Abartmıyorum.Birinden de duymadım.Gözlerim şahit.

60 cm ‘e 60 cm kare tahta bir masa .

Etrafında tam 8 kişi.

Oturmuş sohbet ediyorlar.

Sonra bir kişi daha geliyor.

Hani şimdi Covit 19 var .Salgının yayılmasını önlemek için yeni alışkanlıklar geliştirdik. Birbirimizle ellerimizi yumruk yapıp yada dirseklerimizi

tokuşturup selamlaşıyoruz ya .

Onlarda öyle birşey yok.

Eski normal gibi.

Yeni gelen masadaki herkesin elini tek tek sıkıyor.Kimsede çıkıp yumruğunu yada dirseğini uzatmıyor.

Sonra oda bir sandalye çekip masanın etrafına sıkışan 8 kişinin arasına

yerleşiyor.

Tam 9 kişi.60 cm’e 60 cm kare masa etrafında maskesiz 9 genç.

Ve Kafede buna ses çıkarmayan 25 genç daha.

Sabahattin Ali’nin dediği gibi “aldırma gönül aldırma” demek istiyorum ama işte vicdanım izin vermiyor.

Hani şimdi biz virüs kapmayalım ,kapmışsak bulaştırmayalım diye poşete,bardağa,çatala dokunduktan sonra elimizi kolumuzu alkolle kolonyayla

temizliyoruz ya.

Onlarda öyle birşeyde yok.

Belli ki aylardır ne sağlıkçıların yaptıkları uyarılardan nede Dünyada olandan bitenden haberleri yok.

Son zamanlarda Dr.Burhan Nalbantoğlu yada diğer Hastahanelerede yolları düşmemiş anlaşılan.

Pandeminin ne olduğundan ,entübeden yada ,taşıyıcılığın ne olduğundanda bilgileri yok.

Görünen o ki pnömoninin ne olduğunu bilen,yoğun bakımı görende olmamış.

Sırf bu yüzden milletin dükkanlarına kilit vurduğundan,binlerce insanın işssiz kaldığından ,aç olan insanlardan, psikolojik tedavi görenlerden,5m2

odada karantinada çile dolduranlardan ,anneannelerin büyükbabaların öldüğünüde duymamışlar.

Ve bu şekilde davranarak buna sebep olacaklarındanda.

Sanırsın ki bir başka dünya.

Herkes diz dize ,göz göze ,yanak yanağa.

Yanındaki arkadaşına sarılıp kucaklayanlar.Öpenler bile var.

Sonra garson geliyor.

Garsonun ellerinde eldivenleri ve yüzündeki maskesi bir tamam.

Belli ki işletme sahibi içinde bunlar yeterli.

Masanın etrafında 8 - 10 kişi yan yana diz dize önemli değil.

İçimden gülme geliyor.

Kafeler açık ve herkesin keyfi yerinde.

Eski normaldende normal.

Diyeceğim şu ki;

Siz, biz boşu boşuna nefes tüketiyoruz ona yanıyorum.

Çünkü anladım ki yazılanı çizileni söyleneni dinlemeyen çok.Sevdiklerini sözde sevende çok…

En çokta geleceğimiz dediğimiz, onlarca umut bağladığımız ,vatanı emanet edeceğiz dediğimiz gençler.Onların hiç umurunda değil.

Bunun için bana kimse eğitim falan demesin.İllede ceza diyorum.Hemde en katmerlisinden.Maske takmayanada ,mesafesini ayarlamayanada

,kafede diz dize oturanada ve buna göz yuman kafe sahibinede.

Nietzsche ‘nin dediği gibi inanın ceza insanı eğitmezsede evcilleştirir.