Önce hükümetin büyük ortağı UBP’den başlayalım…

Resmiye Canaltay,

Yasemin Öztürk.

İzlem Gürçağ Altuğra.

Küçük ortak Halkın Partisi;

Ayşegül Baybars Kadri,

Gülşah Sanver Manavoğlu

Jale Refik Rogers.

Cumhuriyetçi Türk Partisi;

Sıla Usar İncirli,

Doğuş Derya

Fazilet Özdenefe…

Son seçimlerde 9 kadın vekilimiz oldu şükürler olsun!

Seçim öncesi ve seçim sonrası yaptıkları açıklamaları da unutmadık özellikle de kadın hakları ve kadına uygulanan şiddet hakkında..

Kadın vekillerimizin adlarını niye sıraladık muhakkak anlamışsınızdır…

Dün itibarıyla onlardan bir ses seda beklerdik çünkü!

Devletin hastanesinde bir kadın doktor darp edildiği için…

Hem de erkek bir doktor tarafından!

Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde çok çirkin bir olay yaşandı…

O çirkin olay, ilgili sendika tarafından kapatılmak istenerek daha da çirkin hale getirildi!

Çünkü öncelikle bir kadın meslektaşları darp edildi sessiz kaldılar…

Sonra da darp eden erkek meslektaşlarını koruma altına adılar!

Erkek egemenliğine sağlam bir çivi çaktılar…

Soruşturma başlatılmasın, disiplin cezası almasın diye büyük bir uğraş içine girdiler!

Bundan böyle nasıl olur da üyelerinin karşısına çıkıp, haktan hukuktan bahsedecekler doğrusu şaşarız!

Kadın vekiller ve sivil toplum sessiz kaldı ama şükürler olsun ki Sağlık Bakanlığı dün yazımızın yayınlandığı erken saatlerden itibaren hastane yetkililerini arayarak bilgi aldılar soruşturma açılması için girişim başlatılmasını istediler…

Sonuna kadar giderler mi bilemeyiz ama, eğer gitmeyip onlar da koruma iç güdüsü ile hareket edip, bu olayı sallarlarsa ne olacak biliyor musunuz?

Zaten laçka hale gelen disiplinin olmadığı devlet kurumları daha da beter olacak…

Dayak diyen yediği ile kalacak, darp edenin yanına kalacak!

Olay unutulup gidecek…

Ama biz şunu hiçbir zaman unutmayacağız!

Bu memlekette siyaset yapanların ezici bir çoğunluğu siyaset yaparken bunu sadece ağızlarıyla yapıyor…

Bunu biliyorduk da büyük umutlarla gelen kadın vekillerin de erkeklerin izinde gittiklerini görmek üzücüdür!

Onun içindir;

Bundan böyle özellikle kadın seçmenler çok daha seçici ve sorgulayıcı olmak zorundadır…

Bunu becerebilirlerse umut vardır!

Aksi halde gelen de giden de hep aynı olacak ve kalacak, öncelikle de kadınların hak arayışı hikayeden öteye gitmeyecektir…

Meclis artık tatile girdi ya;

Hepsine de iyi tatiller dileriz!

“Yine umursanmadı…”

“Bizim hedefimiz toplumsal cinsiyet eşitliğini “ana akım” haline getirmek, yani maliyede bu durum sürekli gündem haline getirilecek, bütün iş alanlarında yer verilecek bu konuya.

2014’ten beri bu konuyu konuşuyoruz.

Eğitim bakanlığında, cinsiyet odak noktası öngörüldü fakat herhangi bir şekilde umursanmıyor.  Bütçede şu anda yer verildi mi tam emin değilim kontrol edeceğim.

Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda eğitimli insanlar olsun istemiştik, bu konuyla ilgili ilk gelişmeler 2015’te oldu fakat az bir talep olduğu için yine umursanmadı ve kadro açılmadı…”

(Doğuş DERYA-12 Kasım 2018)

MERAKLI KÖŞE?

Gözler askerlik süresinde…

Türkiye’de askerlik süresinin düşürülmesi kararından sonra 130 bin asker için terhislik işlemleri başladı…

Haliyle gözler şimdi KKTC’ye çevrildi!

Özellikle de vatani görevlerinin gelmelerini bekleyen gençler ve aileleri…

Son birkaç gün bu konuda yoğun şekilde sorular geliyor!

Bu heyecan niye?

Önce İzmirli turizmciler..

Sonra da Antalyalı turizmciler!

Ardı ardına açıklama yaptılar…

Maraş’ın açılması kararı ki açılma kararının olmadığı da artık biliniyor!

Büyük heyecan içine girmişler…

Ne zannediyorlar ki acaba?

