Aslında işin başlangıç noktası yanlış.

Yani partilerin vatandaşın önüne seçin diye koydukları nokta.

Halkta önüne konanı seçiyor haliyle.

En iyisinimi seçiyor.Yok.

Oda alışmış kendi işini halledecek olana oy veriyor.Öyle alıştırılmış.

Sonrası 50 yıldır ayni.

Bir adım ileri 2 adım geri.

Hastasına bakıyor ve para almıyor diye seveni çok olan doktor.En fazla oyu aldı diye bakanlık listesinin en başında.

Çevre, eğitim hangi bakanlık olursa yapmaya hazır.

Sonuç ortada.

Ailesini ,arkadaşını ,milletini sevmeyen nesiller.

İş takipçiliği yapıyor diye kişisel meseleleri halledip bundan oy toplayan tüccar Milletvekili.

Komisyona çalışıyor.Partiye çalışsa iyide partinin kasası boş.

Sistemin acizliği; Liseyi bile zar zor bitimiş Milletvekili şahsiyetler.

Mecliste çözüm üretmekten aciz sorun çözmekten bihaber sonraki seçimi düşünen tek yaptığı örgüt örgüt dolaşan milletvekilleri.

Soru soruyorsunuz memleketin hertarafına takılan mobese kamera sistemi naslı diye.Konudan bihaber.Kem Güm gevelemeler.

Parti başkanının dibinden ayrılmayıp olası bir hükümette koltuk kapmak için hazır olda bekleyen Müdürler müsteşarlar.

Günlük işlerinden sonra artan kalan zamanlarında meclisi hobi yeri olarak gören doktorlar, işadamları avukatlar.

Mersedes, davet, koltuk, arsa, arazi meraklısı onlarca güruh.

Tam zamanı .

Ülkenin istikrara güvene refaha ihtiyacı var.

Ama bunu sağlayacak olan ortada yok.Çünkü memleket sevgisi gitmiş yerine koltuk sevdası gelmiş.

Bunun mevcutlarla olmayacağı ortada.

Parti üyeleri doğrusunu seçemiyor.Çünkü seçmesi için önüne konan en iyisi dedikleri bile yetersiz.

Seçmen en doğrusunu seçemiyor Çünkü en doğrusu diye önünde konulan vasıfsız ,kalitesiz.

Apartman yöneticiliği yapacak kapasitesi yok ama Parti başkanı.

Okul kaptanlığı yapacak kadar yeteneği yok ama Milletvekili.

Allah muhafaza gün gelip Bakanlıkta alıyor .Bu ülkenin eğitimine sağlığına yön veriyor.

Yön dediysek öyle batıyı bilip batıya giden cinsten değil.

Batı diye doğuya ,bazen kuzey bazende güneye giden cinsten.

Eğitimde geldiğimiz nokta belli ‘’ Pusulası bozuk gemi’’.

Hadi sen kahramansın alkışları pohpohlamalarla keşanlı Ali gibi seçime girenler.

Seçende bilmiyor ki nasıl seçeceğini, Muayenede kendinden para almadı diye Doktora borcunu ödeyecek ya gidip milletvekili seçiyor. Oyunun değerinide bimiyor.Bir kasa poratakal al ver diyorsun anlamıyor.

Bir diğeri 18 yaşında bir partiye girmiş.30 yıldır siyasette .Çok iş yapmış ya .Partisi her iktidar olduğunda illede Bakanlık istiyor.

Sanki anasının karnından bakan olarak doğmuş.

Vermezseniz istifa ederim benimle beraber 4 kişi daha alır başka partiye giderim diyor.Ama Milletvekili.

Koltuk için gerekirse memleketi yakarım diyor.İçinde yananda yansın.

Hepsi koltuk derdinde makam derdinde .Bu hayatta koltuğun kime kaldığını düşünen yok.Tarih okuyanda yok.

Milletin derdini düşünen yok.

Tek yapabildikleri ete ,tüpe, süte zam.

Dünya kadar iş raflarda toz içinde bekliyor.

Türkiyeden gelen para geri gidiyor.

Sonrada çıkıp kendi kendimize yeteriz.

Yeteriz yetmesinede siz olmassanız yeteriz.

Tam zamanı.

Hepsini tasfiye edin.

Alın evinde oturan bunlar yüzünden evine kapanan gerçek vatanseverleri.İşi bilenleri.Liyakat sahiplerini.

Kaldırın oturdukları koltuktan ve rica edin. Yüzlerine gülün.Vatan mevzubahis ise gerisi teferruattır deyin.

Memleket hizmetin alasını görsün.

Eğer birileri UBP’ne müdahele ettiyse Hasan Taçoya ve Faiz Sucuoğluna ''Bırakın bu işleri'' dediyse.

Yapan nasıl yaptıysa bunuda yapsın.Olmuşken tam olsun.

Yoksa yarın ‘’Kalkın ey ehli vatan’’ demekte yetmeyecek.