seçim öncesi her şey mubah olabilir ama abartmayın deriz!

Sayın Kadri FELLAHOĞLU, LTB’ye karşı muhalefetin dozunu her geçen gün arttırdığınız gözleniyor. Acaba bu gelişmeler ışığında bir kez daha adaylık gelebilir mi? Yani sizi sayar ve severiz torunlarla zaman geçirmek yerine sinir ve strese gerek var mı?

Sayın Güven ARIKLI, sahibi olduğunuz Hakikat Gazetesi artık tam bir Türkiye gazetesi gibi manşet atmayı epey yoğunlaştırdı. Bunu sebebi ülkedeki bu yöndeki açığı kapatmak için olabilir mi? Hayırlı işler bol tirajlar dileriz…

Sayın Serdar DENKTAŞ, uçak biletlerinin daha fazla artma olasılığına karşı bu konudaki vergilerin indirilmesi talepleri yapılmaya başlandı. Şu işi Ankara ziyaretinde bir ele alsanız diyoruz, zira daha da vahim hale gelmeden!

Sayın Münir RAHVANCIOĞLU, uyuşturucu çalıştayı ve uyuşturucu satıcıları benzetmesi epey iyiydi! Yine de bu hükümete de bir süre vermek gerek çünkü öyle bir batağın içine düştüler ki işleri sanıldığından da zor geliyor bize…

Sayın Tolga ATAKAN, yeni bir KTHY araştırma komitesi kurulsa ve epey de derinlere inilse sonucunu kestiremeyiz ama en azından geçmişte böyle bir komite olduğunu bilmenizde yarar görüyoruz. Ya da bu işi zaman aşımı deyip kapatmak mı gerek acaba?

Sayın Eriş ÇOBAN, Vadili Bağımsız Belediye Başkanlığı için ekibi kurmuş hatta siyasi kulislere bile başladığınız konuşuluyor. Bu arada belediye çalışanı bir arkadaşın da aday olacağını biliyor muydunuz?

Sayın Derviş EROĞLU, hem yerel seçimler hem de kurultay çalışmaları için ofisinizin ziyaretçilerle dolup taştığı söyleniyor. Özellikle bazı belediye başkan adayları düğmeye basmanızı bekliyormuş, Allah kolaylıklar versin…