1974 sonrası boşaltılan virane binalara yerleşmeyi mi?

Feminizm öldü mü?

Oysa her kadına şiddet ve cinayet olaylarında hepsi birden açıklama yapar ansızın kadın hakları savunucusu olurlardı…

Eksik yasalardan filan bahsederlerdi!

Devletin hastanesinde hemcinsleri olan bir kadın doktor darp edildi, olay kapatılmaya çalışılıyor ama 9 vekilden de ses seda yok…

Oysa biz feminizmi daha başka türlü bilir ve onları desteklerdik!

Dilimiz pek varmıyor ama sanırız artık bu görüşün ardından bir Fatiha okumak gerek…

Ataması yapılmayan devletin aracını nasıl kullanır?

Bazı bakanlıklara atanacağı söylenen ama daha atanmayan arkadaşlardan bir kısmı pek hızlı doğrusu…

Devlete ait araçların plakalarını sivil plaka yapıp ortalıkta cirit atmaya başladılar!

Evlerine gidip geliyorlar!

Ortalıkta cirit atıyor…

Ama gelin görün ki bizim cebimizden yiyorlar!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ali PİLLİ, Sağlık Bakanlığı olarak Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde kadın doktora uygulanan darp olayında dün sabahın ilk saatlerinden itibaren hassasiyet gösterip soruşturma başlattığınız için teşekkür ederiz.

Sayın Ufuk SOĞUR, birincisi devlet özel kalem müdürlerine devletin araçlarını tahsis etmiyor, ikincisi de sizin atama henüz gerçekleşmediği için Maliye Bakanlığı aracını kendinize tahsis etmeniz çalışanlar arasında tepki ile karşılanıyor, bizden uyarması!

Sayın Ahmet VARIŞ, kadın doktora darp olayında sizden gün boyunca sendika olarak bir açıklama bekledik ama sanırız fazla kaale almadınız ki ağzınızı bıçak açmadı. Oysa hele de kadın üyeleriniz ateş püskürüyor bilesiniz!

Sayın Sıla Usar İNCİRLİ ve Özlem GÜRKUT, devletin hastanesinde erkek doktorun kadın doktora şiddet uygulaması konusunda bir açıklamanız olacak mı yoksa görmeyip ve duymayıp olayın soğumasını mı bekleyeceksiniz?

Sayın Abdullah AKTOLGALI, ülkenin can damarı olan turizmin olumsuz etkilenmemesi için deniz kirliliği iddialarına karşı uyanık olmak ve vatandaşı bilinçlendirmeniz şart oldu gibi geldi bize. Zira turisti de kaybedersek halimiz yaman olacaktır değil mi?

Sayın Narin Ferdi ŞEFİK, Güney’de işlenen seri cinayetten sonra kararın 64 gün gibi çok kısa zamanda verilmesi haliyle bizim tarafta tartışma konusu olmaya başladı. Zira göreve geldiğinizde verdiğiniz bazı sözleri de göz önünde bulundurmak gerek değil mi?

Sayın Hasan TAÇOY, şimdiye kadar sizin makama oturan gelmiş geçmiş hiçbir bakan Teknecik’teki filtre sorununu çözemedi. Şimdi gözler sizde, bunu başarırsanız en azından ardından ciddi bir eser bırakacak siyasetçi ünvanını bırakacaksınız…

Sayın Mehmet HARMANCI, Lefkoşa’da Dereboyu’ndaki belli bir kesimdeki kanalizasyon kokusu bu sıcaklarda artık çekilmez hale geldi. Sadece bölge halkı değil oradan geçenler de büyük rahatsızlık duyuyor ve hele de bir turistleri düşünün artık…

Sayın Şahap AŞIKOĞLU, Müsteşarlığınızın daha ilk günlerinde vatandaştan gelen yoğun istekler sizi çabuk pes ettireceğe benziyor. Bu arada dondurmacılık fikrinizi epey tutuk ama kış günlerini de hesaba katmak gerek değil mi?

Sayın Ömer BİLGE, bazı bakanlar özel kalem müdürü atamasında sıkıntı yaşamaya başlayınca sizin adınızın da sıkça anılmaya başladığınızı biliyor muydunuz? Masa başı oturmaya pek alışık değilsiniz ama bakalım kapınızı kim ya da kimler çalacak artık…

Sayın Turgay AVCI, DAÜ rektörlüğü konusunda yapılan haberler gerçek mi yoksa duyumlardan mı ibaret. Bakalım ateş olmayan yerden duman çıkar mı yoksa çıkmaz mı artık hep birlikte göreceğiz. Hayırlı olacaksa da olsun deriz…