Pahalılıktan sistemsizlikten bir çok şeysen şikayet ediyoruz bu aralar ‘her şeyin başı sağlık’, sağlık olsun diyoruz o da yok.

KKTC’de devlet, kanser hastalarına ilaç temin edemiyor.

21 günde bir kullanılması gereken ilacı kanser hastaları alamıyor.

Sebebi ise devlet kadrolarındaki sistemsizlik başıboşluk iş bilmezlik…

Devlet hastaya ‘ilaç yok’ diyor ve bir de adres gösteriyor, ‘Yakın Doğu Hastanesi’ne gidin’ orada var!

Devlette yok YDÜ’de nasıl var peki!

Devlet kurumları hesapsız kitapsız iş yaptığı için elindeki ilaç tükeniyor. Bu ilaçları, ialaç ve eczacılık dairesinden YDÜ Hastanesi alıyor.

İlaç devlette tükendiğinde ise hastalar par aile YDÜ’den ilacı almak zorunda kalıyor.

Yıllarca çalışıp SSK primlerini devlete tıkır tıkır ödeyen vatandaş şimdi ilaç almak için para ödemek zorunda bırakılıyor.

Bu anormal durum nasıl çözülecek bakalım…

Sağlık bakanlığı 1 ay süre veriyor sorunun çözümü için ama onun da garantisi yok.

Kim Sağlık bakanı olacak kavgasına ayrılan zaman ve azmin çeyreği kanser hastalarının ilacına ayrılsaydı şimdi bu insanlar YDÜ hastanesinden parayla ilaç almak zorunda kalmayacaktı…

***

Belediye reformu işinde bir hareketlenme başladı.

Hükümet yine düşünmeden taşınmadan acele bir karar vermek üzere…

Amaç 28 olan mevcut belediye sayısını 12’ye düşürmek.

Belediye sayılarının düşürülmesiyle sorunların çözüleceğine inananlar var.

Asıl sorunun sayı da mıyoksa iş bilmekte mi olduğunu anlamak için biraz gözlem yapmak gerekiyor.

Genelde CTP yerel yönetimlerde daha iyi bir tablo çiziyor.

Mevcut sayının azaltılmasıyla birlikte de ne hikmetse CTP belediyeleri UBP belediyelerine katılıyor.

Şimdi size iki belediye birleşecek desem hangisinin diğerine katılmasını istersiniz?

Gönyeli mi Lefkoşa’ya katılsın yoksa Lefkoşa Türk belediyesi mi Gönyeli Belediyesine katılsın!

Cevabı tahmin edebiliyoruz…

Belediye reformuyla sayıca küçülmeye giderken doğru düzgün yönetilen belediyeleri de rezil etme ihtimali çok yüksek.

Yağmurdan kaçarken doluya tutulmayalım….

***

Pandemi krizi, döviz kurlarında yaşanan patlama ve şimdide Rusya- Ukrayna savaşı.

Başımıza taş yağması yakındır diyeceğim ama zamlar zaten taş gibi…

Akaryakıt fiyatları resmen kontrolden çıktı, elektrik büyük ihtimalle tekrar zamlanacak, tüp gazda zam kapıda, ekmeğe zam geldi gelecek. Ayçiçek yağı altın gibi değerli oldu.

Sanki ikinci dünya savaşından çıktık...

Ekonomik anlamda bir sıkımlık canımız varmış meğer…

Bunu hem Türkiye hem de bizim için söylüyorum.

KKTC buğday ve Ayçiçek yağı gibi temel gıdaların kıtlığında ne yapacak?

Tarım politikamız var mı bilmiyorum ama Allah korusun aç kalırız…

Niye mi?

Kanser ilacı bulamayan devletten her şey beklenirde ondan…

***

Rusya Ukrayna’yı işgal ediyor.

Sivillerin üzerine bile bomba atıyor, tank sürüyor.

Kıbrıs Türkü savaşın ne olduğunu çok iyi bilir.

Çünkü Kıbrıs Türkleri de aynı adayı paylaştığı komşuları tarafından acımasızca yerinden yurdundan edilmek istendi, canına kastedildi.

Bizim arkamızda Türkiye vardı ve Rumlara dur diyebildik.

Peki Ukrayna!

Ukrayna halkı şuan ciddi bir savunma içinde.

Biz insanlık onuru adına ve tüm emperyalist güçlere karşı duruşumuzla Ukrayna’nın tabi ki yanındayız.

Dünyadaki iç bir halk bu zalimliği hak etmiyor. Geçtiğimiz günlerde KKTC’de yaşayan Ukraynalılar seslerini duyurmak için toplandılar.

