KADINI PAZARLAYAN DA PAZARLATAN DA SUÇLUDUR
Birçok genç kadın bu kulüplerin işletmecileri tarafından gerek kandırılarak gerekse kandırılmayarak zorla çalıştırılmaktadır. Bu işi severek yapan da var sevmeyerek yapan da.
Hiç unutmam bu konu ile alakalı bir gün bir röportaja şahit oldum. Röportajda bu işi çok severek yaptığını açıklayan bir kadının ağzından çıkan cümleleri dehşet düşündürücüydü. O an tüylerim diken diken oldu. Kadın, Kıbrıs’a neden geldiğinden çok işini severek yaptığını açıklaması ilginç gelmişti bana.
Neyini seviyordu bu işin diye düşündüm. Ama düşünmeme gerek yok belki de mecbur kaldığı için o açıklamayı yapmıştı ya da artık hayatını öyle kabul ederek alışmış ve sevmeye başlamıştı, kim bilir. Ama yine de kimse beni ‘bu işi severek yapıyorum’ demekle inandıramaz.
Kimse tanımadığı adamlara, kadını aşağılayıcı danslar yaparak ben bu işi seviyorum demez diyemez. Hayat bazen insanları yaşadığı koşullarla sınar. Yani maddi imkânsızlıklar insanlara hayatlarında yapmayacakları işleri yapmalarını sağlar.
Ülkemize maddi imkânsızlıklar yüzünden çalışmaya gelen bu kadınlar, buradaki işin nasıl bir iş olduğunun farkındadır. Kendi ülkelerinde yılda kazanacaklarını burada ayda kazandıkları için bu iş onlara cazip geliyor. Eskiden bilmeyerek geliyorlardı. Ama artık hepsi bu işin bilincinde.
Bu onlar için bir umut belki de. Kötü de olsa bir süreliğine bu işi yapar kurtulurum diye düşünenler de var… ama kurtulamıyorlar. Geçtiğimiz gün yaşanan olay gibi onlarcası yaşandı ülkemizde. Daha geçen yıl bir havuzda ölü bulunan bir kadının gece kulübünde çalıştığı ortaya çıkmıştı. Ailesinden habersiz ne iş yaptıklarını söylemeye utanan bu kadınlar için bu iş hem kurtuluş hem de ölümdür. Son yaşanan olay da bunu apaçık ortaya koydu.
Aşık olduğunu iddia eden bir adamın gözünü kırpmadan çalışmak adına hayatını gece kulübünde çalışarak harcayan bu kadına yaptıkları gibi. Aşıkmış… Gülerim. Aşık olmanın da adabı var. Erkeklik içgüdüsü ile belindeki tabancaya güvenerek zavallı kadını öldürmek aşk değildir.
Yaşanan bu vahşetin bedeli ne olur bilemem. Ama kadına yapılan bu alçakça duruşun bedeli bence kolay ödenemez.
Kadınların halen bu devirde bizim ülkemiz gibi bir ülkede köle gibi kullanılması, vücutlarının pazarlanarak satılması ve buna da kimsenin dur dememesi anlamsızdır.
Medeni ülkelerde gece kulüplerine kadınlar gidip oturabiliyorken, bizim ülkemizdeki gece kulüplerindeki eğlence anlayışı kadınların pazarlanmasıyla pekişiyor. Bugün kadının saatlik fiyatı ile pazarlığa tabi tutulmasında en büyük suç devletin, sonra bu kadınları pazarlayarak kullanan gece kulüpleri sahiplerinindir. Bu zihniyet var olduğu sürece ne kadın hak ettiği saygınlığı kazanabilir ne de insan gibi yaşayabilir.