Umut tacirliği yapan yönetimler, halkların tüm umudunu hizmet ettikleri ve kendilerinin yönetimde kalmalarını sağlayanların, çıkarları doğrultusunda yavaş yavaş emerler.
* * *
Ve halklar kendilerini çaresiz, yoksun ve güçsüz hissederler, sonra o halkların durumunu kullanarak rant elde etmek isteyenler, daha çok yüklenmeye devam eder. Tüm umudunu yitirmiş halka, birileri umudunuz var değip, o halkların kültüründen çok uzak, popülist bir tavırla onlara kendi emelleri doğrultusunda umut aşılarlar.
* * *
Halk zaten bezmiş, yitik, yorgun ve korku içerisinde iken, bu başka ülkelerin çıkarlarını gözeten umut tacirlerinin, fikirlerini ve arkasında ki ülkenin gücünü benimseyip, kendilerine ithal edilen ve kesinlikle kendi değerlerini taşımayan umuda sıkı sıkıya tutunan halklar yaratırlar.
* * *
Sevgili okur, çok kısa bir zaman önce Orta Doğuda Irak’la başlayan, arkasından tüm Orta Doğuyu saran yangın işte tamda böyle başladı. Amerika, Fransa, İngiltere gibi güçlü ülkelerin Orta Doğu politikalarını işte bu yöntemle başlatıp, binlerce insanın ölümüne sebep oldular. Kendi rant ve çıkarları doğrultusun da yandaşlar yaratıp umutla bekleyen halkı, tüm beklentileri ile gömdüler.
* * *
2000’li yıların başında biz Kıbrıs halklarına da ayni yöntemle umut ithal edip, sonra bizi bağımsızlığımıza hasret bir biçimde bırakarak, arkalarını dönüp gittiler. Şu an bu ülkede ki en büyük umut taciri siyasiler, yani mevcut rejimin siyasi partileri bize yine ayni oyunları oynamaya devam ediyorlar.
* * *
Sevgili okur, seni kimse gelip kurtaramaz, sana umut etmediğin güzellikler veremez, refah, huzur, bunlar için kendi umutlarını yeşertip, yayılmasını sağlayarak, halkların kendilerine ait umudun mücadelesini, başlatmasını sağlamak şarttır. Nasılki üretimden uzak toplum çöküp dışa bağımlı kalırsa, umudunu başkalarına bağlayan bir toplum asla özgür olamaz.

Behiç Anibal…