Kimi gözyaşı döktü, kimi de barış için sesini yükseltti hem de ellerinde KKTC ve Türkiye bayraklarıyla…

Onları en iyi anlayabilecek halk biziz…

Aralarına girebilir, haklı davalarında onlara moral olsun verebilirdik.

Onları yalnız bırakmayalım…

Cumhuriyet Meclisi Başkanı biraz sancılı da olsa meclis başkanlığına seçildi…

Öncelikle tebrik ederiz!

Ama belli ki muhalefetin eleştirileri uzun bir süre devam edecek…

Aslında bu olay bile UBP’de bazı şeylerin iyi gitmediğine işarettir!

UBP bir aday gösterecek ve bazı kendi vekilleri bile oy vermeyecek…

Sucuoğlu bu durumu kesinlikle sorgulamalıdır!

Zira daha işin başındayken disiplini sağlayamazsa ileride daha sıkıntılı günler yaşaması muhtemeldir…

Muhakkak ki Töre’ye oy vermeyenlerin asıl nedeni bakanlık dağılımına isyanları olabilir ama!

Buna tepkiyi UBP’yi kamuoyu önünde küçük düşürerek yapmaları da normal değildir…

Pardi ruhu diye bir şey vardır ve buna uymayan ya da uymayanların ne kendi partilerine ne de memlekete bir hayırları olmaz!

MESAJ KUTUSU

Sayın Suat YELDENER, Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu Başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Şükretmek gerek zira YDP buraya kendi partilisini de atayabilirdi. Bir teşekkürü hak ettiler değil mi?

Sayın Bertan ZAROĞLU, Kıb-Tek’e atanacağınız haberlerinden sonra toplumsal bir muhalefet başlarken bu konuda kurmaylar hayli endişeli. Şimdi de Vakıflar Dairesi Yönetim Kurulu Başkanlığınız konuşulmaya başlandı, hayırlara vesile olsun diyelim…

Sayın Zorlu TÖRE, nihayet hayalleriniz gerçek oldu ve Meclis başkanlığı koltuğuna zorlanarak da oturdunuz. Siz yine de muhalefetin tepkileri yerine parti içinden bazılarının muhalefetine karşı önlemenizi alın deriz…Makam savaşı insanları öyle bir kör etmiş ki ne deseniz hakkınızdır…

Sayın Dürdane Abi ACI, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı Müdürlük göreviniz için yazılar tamam şimdi son imzayı Cumhurbaşkanı atacak. Seçimlerde gösterdiğiniz başarı küçümsenecek bir başarı değildi, yeni görevinizde başarılar dileriz…

Sayın Ali PİLLİ, kanser hastaları ilaç bulamazken kendilerine başka özel bir hastaneden satın almaları telkinlerinde bulunanlar bir yana bu durum kabul edilebilir değildir. Devletin itibarı bu kadar ayaklar altına alınıyorsa muhakkak ki ortada büyük bir sorun var demektir…

Sayın Ersin TATAR, Hüseyin Özgürgün’nün açıklamalarından sonra UBP tabanı ve iş çevreleri kaynamaya başladı. En iyisi kendisi ile bir görüşme ayarlayıp amacını anlamak için girişim başlatmanız iyi olacak! Zira kelimeler nereye çekersen çek cinsinden…

Sayın Ersan SANER, resmi olarak emeklilik günlerine başladığınız ancak eski mesleğine dönmek için de bazı projeler üzerinde çalışmaya başladığınızı duyduk. Dünyaya küsecek haliniz yoktu ya, hayat bir şekilde devam ediyor ve ayakta kalmak için mücadele zamanıdır…

Sayın Umut ÖKSÜZ, bazı eczane sahipleri mekanlarında sadece sinek avlamaktan başka bir şey yapmadıklarından şikayetçi olmaya başladılar. Sokaklarda 30 metrede bir eczane olması en büyük endişeleri, zor ama umarız kötü gidişatı durdurmak için bir girişimde bulunursunuz…

Sayın Süleyman ULUÇAY, adaylığınız açıklandıktan hemen sonra rakipler aday adayları da kendilerini hissettirmeye başladılar. Bu arada Cuma namazlarını hiç kaçırmadığınız dikkatlerden kaçmıyor ve bu da bölge halkı tarafından hayli destek görüyor…

Sayın Ahmet BENLİ, sadece partinizde değil bölge halkında da ciddi bir kıpırdanma başladığı gözleniyor. Hatta bazıları Gönyeli’nin Lefkoşa’ya değil de Lefkoşa’nın Gönyeli’ye bağlanması için imza toplamaya başlayacaklarını söylemeye başladılar…